Türk'ün cesareti Alman'ın disiplini
Başarı öyküsü
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf4e51601c04688fbd5674.jpg">
Bayburtlu Ulvi ve Abdurrahman Keskin, küçük yaşta gurbetçi çocuğu olarak gittikleri Almanya’da sanayici oldu. Syron lastik markasıyla başarı yakalayan Keskin’in, Bayburt’ta da tuğla fabrikası var.ımg>
Küçük yaşta gurbetçi babasıyla Almanya’ya giden Ulvi ve Abdurrahman Keskin, Bayburt’un geleneksel yemeği Ziron’u (yöresel mantı), oto lastiğinde ‘Syron’ adıyla marka yaptı. hurriyet.com.tr'den Sadi Özdemir'in haberine göre; Bu markayla birçok ülkeye ürün satan Keskin Group’un Bayburt’ta da tuğla fabrikası var. Bu yıl 350 milyon TL ciro bekleyen Kesking Group’ta, 500 kişi çalışıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Keskin şöyle konuşuyor:
40 yıldır Almanya'dayız
“Bayburt’un Mam köyünde doğdum. Köyde işsizlik sebebiyle babamız ilk önce İstanbul’a ardından da Almanya’ya işçi olarak gitti. Mercedes’te çalışıyordu ve tek başına evin yükünü üstlenmişti. 8 yıl yalnız yaşadıktan sonra 1978’de ben (9 yaşında), kardeşim Abdurrahman (7 yaşında) ve annem, babamın yanına gittik, 1 yıl sonra 2 kız kardeşim de geldi. 40 yıldır Almanya’dayız.
Oto ticaretiyle başladık
Annemiz bizi ticaret lisesine yazdırdı. Babamız ek iş olarak araba alım satımı yapıoyordu ve biz de okulun yanı sıra babamızla yardım ediyorduk. Araba alım satımı yaparken jant işine de girdik. Arabaları güzelleştirmeye ve onun da ticaretini yapmaya başladık. Bir defasında Türkiye’ye izine geldik ve oradan da kendi arabamızla hacca gittik. Hac dönüşü Türkiye’de bir süre daha kalıp dönmeyi planlıyorduk ancak pasaportlarımız çalındı. 1.5 ay, Almanya’ya dönmeye uğraştık. Okullar açılmıştı ve Almanya’ya dönemiyorduk. Döndüğümüzde de geç kalmıştık ve bu olay okul hayatımızı bitirdi. Biz de tamamen ticarete odaklandık. Eniştemizin küçük bir bakkalı vardı. Orada lastik ve jant satmaya, araba ticareti yapmaya başladık. Sonra da kendi dükkânımızı açtık.
Alüminyum Jant fırsatı
Bir kaç sene sonra araba alım satım işini bıraktık ve tek bir yöne eğilmeye karar verdik. Çünkü 1980’ler alümünyum jantların parladığı yıllardı ve biz de bu dönüşümün içinde bulduk kendimizi. Parlak jantlar gençler tarafından çok tercih ediliyordu. Pazar hızlı büyüyordu. Ticarette iki toplumun; Türklerin cesareti ile Almanların disiplinini birleştirerek başarıyı yakaladık. Mannheim’de, 1985’te kurduğumuz ilk dükkânımız ‘Reifen Keskin’de ben kaldım, ve Frankhental’de şube açtık. Kardeşim oraya geçti. Serviste şubeleşirken, Keskin Tuning adıyla modifiye lüks jantlar üretmeye başladık. 2000’lere geldiğimizde jantlarımız Almanya’da tanınıyordu. Bayburt’la bağımızı da hiç koparmadık. 1998’de Bayburt’ta, Baykes Tuğla Fabrikası’nı kurduk. 2000 yılında da MAMSAN Otomotivi kurarak, Türkiye pazarına girdik.
Keskin Group’un lastik ve jant markası Syron, AB ülekleri, ABD ve Türkiye’de satılıyor. Grubun cirosu bu yıl 350 milyon lira olacak.
Bayburt yemeği Ziron lastik markası oldu
ULVİ Keskin, şöyle devam ediyor: “2004’te kendi markamızı tasarladık. Küresel bir kelime aradık. Sonunda, Bayburt yöresinin çok bilinen yemeği Ziron’dan (yöresel mantı) esinlenerek Syron Tires’i faliyete geçirdik. Alman standartlarında ürettirmeye başladık. Jant ve lastik satışı için İpekyolu-Silkroad adıyla Kaliforniya, Los Angeles’ta satış ve servis hizmeti veren noktalar açtık. Silkroad’ı, Fransa’ya ve İstanbul’a da taşıdık. Genel merkezimiz, Frankenthal’de 20 bin metrekarelik bir lojistik merkez üssüne dönüştü.”
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN