TÜSİAD'dan cumhurbaşkanlığı açıklaması

Dinçer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda değerlendirmelerde bulundu

<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf59ac601c04688fbd9b87.jpg">

Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Genel Başkanı Haluk Dinçer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda değerlendirmelerde bulundu. “Başbakan’ın kararına hayırlı olsun diyoruz.” diyen Genel Başkan Dinçer, Türkiye’nin mevcut kutuplaşmadan zarar gördüğünü ve yeni seçilecek cumhurbaşkanının bu kutuplaşmanın önüne geçmek için liderlik yapması gerektiğini ifade etti.

Haziran ayında Muharrem Yılmaz’ın istifasıyla boşalan Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nde (TÜSİAD) başkanlığa, başkan yardımcısı olarak görev yapan Haluk Dinçer seçildi. Dinçer, seçilmesinin ardından ilk resmi ziyaretlerini Ankara’da gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret eden Dinçer, daha sonra Başbakan ve bakanlarla bir araya geldi. Ziyaretlerine bugünde devam eden Genel Başkan Haluk Dinçer ve kurmayları, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’la da görüştü.

PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...

'TÜM ADAYLARA EŞİT MESAFEDEYİZ'

Ziyaret sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TÜSİAD Başkanı Dinçer, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Dinçer, “Başbakan’ın kararına hayırlı olsun diyoruz. TÜSİAD olarak tüm adaylara eşit mesafedeyiz. Biz kim seçilirse seçilsin, seçimlerden sonra Türkiye’deki toplumsal kutuplaşmayı azaltıcı adımlar atılmasını diliyoruz.” dedi.

'UZLAŞTIRICI BİR TUTUM İSTİYORUZ'

Yeni seçilecek cumhurbaşkanının uzlaşmacı ve uzlaştırıcı bir tutum izlemesini istediklerini belirten Dinçer şöyle devam etti: “Türkiye’deki diyalog ve çok seslilik ortamının oturması için liderlik göstermesini arzu ediyoruz. Türkiye’de yeniden kardeşlik ve biz duygusunun pekişmesini arzu ediyoruz. Türkiye’nin mevcut kutuplaşmadan zarar gördüğünü ve önündeki önemli fırsatları kullanmada ancak ve ancak toplumsal kutuplaşmanın azalması sayesinde adımlar atabileceğini öngörüyoruz.”