KOBİ’lerin derdi kâr kaybı

Zurich Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, araştırmaya göre, 2015’te de en büyük riskin yüksek rekabet ve buna bağlı fiyat indirimine gidilmesiyle kâr marjlarının düşmesi olduğunu söyledi.

KOBİ’ler, yüksek rekabet, buna bağlı fiyat indirimi ve kârlarının düşmesinden korkuyor. Zurich Sigorta Grubu’nun, Türkiye dahil 15 ülkede, 3 bin küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) ile yaptığı ‘2015 KOBİ Araştırması’nın sonuçları açıklandı.

Buna göre KOBİ’ler, yüksek rekabetin neden olduğu riskleri ve buna bağlı olarak kâr marjlarının düşmesi ile düşük tüketici talebini en büyük risk olarak görüyor.

Zurich Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız; fiyat odaklı rekabet, talep yetersizliği, mevzuata uyum ve finansal risklerin dünya ile birlikte Türkiye’deki KOBİ’ler için de en önemli sorunlar olduğunu söyledi.

Türkiye özelinde dikkati çeken bir başka riskin ise ‘lojistik ve nakliyat’ olduğunu belirten Yıldız, “Türkiye’nin komşularında yaşanan sorunlar ihracat yapan işletmeler için lojistik ve nakliyat anlamında risk oluşturuyor. Öte yandan, gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme oranları, KOBİ’lerimizin düşük talebe dayalı sorunları; Avrupa ülkelerine kıyasla daha küçük bir risk olarak görmesini sağlıyor” dedi.

FİNANSAL RİSKLER

Yılmaz Yıldız, 2015’te de en büyük riskin, yüksek rekabet ve buna bağlı fiyat indirimine gidilmesiyle kâr marjlarının düşmesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Türk KOBİ’leri, müşteri talebinde düşüş yaşanmasını, en büyük ikinci risk olarak görüyor. Üçüncü risk ise ortakların ve tedarikçilerin başarısızlığı. 2014 yılında KOBİ’lerin yüzde 11.5’i mevzuata uyumu ve finansal sorunları risk faktörleri arasında görürken bu oran, 2015 yılında yüzde 16 olarak dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl KOBİ’lerin yüzde 10’u itibar zedelenmesini risk faktörleri arasında sıralarken, bu yıl bu oran yüzde 14’e çıkıyor.”

Yılmaz Yıldız, araştırmada ortaya çıkan risk faktörleri arasında tedarikçi kaybı ve bunun yol açacağı etkilerin de incelendiğini vurgulayarak, “Araştırmaya göre KOBİ’ler, herhangi bir tedarikçiye bağlı kalmadan çalışıyor. Bu nedenle işletmelerin yüzde 50’si en önemli tedarikçilerini kaybetmeleri durumunda işlerinin etkilenmeyeceğini düşünüyor. Anket, Türkiye’de üç KOBİ’den sadece birinin tek tedarikçi ile çalıştığını ortaya koydu. Üretim veya teslimat sürecinde bir gecikme yaşanmasının kendileri için büyük risk olduğunu belirten Türk KOBİ’leri, böyle bir sıkıntı yaşamamak için farklı tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyor” dedi.

Tek parti iktidarı ekonomi için olumlu

Yılmaz Yıldız, son dönemde global ekonomideki belirsizliklerin arttığını, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerden bu belirsizlik altında olumsuz şekilde ayrıştığını belirterek, şunları söyledi: “Amerika Merkez Bankası’nın faizleri ne zaman, ne kadar yukarı yönlü değiştireceği; Çin’deki ekonomik büyümede yavaşlama, Rusya, Brezilya ve Güney Afrika gibi ülkelerde emtia fiyatlarının düşmesi gibi olumsuzluklar bu durumu tetikliyor.

Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında Hindistan ile birlikte 2016 ve sonrasında olumlu şekilde ayrışabilir. Seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ve güçlü bir tek parti iktidarının varlığı ekonomimizi olumlu etkileyecek. Yapısal reformları gerçekleştirecek bir ekonomi yönetiminin de oluşması ile Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında ciddi olumlu bir ivme yakalayabilir ve yabancı sermaye girişi bu şekilde hızlanabilir.”