İstikrar programıyla birlikte yabancı bankaların Türkiye`ye olan ilgilerinin arttığını belirten Akçakayalıoğlu, yabancıların daha kalıcı ve geniş bir biçimde Türkiye piyasasına gireceklerini kaydetti.Enflasyonla mücadele programıyla birlikte Türkiye`nin yabancılar için de cazibesi arttı. Dünyanın önde gelen büyük bankaları bu dönemde Türkiye`de bir banka almak veya ortaklık kurmak için harekete geçti. Bu çerçevede çeşitli görüşmeler yapılıyor. Piyasada güçlü bir ağırlığa sahip olmayan yabancı bankaların Türkiye`ye daha ciddi baktıklarını belirten Demirbank Genel Müdürü Hasan Akçakayalıoğlu, yabancıların daha kalıcı ve geniş bir biçimde Türkiye piyasasına gireceklerini kaydetti. Sektördeki büyük bankaların biraraya gelerek daha ciddi rekabet şansı elde edebileceklerini vurgulayan Akçakayalıoğlu, "Ancak, şu an gündemde değil. Türkiye`de biz hariç büyük bankaların tamamı sanayi gruplarının parçası. Kompleks bazı ilişkiler var, kendi gruplarıyla yaptıkları işler var. Belki önce onlardan arınmaları gerekiyor ki böyle bir ortaklık gündeme gelsin" dedi. Akçakayalıoğlu, "küçük olsun benim olsun" zihniyetinin ise şartların zorlamasıyla değişeceğini söyledi. Yabancı kuruluşlar açısından Demirbank`ın cazip bir banka olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, ancak kendilerine henüz somut bir teklifin gelmediğini, dolayısıyla bir görüşme yapmadıklarını ifade etti. Akçakayalıoğlu, Holding`e bir teklif gelip gelmediğinden de haberdar olmadığını söyledi. "Fon bankalarına ilgimiz sürüyor " Fon bankalarının ne yapılacağına karar verilmesini beklediklerini belirten Akçakayalıoğlu, şartlar belirlendikten sonra bu bankalarla ilgilenebileceklerini söyledi. Akçakayalıoğlu, "Sermaye yeterliliği olarak Türkiye`de en yüksek seviyeye sahibiz. Dolayısıyla bir veya birkaç bankayı alabilecek sermaye gücümüz var. İyi bir imkan çıkarsa bunu değerlendiririz. Dolayısıyla şu an Fon bankalarındaki durumun ne olacağını bekliyoruz" dedi. Demirbank`ın aktif kalitesi en yüksek bankalardan biri olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, "Demirbank, grubunda sanayi şirketi olmayan bir bankadır. Tamamen finansal hizmetler ve bankacılık sektörüne odaklanmış bir grup içerisinde yer aldığı için önemli başarılar elde etmiştir" dedi. Demirbank`ın sorunlu kredi rasyosu en düşük banka olduğunu ileri süren Akçakayalıoğlu, sorunlu kredi rasyosunun Türkiye ortalamasının yüzde 11 olduğunu, Demirbank`ın ise yüzde 1`in altında olduğunu söyledi. Yılbaşında 800 milyon dolar olan kredi portföylerinin bugün 2 milyar dolara ulaştığını belirten Akçakayalıoğlu, bunun gerek kurumsal gerekse bireysel kredilerinin artışından ortaya çıktığını söyledi. Akçakayalıoğlu, bireysel kredilerin bu rakamın yüzde 25 - 30`u civarında olduğunu ifade etti.
Sektör genelinde bireysel kredilerde bir yoğunlaşma olduğuna dikkat çeken Akçakayalıoğlu, bunun bir risk oluşturduğunu söyledi. Akçakayalıoğlu, "Kredi değerlendirmesini iyi yapan bankalar bu işten daha az hasar görecek veya hiç hasar görmeyecek. Değerlendirmesini iyi yapamayan bankalar ise ciddi hasar görecektir" dedi. "Kurumsalda da güçlüyüz " Kurumsal bankacılık alanında da güçlü bankalardan biri olduklarını belirten Akçakayalıoğlu, Avrupa`nın en batısından Orta asyanın en doğusuna giden 12 ülkeye yayılmış bir ağ üzerinde hizmet verdiklerini söyledi. Türkiye`nin dış ticaret hacminde aldıkları payın yüzde 7 - 8`ler civarında olduğunu vurgulayan Akçakayalıoğlu, ihracatı desteklemek amacıyla da bir milyar dolarlık kredi sağladıklarını ifade etti.""Cari açık sorun oluşturmaz "" Akçakayalıoğlu, cari açığın beklenilen seviyeyi geçtiğini ancak yeterince döviz olduğu için sorun oluşturmayacağını belirtti. Akçakayalıoğlu, "IMF de programın gidişatından memnun. Ayrıca, enflasyon geçtiğimiz aylarda son 10 - 15 senenin en düşük seviyesine geldi ve bu düşme trendi devam ediyor. Dolayısıyla program başarılı gidiyor" dedi. Akçakayalıoğlu, cari açık konusunda önlemlerinde alınmaya başlandığını belirterek, KKDF ve KDV oranlarının yükseltildiğini söyledi. Akçakayalıoğlu, "Dönemsel olarak zaten tüketici kredilerinde bir düşme bekliyorduk. KKDF oranlarının artırılmasıyla birlikte tüketici kredilerinde yavaşlama başladı. Bu durum dönemden mi yoksa KKDF oranlarının artırılması sonucu mu oluştu bunu şuan tahmin etmek zor" dedi. ""Euro müdahalesi olumlu " Euroya müdahale edilmesinin Türkiye açısından olumlu olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, "Dolar değer kazanmasından ABD ve Avrupa rahatsızdı. Türkiye de doların daha fazla değerlenmesini istemiyordu. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel de programın çok iyi gittiğini ancak, dış faktörlerin zorladığını söylemişti. Dış faktörlerden biri de doların aşırı değer kazanmasıydı, bu anlamıyla da müdahale Türkiye açısından son derece olumlu oldu" dedi. Önlem almayan firmaların döviz dalgalanmalarında etkilendiğini vurgulayan Akçakayalıoğlu, "Bütün bankalar dalgalanmalar karşı kendilerini hedge ediyorlar ve müşterilerine de öneriyorlar. Bu teknikleri kullanan firmalar dalgalanmalardan etkilenmiyor. Bunun önlemini almayan firmaların işi şansa kaldığı için bir anda inanılmaz paralar kaybedip veya kazanabilirler" diye konuştu.(FİNANSAL FORUM)