Meclis`ten Gecikmeli Girişim

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, cezaevlerindeki açlık grevleri ve ölüm oruçlarını sona erdirmek için gecikmeli olarak devreye girdi. Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı ile mahkûmlar arasında aracılık yapmak amacıyla her partiden bir milletvekilinin katılımıyla özel heyet oluşturuldu. Komisyonun MHP`li Başkanı Hüseyin Akgül girişimde bulunmakta geç kaldıklarını kabul ederken ``Ama 45 gün içinde ölüm olmaz, en az süresi 60 gün`` dedi.


İnsan Hakları Komisyonu`nun dünkü toplantısında DSP`den Tunay Dikmen , MHP`den Ali Keskin , ANAP`tan Miraç Akdoğan , FP`den Mehmet Bekaroğlu ve DYP`den Kamer Genç `in katılımıyla alt komisyon oluşturuldu. Toplantıda, Türk soydaşlarına yönelik insan hakları ihlallerini saptamak için 15 Aralık`ta Yunanistan`a gidecek heyetin üyeleri de belirlendi. Komisyon Başkanı Hüseyin Akgül, ``Açlık grevi ve ölüm oruçları kritik bir safhaya geldi. Acil olarak toplandık. Ölüm oruçları yakın zamanda istenmeyen neticelerin ortaya çıkmasına sebep olacak`` dedi. En temel insan hakkı olan yaşama hakkının kişinin kendi iradesiyle bile olsa zedelenmesine izin veremeyeceklerini belirten Akgül, ``Müdahale değil, ikna etmeye çalışacağız. Bir hafta içinde netice alacağımıza kanaatim var`` diye konuştu. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk `ün açıklamasına göre Terörle Mücadele Yasası değişmeden F tipi cezaevlerine nakillerin olmayacağını anımsatan Akgül, şunları söyledi:


``Ortada fazla bir şey kalmadı. En kısa sürede sona ereceğine inanıyorum. Alt komisyonumuz, mürekkebi kurumadan faaliyete geçti. Komisyonumuza şimdiye kadar üyelerden resmi bir başvuru olmadı, kritik döneme gelince geç kaldığımız kanaatine vardım ve acil olarak toplandık. Ölümler başlamaz daha, 45 gün içinde ölüm olmaz. Tuzlu, şekerli suyla devam ediyorlar. Ölümün en az süresi 60 gün. En büyük sorun da kendileri hiçbir müdahaleyi kabul etmiyorlar. Ama biz ikna etme yoluna gideceğiz.``MHP`li Komisyon Başkanı Akgül, Manisa`da işkence gördükten sonra yargılanan gençlerin yıllar sonra beraat etmeleri konusundaki soruları da yanıtladı. Hüseyin Akgül, ``Devlet, Manisalı gençlerden özür dileyecek mi`` sorusuna karşılık şu görüşleri dile getirdi: ``Devlet her mahkûmdan özür mü diliyor? İşkenceyi yapan polis, netice itibarıyla polisler mahkûm oldu. Devlet de gençleri beraat ettirerek özür diledi. Biz işkencenin üzerine gidiyoruz. İşkence 1839 yılından beri kanunlarda kötü muamele kabul ediliyor ama insanların kafasını, zihniyeti değiştirmeden kanunlar bir şey yerine getiremiyor. İşkence yapanı insan nazarında görmek mümkün değil.``(CUMHURİYET)