‘2014 çay üreticileri için altın yıl oldu’

17.12.2014 - 10:42 | Son Güncelleme :

Çayda altın yıl

<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf4d93601c04688fbd5172.jpg">

Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, 2014’ün çay üreticileri için altın yıl olduğunu belirterek, çok iyi fiyatlarla ve peşin parayla çay alımı yaptıklarını söyledi


İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulunan ÇAYKUR Genel Müdürü Sütlüoğlu, “Çay üreticilerimiz, tarihlerinin en güzel dönemini yaşadı. Çok güzel fiyatlar ile peşin ödeme yaparak çay aldık. Bir iki yıldır özel sektör de peşin ödemeler yapmaya ve iyi fiyatlarla çay almaya başladı. Randevulu sistemle, çay alımında yaşanan kargaşa, sıkıntı ve problemler ortadan kalktı. Vatandaş rahatlıkla çayını ve parasını topluyor. Çay, tarihinde hiç bu kadar iyi bir yıl geçirmemişti” dedi.

iha.com.tr'den İlknur Sargut'un haberine göre: Türkiye’nin, dünyanın beşinci büyük çay üreticisi olduğunu kaydeden İmdat Sütlüoğlu, Türkiye’nin, fert başına çay tüketiminde ise birinci olduğunu ifade etti. ÇAYKUR’un 55 ülkeye ihracat yaptığını vurgulayan Genel Müdür Sütlüoğlu, “ABD, Çin, İngiltere, Singapur gibi ülkeler dahil ihracatımız var. Avrupa ülkelerine de çay ihraç ediyoruz. İhracatımız da her geçen gün artıyor” dedi.

TÜKETİCİYİ YENİ YILDA YENİ ÇAY ÇEŞİTLERİ BEKLİYOR

Tüketiciyi 2015 yılında yeni çay çeşitlerinin beklediğini söyleyen İmdat Sütlüoğlu, “2015’te gerek üretici gerekse tüketici açısından yeni çalışmalarımız var. Biz normal çaya, yeşil çayı, beyaz çayı ve soğuk çayı da ekledik. Yakında meyve ve sebze karışımı yeşil ve siyah çaylar çıkaracağız. Baharın ilk çaylarından ürettiğimiz çok değerli ve kaliteli çayları piyasaya süreceğiz. 2015 yılı tüketici açısından oldukça yeniliklerle dolu yeni ürünlerle dolu bir yıl diyebilirim. Çay bağlantılı başka ürünler de üreteceğiz” diye konuştu.

“GÜNDE 30 BARDAK ÇAY İÇİYORUM”

Çayın yararlı bir içecek olduğuna dikkat çeken Sütlüoğlu, “İnsanlar çayı istedikleri kadar içebilirler. Ben günde 30 bazen de 50 bardak çay içiyorum. Bunun da faydalı olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar bir zararını görmedim” dedi. Çayın farklı üretim şekilleriyle de tüketiciyle buluştuğunu belirten Sütlüoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Çay, yeşil, beyaz ve soğuk çay olarak tüketiciyle buluşuyor. Yeşil çayla siyah çayın arasında fark yoktur. Sadece üretim teknolojisi sistemi farklıdır. Bu, sütten yoğurdun yapılması gibi bir durumu ifade ediyor. Yeşil çayla siyah çay da aynı ham maddeye sahiptir. Beyaz çay, çayın en tepe tomurcuk noktasının elle toplanılması suretiyle üretilen, çok değerli bir çaydır. Çayın özü diyebileceğimiz, ilaç olarak kabul edebileceğimiz üründür. Bu, imparatorların çayı olarak kabul edilen bir çaydır. Onu da bu sene ürettik. Çok az oluyor, değerli bir çay ama miktar olarak çok az oluyor. Sonuç olarak çayın her cinsi değerlidir.”

Çaykur olarak sağlıklı çaylar ürettiklerinin altını çizen Sütlüoğlu, “Bizim çayımız dünyada üzerine kar yağan tek çaydır. Yani kar yağdığı için çaylarımızda haşere bulundurmuyor. Haşere bulundurmadığı için de üretimde haşere zehiri kullanmıyoruz. Bizim dışımızda çay üreten bütün ülkeler, haşereleri öldürüyorlar. Bu madde ise çayın bünyesinde kalarak zararlı olabiliyor. Çay, kuru sistemle üretilen bir üründür. İlk defa suyla demlendiğinde temasa geçiyor. Dolayısıyla bu zehirli maddeler içerken vücuda giriyor. Bu da kanser, kalp hastalıkları, damar hastalıklarına neden olabiliyor” ifadelerine yer verdi.

OSMANLI DÖNEMİ’NDEN GÜNÜMÜZE

Çayın tarihimizde önemli bir yer aldığını ifade eden Sütlüoğlu, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nden bu yana çeşitli denemelerde tarih sahnesinde yer alan çayın Türkiye’de nasıl yaygınlaştığını şu sözlerle anlattı: “Çay, tarih boyunca hayatımızın odağında yer almıştır. Çayın hikâyesi 90 yıl öncesine dayanıyor. Daha öncesinde Osmanlı Dönemi’nde de çay ile ilgili çalışmalar var. Ancak, o dönemlerde denemeler yanlış yerlerde yapıldığından bu çalışmalar başarılı sonuçlar vermemiştir. Osmanlı’nın son döneminde Batum’da çay yetiştiği ve aynı karaktere sahip olan Rize bölgesinde Doğu Karadeniz’de de yetişebileceği görülmüş.

Bu nedenle çalışmalar başlatılmış. Bu çalışmalar 1. Dünya Savaşı nedeniyle de kesintiye uğramış. Cumhuriyetin ilk yıllarında çay tekrar hükümetin gündemine gelmiştir. 1924’te ilk kez çıkan çay kanunu sonucu Zihni Derin’in görevlendirilmesiyle ve çayın proje babası Prof. Dr. Ali Rıza Erten’in katkılarıyla çay hayatımıza girmiştir. İlk deneme ve çalışmaların olumlu sonuçlar vermesiyle Batum’dan 75 ton civarında getirilen çay tohumunun dikilmesiyle çay ülkemizde yaygınlaşmıştır.


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.390 Değişim: -0,33% Hacim : 85.450 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.376 15.11.2024 Yüksek 9.501
Açılış: 9.448
34,4347 Değişim: 0,30%
Düşük 34,2525 15.11.2024 Yüksek 34,8345
Açılış: 34,3323
36,3408 Değişim: 0,30%
Düşük 36,1489 15.11.2024 Yüksek 36,6047
Açılış: 36,2328
2.841,17 Değişim: 0,24%
Düşük 2.825,04 15.11.2024 Yüksek 2.873,03
Açılış: 2.834,38
  • PİYASALAR
  • ENDEKSLER
Sembol Son %
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.