“İstanbul Uluslararası Bir Finans Merkezidir”
Uluslararası Para Fonu (IMF) Baş Ekonomisti ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) Ekonomi Profesörü Olivier Blanchard ile yapılan röportajda, İstanbul’un hâlihazırda uluslararası bir finans merkezi olduğunu; bu finans merkezinin gelişmesi için de öngörülebilir düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylüyor.
1- IMF, 2015 yılı için %3,5 ve 2016 yılı için %3,7 oranında bir küresel büyüme yaşanacağını öngörüyor. Büyüme dinamikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Küresel büyüme oranının ardında karmaşık bir hikâye bulunuyor. Gelişmiş ekonomilerde, özellikle de Euro bölgesinde, ülkeler hala krizin getirdiği etkilerle savaşıyorlar. Gelişmekte olan birçok piyasa da keskin bir şekilde düşen orta vadeli büyüme ile karşı karşıya. Bütün bunlara bir de petrol fiyatlarındaki gözle görülür düşüşü ve dolar, euro ve yen arasındaki kapsamlı döviz kuru ayarlamalarını da ekleyince, büyüme hızlarının arkasındaki hikâyenin ne kadar karmaşık ve ülkeye özgü olduğunu görebiliyoruz.
2- Krizin üstesinden gelmeyi amaçlayan Avrupa Birliği politikalarını bir çözüme ulaşmak için yeterli buluyor musunuz? Aklınıza bu konuda alınabilecek farklı önlemler geliyor mu?
Bazı ülkelerdeki şirketlerin hızla gelişmesinden diğer ülkelerdeki finansal sektöre ilişkin zayıflıkların devam etmesine kadar birçok etkisi bulunan kriz ortamı ekonominin gücünü kısıtlamaya devam ediyor. Para politikası arzu edilen etkiyi gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Mali bir birliğin olmaması, mali politikaların kapsamını kısıtlıyor. Mevcut durumda talebin, gelecekte ise arzın artmasına yardımcı olacak kamu yatırımlarını artırmak için daha çok adım atılabilir.
3- Petrol fiyatlarının gidişatına ilişkin herhangi bir öngörünüz var mı? Sizce diğer mallar ile birlikte petrol fiyatlarında da görülen düşüş küresel ekonomiyi nasıl etkileyecek?
Petrol fiyatı hakkında öngörüde bulunurken daima tedbirli olmak gerekiyor. Ancak, düşüş hakkında yapılan çeşitli açıklamalar fiyatların bir süre daha düşük seviyede seyredeceğini gösteriyor. Nete bakıldığında, bu düşüş dünya ekonomisi açısından istenen bir durum denebilir. Tamamı petrol ithalatçısı olan büyük ülkeler potansiyelin altında çalışmaya devam ediyorlar. Onlar, ucuz petrolden destek alacaklardır.
4- İthalatı çoğunlukla Avro ve Dolar üzerinden yaptığı göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin 2015 yılında karşılaşacağı süreç hakkında ne düşünüyorsunuz?
Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye’nin ekonomisini destekleyecek; büyümenin hızlanmasında, enflasyonun düşmesinde ve cari açığın küçülmesinde rol oynayacaktır. 2015 yılında, yaklaşık %3,4 oranında büyüme gerçekleşmesini, düşük petrol fiyatları nedeniyle enflasyonun %6,2’ye düşmesini ve gıda fiyatı enflasyonunda bir hafifleme olmasını bekliyoruz. Cari açığın, büyük bir düşüş ile GSYH’nin yaklaşık %3,8’ine düşerek, dış finansman gerekliliklerini azaltması muhtemeldir.
Euro karşısında doların güçlendirilmesi olumsuz bir gelişme olmasına rağmen, bu etki diğer mallardaki fiyat düşüşü ile birlikte petrol fiyat şokunun etkisiyle kıyaslandığında makul sayılabilir.
5- Türk Hükümeti, İstanbul’u dünyadaki en önemli ekonomi ve finans merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
Başarılı bir uluslararası finansal merkezi olmak için, ticaret merkezlerine yakın olmak, hizmet sağlayıcılara (hukuk, muhasebe, denetim, lojistik, BT vb.) ait güçlü küresel bağlantıları bulunan bir ağa sahip olmak, doğru becerileri bir arada bulundurmak, sermaye pazarları için etkili bir teknolojik altyapı ve öngörülebilir düzenlemeleri devreye sokmuş olmak gerekiyor. Türkiye ihtiyacı olan çoğu şeye sahip. Doğu ve Batı arasında stratejik bir konumda bulunuyor ve hem Batı hem de Orta Doğu ile geniş ticaret ağlarına sahip. Özellikle, İstanbul hâlihazırda uluslararası bir ticaret merkezi ve başlıca bankalardan bazıları İstanbul’da önemli bir yere sahip. Finansal merkezin gelişmesi için öngörülebilir düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor.
Borsa İstanbul Magazine – Yaz 2015 – Sayı 5
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN
- Şirketler Borsa İstanbul'un sunduğu olanakları kullanarak nasıl fon temin edebilir?
- Pay halka arzı ile borçlanma aracı ihracı arasındaki temel fark nedir?
- Halka açılan şirketler kâr payı dağıtmak zoruda mı?
- Kamuya aydınlatmada şirketler ticari sırlarını koruyabilir mi?
- Halka açılma sonrasında şirket kontrolünün kaybı söz konusu olur mu?
- Şirketlerin kendi isteği ile Borsa kotundan/kaydından çıkması mümkün mü?
- Halka arzda hangi yöntem daha çok uygulanıyor, ortak satışı mı, sermaye artırımı mı?
- Halka arzda tahsisler nasıl yapılıyor?
- Halka Arz Maliyetleri ne kadardır?