Teknolojik haritamız

TÜBİTAK`ın araştırmasına göre, her 100 kişiden 24`ünün cep telefonu var. Hanelerin yüzde 12.3`ü bilgisayar kullanırken yüzde 7`si internet abonesi.


TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak, Türkiye`nin hızla kalkınabilmesi için bilim ve teknolojiyi en ön sıraya koyması gerektiğini bildirdi. TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü`nün (BİLTEN), 6 bin hane üzerinde gerçekleştirdiği ``Bilgi Teknolojileri Yaygınlık ve Kullanım Anketi2000`` sonuçları, TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu`nda açıklandı. Pak, 2000 yılı projesinin, 1997`de gerçekleştirilen anketin yeni verilerle güncelleştirilmesi olduğunu ifade ederek, anlamlı politikalar çıkarabilmek için benzer çalışmaların 2 yılda bir yapılması gereğine işaret etti.

Türkiye`nin pek çok konuda yaşadığı sorunların bilgi teknolojilerinde de yaşandığını belirten Prof. Dr. Pak, ``Türkiye`nin gelişmiş ülkeler arasında hedeflenen yeri alması isteniyorsa, birinci sorunun ekonomik kalkınmada olduğu ortaya çıkar. Türkiye`nin hızla kalkınması için bilim ve teknolojinin en ön sıraya konulması gerekiyor`` diye konuştu. BİLTEN Müdürü Prof. Dr. Murat Aşkar da proje sonuçlarıyla ilgili yaptığı sunumda, 68 ilin 165 ilçesinde 6000 haneye, sabit ve cep telefonu, bilgisayar, internet, televizyon, şifreli yayınlar ile diğer araç ve hizmetlerle ilgili 146 soru yönelttiklerini kaydetti.


Cep pazarı yüksek:

Prof. Dr. Aşkar`ın verdiği bilgiye göre, kent nüfusunun yüzde 86.9`u sabit, yüzde 50.2`si de cep telefonuna sahip. 1997`de her 100 kişiden 10`u cep telefonu kullanırken, bugün kent hanelerinin yüzde 20`sinin, 1`den fazla cep telefonu bulunuyor. Cep telefonu kullanımı bireysel sahiplik temelinde ele alındığında, her 100 kişiden 24`ünün bu hizmeti kullandığı ve GSM işleticileri için pazar potansiyelinin yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Cep telefonu hizmetine erişim açısından Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri Türkiye ortalamasının altında kalırken, Güneydoğu Anadolu yüzde 29` ile en düşük, Marmara Bölgesi de yüzde 61`le en yüksek yaygınlaşma düzeyini gösteriyor. Gelir gruplarındaki değişim incelendiğinde, kaçınılmaz bir hizmet olan sabit telefon kullanımının alt gelir grubunda yüzde 79.3, üst gelir grubunda da yüzde 90`ın üzerinde gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Cep telefonu sahipliği açısından hanelerin gelirleri temel alındığında, alt gelir grubunun yalnızca yüzde 27.4`ü, üst gelir grubunun ise yüzde 98.1`i bu hizmetten yararlanıyor.


Bilgisayar kullanımı artıyor:

Hanelerde bilgisayar sahiplik oranı da 3 yıl içinde 2`ye katlanarak yüzde 12.3`e yükselirken, evlere bilgisayar girmemesine neden olarak yüzde 58.3`le fiyatının pahalı olması, yüzde 36.2 ile de ihtiyaç duyulmaması gösteriliyor. Evdeki bilgisayarlar yüzde 37 oranında internet erişimi için kullanılırken, yüzde 20.4 oranında işyerinde yarım kalan işlerin tamamlanması, yüzde 20 oranında da oyun oynamak amacıyla satın alınıyor. Türkiye`nin yüzde 7`si evindeki bilgisayarından internete bağlanıyor. Kullanıcılar, yaygın olarak yüzde 23 oranında e - posta, yüzde 22.3 oranında merak edilen konularda bilgi edinme, yüzde 16.5 oranında ise arkadaşlarıyla ``chat`` yapmak için bu teknolojiyi tercih ediyor.


Televizyon eski dost:

Araştırma kapsamında sorgulanan araçlardan yüzde 96.9 ile en yaygın olarak televizyona sahip olunduğu ortaya çıktı. Hanelerin yüzde 4.2`sinin şifreli kanal, yüzde 10.9`unun da kablolu televizyon hizmetlerinden yararlandığı belirlendi. Araştırmada, faks cihazına sahip olanların oranı yüzde 1.7, video cihazına sahip olanların oranı 17.1, DVD kullanımı ise yüzde 3.2 düzeyinde saptandı.