'Türk reçeli Kraliçe’nin ülkesinde baş tacı'

12.12.2014 - 11:42 | Son Güncelleme :

Sultan Bacı İngiltere'nin sultanı oldu

<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf4dec601c04688fbd53d2.jpg">

Meyve oranı yüzde 45’e kadar çıkan ve başta İngiltere olmak üzere pek çok ülkeye ihraç edilen Sultan Bacı reçelleri, İngilizlerin vazgeçilmezi oldu.

‘Sultan Bacı’nın ev reçeli’ adıyla Anadolu’da yaşayan bir kadın tarafından yapılmaya başlanan ve tüketiciler tarafından çok beğenilen geleneksel ev reçeli, İngilizlerin vazgeçilmezi oldu. Geçmişi 1970’lerin öncesine dayanan ve İstanbul’daki önemli şarküterilerde ev reçeli olarak satılan Sultan Bacı, vatandaşlardan yoğun ilgi görmesi sonucunda Seyidoğlu tarafından satın alınıyor ve ardından başta İngiltere olmak üzere pek çok ülkeye ihraç ediliyor. Genellikle meyve oranı yüzde 35 olan reçellerin aksine ev reçelinin yerini tutan Sultan Bacı reçellerinde meyve oranın yüzde 45’e kadar çıkıyor. Sultan Bacı reçel, helva ve fındık kreması çeşitlerini İngilizlerle buluşturduklarını belirten Seyidoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Necati Göksu, çok yakında Sultan Bacı baklavalarının ihracına başlayacaklarını da söyledi.

Gaziantep'ten İstanbul'a uzanan yol

Gaziantep’in en meşhur çarşısı Elmacı Pazarı’nda esnaflık yapan babası Şıh Mehmet Göksu’nun yanında yetişen Necati Göksu, henüz 16 yaşındayken İstanbul’a geldi. Babası ve abisiyle beraber kurdukları iki katlı Gaziantep Gıda Pazarı’nda çalışmaya başlayan Göksu, bulgur, mercimek, biber ve salça başta olmak üzere yöresel ürünleri satmaya başladı. “Allah’a çok şükür hiçbir zaman üzerime güneş doğmadı” diyen Necati Göksu, o günlerden bugüne geliş öyküsünü şu sözlerle anlattı: “Orta 2’ye kadar okudum, sonra da ticaret yapmaya başladım. Gaziantep’ten İstanbul’a gelirken elimizde 3-5 kuruş para vardı. Hayatın zorlu yollarından yürüyerek bugünlere geldim. Biz çalışırken dışarda yemek yeme lüksümüz yoktu. Yemeği annem sefer tasında getirirdi. Kamyonla malımız geldiğinde hamala para vermeyelim diye abimle beraber malları indirirdik. Unkapanı çevresinde 6 sene çalıştık ve bölgenin en hatırı sayılır firması olduk. İstanbul’da ne kadar baklavacı varsa hepsi benden mal alırdı.”

Gaziantepli ünlü baklava ustası Habeş Seyidoğlu’nun damadı olan Necati Göksu, yıllar süren beraberliklerinin başlangıcını ise şöyle dile getirdi: “Babam vefat ettikten sonra annem evlenmem için kız arıyordu. Habeş Seyidoğlu’nun şoförü Kilisli Salih Ağabey, Usta’nın küçük kızını önerdi ve biz ailece kız istemeye gittik. Evlenmeden önce eşimi sadece birkaç kere gördüm. 1985’te Unkapanı’ndaki yerimiz istimlak edildikten sonra Habeş usta, beni yanında çalışmam için davet etti. Ustanın yanında imalatta çalıştım, bulaşık yıkadım ve temizlik yaptım. Hiç gocunmadım. Hacıbaba’ya layık olmaya çalıştım. İki çocuğum dünyaya geldi ve onları en iyi şekilde yetiştirdim. 63 yaşındayım ve hayatım çalışmakla geçti. Hayatta çalışmak kadar güzel bir şey yok. Benimle 570’e yakın insan çalışıyor ve ben mesleğimi seviyorum. Tüm çalışanları evladım olarak görüyorum. Kayınpederim her şeyden ödün verin kaliteden ödün vermeyin der. Biz de bu felsefe ile şu an çalışıyoruz”

Sütlü Nuriye'nin hikayesi

80’li yıllardaki yokluk dönemlerinde toptancılık yaptığını ve sevilen tatlı Sütlü Nuriye’nin ismimin kendi dükkanında yapılan bir sohbet sırasında bulunduğunu söyleyen Necati Göksu, “Şekerin darlığında bile piyasamız vardı. Dükkanımızın önünde uzun kuyruklar oluşurdu ve mal yüklü kamyonun üstünden zabıta eşliğinde satış yapardık. Güllüoğlu, Hacıbozanoğulları, Dedeoğlu, Çavuşoğlu gibi ünlü pasta ve baklavacılar bizim müşterimizdi. Bu nedenle bir teneke yağın bile olmaması büyük sorundu. Hatta o dönemde tatlılara fiyat sınırı koyulmuştu ancak baklavanın o fiyata satılması mümkün değildi. Mustafa Güllü ile Habeş Seyidoğlu Unkapanı’ndaki dükkanımda fiyatı ne yapalım diye düşünürken Seyidoğlu, ‘Usta niye düşünüyorsun ki, hamuru ve sütü kaynatıp şeker ilave edip satalım. Adı da Sütlü Nuriye olsun’ dedi. Yani Sütlü Nuriye Habeş Seyidoğlu ile Mustafa Güllü’nün buluşuyla ortaya çıktı” dedi.

Göksu STK'larda da aktif

Seyidoğlu Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Necati Göksu, iş yaşamının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak görev alıyor. İki dönem Bahçelievler’de il genel meclis üyeliği yaptığını belirten Göksu, “2011 yılına kadar Kocasinan Yağlı Güreşleri’nde ağalık yaptım. Güreş sporunu çok seviyorum. O atmosfer bambaşka. Ayrıca İstanbul Gaziantepliler Derneği Başkanlığı’nı yaptım” dedi.


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.390 Değişim: -0,33% Hacim : 85.450 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.376 15.11.2024 Yüksek 9.501
Açılış: 9.448
34,4347 Değişim: 0,30%
Düşük 34,2525 15.11.2024 Yüksek 34,8345
Açılış: 34,3323
36,2908 Değişim: 0,16%
Düşük 36,1489 15.11.2024 Yüksek 36,6047
Açılış: 36,2328
2.837,26 Değişim: 0,10%
Düşük 2.825,04 15.11.2024 Yüksek 2.873,03
Açılış: 2.834,38
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.