Ecevit: AB`den Kopmayız
Kıbrıs ve Ege`de asla vermeyeceğimiz ödünler vardır. Türkiye adaylığını askıya alacak, üyelikten vazgeçecek değildir . Başbakan Bülent Ecevit, Avrupa Komisyonu`nun 8 Kasım`da Türkiye için açıkladığı Katılım Ortaklığı Belgesi`nin derin bir hayal kırıklığı yarattığını belirterek, AB Komisyonu bizim Kıbrıs ve Ege konusundaki duyarlılığımızı gereğince değerlendirmezse AB ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır. Avrupa yalnızca AB ülkelerinin üyesi değildir. Hiçbir güç Türkiye`yi Avrupa`dan koparamaz. Tepkimiz de sözde kalmaz dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Ecevit, AB`ye sert mesajlar verdi. Türk ulusunun siyaset anlayışının dürüstlük üzerine kurulduğunu söyleyen Ecevit, AB`yi dürüst olmamakla suçladı. Ecevit, şunları söyledi: Avrupa Komisyonu`nun 8 Kasım günü Türkiye için açıkladığı Katılım Ortaklığı Belgesi bu açıdan bende derin hayal kırıklığı yaratmıştır. Çünkü bu belge ile, AB 10 Aralık 1999 günü Helsinki Doruğu`nda Türkiye`yi üye adaylığına kabul ederken, Kıbrıs ve Ege konularında bize vermiş olduğu sözü çiğnemiştir. Yani bizi aldatmıştır.
AVRUPA AB ÜYELERİNİN DEĞİL;
Kıbrıs ve Ege`nin Türkiye için yaşamsal önem taşıyan konular olduğunu vurgulayan Ecevit, Her iki konuda da asla veremeyeceğimiz ödünler vardır dedi. Türkiye`nin bu konulardaki duyarlılığının tüm AB ülkelerince bilindiğini söyleyen Başbakan Ecevit, AB Komisyonu veya Konseyi bizim bu duyarlılığımızı gereğince değerlendirmezse AB ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz olanağı kaçınılmaz olacaktır diye konuştu. AB ülkelerinin Türkiye`nin bu konudaki sert tutumunun ayrımına vardıklarını ifade eden Ecevit, katılım ortalığı belgesi ile ilgili görüşmelerin ertelenmesinin bunun göstergesi olduğunu söyledi. Kıbrıs ve Ege konularının Türkiye`nin hassasiyetine uygun biçimde sonuçlandırılmasını umduğunu belirterek, Böyle bir sonuca varılmazsa Türkiye`nin tepkisi sözde kalmayacaktır dedi. Türkiye`nin gelişen olayların ardından üyelikten vazgeçmesinin söz konusu olmadığını anlatan Başbakan Ecevit, şunları söyledi: Türkiye kendiliğinden üye adaylığını askıya alacak veya üyelik amacından vazgeçecek değildir. Bunu temenni edenler boşuna hayal kurmasınlar. Avrupa yalnızca AB üyelerinin ülkesi değildir. Avrupalılık da, AB üyelerinin tekelinde değildir.
Türklerin 600 yıldan bu yana Avrupalı olduğunu hatırlatan Başbakan, Türkiye`nin 1949`dan başlayan bir süreçte Avrupa Konseyi, NATO, AB ortak üye, BAB, Gümrük Birliği`ne girdiğini ve son olarak AB`ye üye adayı olarak kabul edildiğini söyledi. Ecevit, Türkiye AB`yle böylesine çok yönlü ve çok boyutlu ilişkiler içindeyken hiçbir güç onu Avrupa`dan veya Avrupa`lılıktan koparıp soyutlayamaz dedi. Kıbrıs`ta barışın ancak iki ayrı devletin varlığını kabul etmekle sağlanabileceğini ileri süren Ecevit, şunları söyledi:
TÜRK-KÜRT AYRILMAZ BÜTÜNDÜR;
Eğer AB Kıbrıs`da uzlaşı istiyorsa, bunun yolu Kıbrıs`lı Türkleri baskı altına alıp Rum egemenliğine sürüklemekle olamaz. Bunun yolu Kıbrıs`da iki ayrı bağımsız devlet bulunduğu gerçeğini içlere sindirmektir. Eğer AB Ege sorununun hakça bir çözüme ulaşmasını istiyorsa, onun yolu Yunanistan`ın kaprislerine boyun eğmek değil, onu Türkiye ile uygarca bir dialoga yöneltmektir. Türkün tarihi de, günü de, geleceği de Avrupa`dan ve Avrupa`lılıktan dışlanamaz ve Avrupa Türk Ulusunu kandırmacalarla, baskı ve dayatmalarla, etnik lobilere veya bölücü akımlara destek olmakla, kendi güdümüne alamaz veya yıldıramaz diyen Ecevit şunları söyledi: Türkle Kürdün ayrılmaz bir bütün olduğunu kavrayamadıkları için kimi Avrupa Parlamentosu sözcüleri, Türkiye bağlamında Korsika ve Bask benzetmeleri yapmaya kalkışıyorlar. Çoğunluğun ayrılmaz bir öğesi olan yurttaşlarımızı azınlık gibi göstermeye uğraşıyorlar. Türk ulusunun bu tür hezeyanlara karnı tok, kulakları tıkalıdır. Türk Avrupalılığında da böyle saçmalıkların yeri yoktur.
(YENİ BİNYIL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN