Türkiye sulak alanlarını yitiriyor

04.02.2015 - 10:24 | Son Güncelleme :

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Türkiye’nin sulak alanlarını yitirdiğine dikkat çekti

<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf4aae601c04688fbd3d27.jpg">

“Çocuklarımıza bir zamanlar sahip olduğumuz verimli topraklar, su kaynakları, sağlıklı bitkiler ve hayvanlar bırakabilecek miyiz?” sorusunu gündeme getiren Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Türkiye’nin sulak alanlarını yitirdiğine dikkat çekiyor

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü'ydü. Türkiye'nin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi’nde sulak alanlar; Doğal ya da yapay, sürekli ya da mevsimsel, tatlı, acı ya da tuzlu, durgun ya da akan su kütleleri, bataklıklar, turbalıklar ve gelgitin çekilmiş anında derinliği altı metreyi aşmayan deniz suları olarak tanımlanıyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu, başta su kuşları olmak üzere çok zengin, karakteristik bitki ve hayvan topluluklarının yaşam alanı olan sulak alanlarını yitirdiğine dikkat çekiyor.

Derneğin verdiği bilgilere göre, son 40 yılda su kaynaklarının yarısını kaybeden Türkiye’de en fazla su, tarım sektöründe kullanılıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı güncel verilerine göre; Türkiye'de toplam sulanabilir tarım arazisi 8,5 milyon hektar. Bunun ancak 5,5 milyon hektarı sulanabiliyor. Sulanan 5,5 milyon hektar tarım alanının yüzde 92’si salma sulama ile sulanıyor. Suyu verimli kullanan damla veya yağmurlama gibi modern sulama yöntemleri sadece yüzde 8'lik bir alanda kullanılıyor.

DHA'dan Didem Eryar Ünlü'nün haberine göre; Sulak alanları tehdit eden problemlerin başında; evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirlenmeler; sürdürülebilir olmayan su altyapı projeleri; artan nüfus; çarpık sanayileşme; yapılaşma; içme, kullanma ve sulama suyu temini ve enerji üretimi için aşırı miktarda su alınması; kontrolsüz saz kesimi ile sazlıkların yakılması ve tahribinin yanı sıra aşırı ve yanlış su kuşu veya su ürünleri avcılığı yapılması geliyor.

Sulak alanlar insan için önemli

Öte yandan bir başka sivil toplum kuruluşu Doğa Koruma Derneği ise sulak alanların insan için önemini şöyle sıralıyor:

Sel kontrolü: Sulak alanlar seli bünyesindeki organik maddeler vasıtasıyla bir sünger gibi emer, yavaşlatarak bırakır. Selin kontrol altına alınması için nehirler üzerinde set ve barajların inşası genellikle yetersiz kalmış, üstelik bu doğal işlevi de bozduğu için ters etkilere neden olmuştur.

Yeraltı sularının beslenmesi: Sulak alanlar yeraltı suyu depolarını doldururlar. Sulak alanları kuruyan Konya Havzası’nda yer altı suyu DSİ istatistiklerine göre her yıl bir metre iniyor ve su çıkarma amaçlı mazot masrafı çiftçiyi zor durumda bırakıyor. Göller yöresindeki irili ufaklı 65 gölden 25’inin kurutulması nedeniyle bölgede taban suyunun çekildiği ve bu sebeple bazı köylerde su sıkıntısı yaşandığı, tarımsal üretimde düşüş olduğu gözleniyor. Yeraltı sularındaki bu tip aşırı boşalma zeminde çökmelere, hatta depremlere neden olabiliyor.

Sediman ve besin depolanması: Sulak alanlar su geçişini yavaşlatarak sularla taşınan besin ve sedimanların birikmesini sağlıyor. Bu nedenle deltalar ve taşkın alanları en verimli tarım arazileri olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’nin en verimli tarım toprakları Büyük Menderes, Kızılırmak, Yeşilırmak, Seyhan, Ceyhan, Sakarya, Fırat ve Dicle gibi nehirlerin taşkın düzlüklerinde yer alıyor.

İklim değişikliğinin kontrolü: İklim değişikliğine yol açan karbonun yüzde 40’ını sulak alanlar depoluyor. Bu alanların kurutulması küresel ısınma ile mücadelede ters etki yaratıyor. Sulak alanların bulundukları iklimi yumuşatma gibi çok önemli bir mikro klima etkisi var. Sulak alanlar kurutulduktan kısa bir süre sonra bölge iklimi sertleşiyor.

Su arıtımı: Sulak alanlar doğal arıtma sistemleri olarak çalışıyorlar ve elektrik harcamıyorlar. Günümüzde ucuz ve etkili olduğu için yapay sulak alan arıtımı yöntemi giderek yaygınlaşıyor. Arıtma tesisleri bu doğal sistemlerin hızlandırılmış hali olarak tanımlanabilir.

370 bin hektar sulak alan yok oldu

Peki sulak alanlar neden kuruyor? Doğa Koruma Derneği’nin verdiği bilgiler şöyle:

Doğrudan kurutma çalışmalar

Devlet Su işleri'nin yıllık istatistik bültenlerinde, sulak alanların doğrudan ve tümüyle kaybına yol açan iki kategoriden söz ediliyor: Taşkın kontrolü ve arazi kazanma amaçlı kurutma. DSİ'nin kurulduğu 1953 yılından bu yana, Önemli Kuş Alanlarının (ÖKA) dışında kalan 370 bin hektar sulak alan habitatı, çeşitli kurutma ve taşkın kontrolü amaçlı projeler sonucu yok oldu.

Su dağıtımındaki kaçaklar ve buharlaşma

Barajlardan tarlalara su ulaştıran şebekedeki kaçaklar ve buharlaşma nedeniyle barajdan verilen su tarlaya ulaşmadan yarıya iniyor.

Küresel ısınma ve yağışların azalması

Küresel ısınma ya da yağışların azalması sulak alanlarımızın kuruması konusunda gösterilen ilk sebepler arasında yer alıyor. Yağışların azalması önemli bir doğal etken, ancak kuruyan birçok sulak alanın 30-40 yıllık yağış ve iklim verileri incelendiğinde yağışlardaki azalmanın alanın kaybına sebep olamayacak kadar küçük olduğu görülüyor. Benzer şekilde yağışta bir değişiklik olmamasına rağmen kuruyan birçok sulak alan var.


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.390 Değişim: -0,33% Hacim : 85.450 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.376 15.11.2024 Yüksek 9.501
Açılış: 9.448
34,4312 Değişim: 0,29%
Düşük 34,2525 15.11.2024 Yüksek 34,8345
Açılış: 34,3323
36,2554 Değişim: 0,06%
Düşük 36,1489 15.11.2024 Yüksek 36,6047
Açılış: 36,2328
2.836,36 Değişim: 0,07%
Düşük 2.825,04 15.11.2024 Yüksek 2.873,03
Açılış: 2.834,38
  • PİYASALAR
  • ENDEKSLER
Sembol Son %
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.