Bu Düzen Artık Değişmeli
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Türkiye`de yaşanan birçok sorunun temelinde yatan ve ileriye yönelik olarak toplumu ve anayasal rejimi tehdit eden yolsuzluk ekonomisinin, Türkiye için birinci tehdit olduğunu söyledi. Bakan Tantan, İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı`nca (TESEV) koordineli olarak hazırlanan ve TESEV tarafından yürütülen ``Yolsuzluk Konusunda Bilimsel Araştırma ve Mücadele Yöntemleri Projesi``nin birinci aşamasının sonuçlarının tartışılacağı konferansa katıldı.
FAHİŞELİKTEN KÖTÜ;
Toplumu ahlaki çöküntüye sürükleyen yolsuzluğun sosyal maliyetlerinin de çok yüksek olduğuna işaret eden Tantan, ``Bir filozof bu konuda şöyle diyor: Yolsuzluk fahişelikten daha kötüdür. Fahişelik bir tek insanın ahlakının bozulmasıdır. Oysa yolsuzluk, tüm toplumun ahlakını tehlikeye düşürür`` şeklinde konuştu. Soygun ve talan düzeni de denilebilecek yolsuzluk ekonomisinin, gelir dağılımının giderek daha fazla bozulmasına ve yoksulluğun daha da artmasına neden olduğunu ifade eden Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Yolsuzluk ekonomisinin mimarları ve aktörleri, etkili güçlü ve saygın insanlar olarak topluma lanse edildiler. Ülkemizde yaşanan birçok sorunun temelinde yatan ve ileriye yönelik olarak toplumumuzu ve anayasal rejimimizi tehdit eden yolsuzluk ekonomisi, Türkiye için birinci tehdittir. .``
YILLARDIR HALKI KANDIRDILAR;
Türkiye`de 1940`larda başlayan kentleşme hareketinin sanayileşme, sosyo - ekonomik ve kültürel gelişmeyle birlikte gidemediğini, geleneksel aile yapısında da önemli değişikliklere yol açtığını belirten Tantan, bu çarpık gelişmenin bir yandan siyasi, ideolojik, dini ve ekonomik menfaat gruplarının bireyleri ve kurumları istismarına müsait bir ortam yarattığını, öte yandan menfaat gruplarının çarpık gelişmeden beslenip yolsuzluk olgusunun başlı başına bir ekonomik faaliyet alanı haline gelmesine yol açtığını bildirdi. İçişleri Bakanı Tantan, şunları söyledi:
``Yolsuzluk olaylarının ülkemizde yapmış olduğu ağır tahribat, maalesef ülkemizde göz ardı edilmiş, yolsuzluklar basit birer polisiye olay şeklinde algılanmıştır. Halkımız yeterli ölçüde bilinçlenmemiş ve halkın vicdanında ebediyen mahkum olması gereken soyguncu ve sömürücü kişiler, saygın ve itibarlı kişiler olarak aramızda dolaşabilmiş, hatta önlerinde düğmeler saygıyla iliklenmiştir. Halkımız, çoğunlukla onların tayin ettiği gündem çerçevesinde düşünmek, değerlendirmeler yapmak durumunda bırakıldı.``
NASIL MÜCADELE EDECEĞİZ?
Bakan Sadettin Tantan, Türkiye`nin yolsuzluk ekonomisi ile mücadele edebilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: ``Yolsuzlukla mücadele, Türkiye`nin öncelikleri arasında birinci sırada yer almalıdır. Bunun için yapmamız gereken açık ve bellidir. Birinci olarak doğru ve iyi işleyen bir devlet idaresine sahip olmalıyız. Bu, her şeyden önce güvenlik ve adaleti eksiksiz sağlayacak bir devlet idaresi demektir. Bunu sağlayabilmenin de suç ve suçluluğun önlenmesi, suç işlenmişse etkin bir soruşturma ile sanıkların yakalanması ve adaletin teslimi, adil bir yargılama sonucunda da suçlu bulunanların cezalarının infaz edilmesinden geçtiğini bilmek zorundayız.``
Tantan, ekonomideki yolsuzluğun çoğu kez çok ustaca ve normal ekonomik faaliyetler kapsamında değerlendirilebilecek bir şekilde icra edildiğini vurguladı. Bu suçların ceza soruşturmasına tabi tutulabilecekleri bir kanun maddesi yokmuş gibi göründüğünü dile getiren Tantan, şunları söyledi: Doğru ve iyi işleyen bir devlet idaresi, kanunlarını ihtiyaçlara cevap verir hale getirirken, kanun uygulayıcılarını da kanunları etkili bir şekilde uygulayabilecek nitelik ve ihtisasa sahip kılabilen devlettir.``
``Ülkenin temizlenmesi yolunda toplum hareketi kesintisiz devam edecektir. Hükümetimiz bu konuda son derece kararlıdır`` diyen Bakan Tantan, yolsuzlukla mücadelede ikinci olarak güçlü ve bilinçli bir sivil toplum hareketinin şart olduğunu vurgulayarak, etkili bir sivil toplumun yolsuzluğa karşı en etkili mücadele aracı olduğunu söyledi. Yolsuzlukla mücadelede üçüncü olarak bilinçli, sorumlu ve ahlaklı yurttaşlara ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Tantan, ``İyi ve doğru işleyen bir devlet idaresi, bilinçi ve güçlü bir sivil toplum, bilinçli, sorumlu ve ahlaklı yurttaş...Bu üç unsurun varlığı ve işbirliği ile varılacak yer hukuk devletidir, demokrasidir`` dedi.
7 PUANLI OPERASYON;
Tantan, dünya off - shore hesap piyasasının yaklaşık yüzde 35`ini elinde tutan İsviçre bankalarının, bu sistemin kara para aklama amacıyla kullanılmasını önlemek için standart kurallar belirlemek üzere harekete geçtiğini kaydederek, yolsuzlukla mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı.
Tantan, 4422 sayılı yasanın çıktığı günden bugüne kadar bakanlığının yaptığı çalışmalara işaret ederek, şunları söyledi:
``7 planlı operasyon içerisinde yakalanan sanıklar ve ekonomik boyutuyla bakıldığında, halkımız ister istemez dehşete kapılmaktadır. Bu çalışmaların kesintisiz ve sürekli devam etmesi açısından halkımızın, medyamızın, duyarlı insanlarımızın, sivil toplum hareketinin buna destek vermesi kaçınılmazdır. Bu güç, bizleri ve kamu gücünü sürekli harekete geçirecek, böylece ülkenin temizlenmesi yolunda toplum hareketi kesintisiz devam edecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Hükümetimiz bu konuda son derece kararlıdır. Bu kararlılık içerisinde, bu hareketi sonuna kadar devam ettirirsek, sağlıklı ve nitelikli bir toplum yapısına kavuşma şansımız vardır. Buna hiç kimsenin mani olma gücü ve şansı da yoktur. 7 planlı operasyonda, bu olaylar içerisindeki insanların düşmüş oldukları facia gözleriniz önündedir.`` (FİNANSAL FORUM)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN