Yılmaz,Hür Basına İhtiyac Vardır
-Genel Başkan Yilmaz: Devletleri Asil Yaşatan Etken, Hukuka Bağlilik Ve Meşruiyettir -Devleti Devlet Yapan En Önemli Husus, Kendi Koyduğu Hukuka Öncelikle Kendisinin Uymasidir -Hukuk Hiçbir Zaman Devlete Ayak Baği Değildir -İdarenin Hem Siyasal Hem De Yargisal Denetimi Şarttir -Bu İki Denetimin Yapilabilmesi İçin De Hür Basina İhtiyaç Vardir -Son Olaylarla Birlikte Hapishanelerde Devlet Otoritesinin Zayif Olduğu Gözler Önüne Serilmiştir -En Kisa Sürede F Tipi Cezaevi Uygulamasina Geçilmelidir
ANKARA (A.A) - 07.11.2000- ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, devletleri asıl yaşatan etkenin hukuka bağlılık ve `meşruiyet olduğunu belirterek, Devleti devlet yapan en önemli husus, kendi koyduğu hukuka öncelikle kendisinin uymasıdır dedi. Yılmaz, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ANAP`ın, kurulduğu ilk günden beri hukuktan ve meşruiyetten yana bir parti olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: Esasında, gücünü milletten ve hukuktan alan hiçbir siyasi partinin millet iradesine dayanmaktan ve hukukun üstünlüğüne güvenmekten başka bir çaresi yoktur. Yalnız demokrasimizi değil, herşeyin temeli olan devlet varlığımızı da hukuk ve meşruiyet ölçülerine riayetle güçlendirebiliriz. Çünkü, devletleri tek başına ekonomik gücün veya silah gücünün yaşatması mümkün değildir. Tarihteki sayısız örneğin gösterdiği gibi, devletleri asıl yaşatan etken hukuka bağlılık ve meşruiyettir. Millet iradesine dayanmadan ve adalet duygusunu hayata hakim kılmadan, uğruna sayısız şehitler verdiğimiz devletimizi ebed müddet yaşatmamız mümkün değildir. Türk insanının yeri geldiğinde devleti yaşatmak uğruna ölümü göze alma konusunda ortak bir bilince sahip olduğuna işaret eden Yılmaz, kamuoyunun, devletin adaletle ve millet iradesine saygıyla ayakta kalabileceği konusunda yeterli duyarlılığa sahip olmadığını söyledi.
SUSURLUK;
Yılmaz, devletleri devlet yapan en önemli hususun, kendi koyduğu hukuka öncelikle kendisinin uyması olduğunu vurgulayarak, Devletin hukuka uyması demek, devlet görevlilerinin hukuka uyması demektir. Bir devletin kendi koyduğu hukuka uymaması düşünülemez. Hukuk, hiçbir zaman devlete ayak bağı değildir diye konuştu. Susurluk olayının, devlet görevlilerinin hukuka bağlı kalmalarının, devlet ve millet için ne kadar hayati bir önem taşıdığını çok açık biçimde gösterdiğini ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Kamuoyunda hala tartışılan Susurluk olayından devlet ve millet olarak yeteri kadar ders çıkardığımızı zannediyorum. Bu çerçevede, devlet adına mücadele eden kimi devlet görevlilerinin, mücadele şartlarının da etkisiyle bazı yanlışlar yapmış olabileceklerini bilmemiz gerekir. Ancak, bu yanlışları hiçbir zaman devlete maletmemek gerekir. Yanlışı hangi kamu görevlisi yaptıysa, ancak onu bağlar, devletimizi bağlamaz. Yapılan mücadele sırasında zaten ortaya çıkması zor olan bu yanlışlara, ortaya çıktıktan sonra göz yumulmaması gerekir. Yanlışlıklara, mücadele sonrasında bile göz yummak, devletin temeline konulan dinamite göz yummakla eş anlamlıdır. Devletimize düşen, yanlışa sahip çıkmamak, görevlilerinin yanlışını örtbas etmemektir.
İDARENİN EYLEMLERİ;
Yılmaz, hukuk devleti ilkesinin eksiksiz hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, Eğer hukuk devleti olma iddiasında isek devlet idaresinin her zaman hukuk çerçevesinde hareket etmek zorunda olduğunu bilmemiz gerekir. Bu noktada, idarenin bütün işlem ve eylemleri hukuka uygun olmak zorundadır dedi. İdarenin hem siyasal hem de yargısal denetiminin şart olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bunun için de hür basına ihtiyaç olduğunu söyledi. Türk devletinin otoritesinin tartışılmazlığının, Türk milletinin genlerine işlediğini kaydeden Yılmaz, Milletimiz, devletin otoritesinin üzerinde bir otorite tanımamıştır diye konuştu. Yılmaz, son günlerde cezaevlerinde yaşanan olayların milleti rahatsız ettiğini belirterek, son olaylarla birlikte cezaevlerinde devlet otoritesinin zayıflığının gözler önüne serildiğini söyledi. Yılmaz, bu olayların geniş halk kesimlerinde affa karşı bir tavrın ortaya çıkmasına sebep olabileceğinin de gözlerden kaçırılmaması gereğine işaret ederek, Yapılması gereken, aşırı şiddet görüntüleriyle otorite sağlamak değildir. Bu yolun yanlışlığı ve netice vermediği daha önce defalarca görülmüştür dedi. Yapımına başlanan F tipi cezaevlerinin bir an evvel bitirilmesi ve en kısa sürede F tipi cezaevi uygulamasına geçilmesini isteyen Yılmaz, bu kurumların sistem bütünlüğü içerisinde ele alınması ve infaz sistemiyle birlikte TCK`nin tümden değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN