Bakan Şimşek'ten kirada yüzde 25'lik zam sınırı açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündeme dair önemli açıklamalarda bulunuyor. Bakan Şimşek, "Biz enflasyonu düşürmekte kararlıyız. Bu sene bir miktar düştükten sonra geri çekilmeyeceğiz. Mali para politikamızdan geri adım atmayacağız. Biz bu enflasyonu düşürene kadar çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek yüzde 25'lik kira artışı sınırlaması uygulaması hakkında "Devam etmesi yönünde bir sebep görmüyorum" dedi.
TRT Haber'e konuk olan Bakan Şimşek'in konuşmasından satır başları şöyle:
Deprem hariç bütçe açığı sadece %1,6. Temel dengesizlikleri giderme anlamında program çalışıyor. Türkiye'nin risk priimi geçen sene Mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi, bu sene 260'ın altına düştü. Risk priminin düşmesi aslında programın çalıştığını gösteren bir örnek. Türkiye fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Yerel seçimlerden sonra o kadar ciddi bir fon akışı ve TL lehine bir portföy değişikliği var ki. Merkez Bankası'nda 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi.
12 yıl sonra FITCH Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Bizim görünümümüz bu şekilde çalışmaya devam ederse pozitif görünümde duruyorlar. Bütçe disiplini, rezervlerdeki iyileşme, fon akışındaki artış, bütün bunlar program iyileşiyor. Bütün bunlar canlı organizma gibidir. Sürekli o programın tekrar güçlendirilmesi, iyileşmesi, temellerinin sağlamlaştırılması çok önemli. Türkiye’nin kendi programı ve sonuç almaya başladık.
"PROGRAMIMIZI SÜREKLİ GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Bu sene bütçede harcama disiplini yatırımların daha iyi alanlara yönlendirilmesi, bazı cari harcamaların kesintiye uğratılması. Bütün bunlar dezenflasyona destek veriyor. Önümüzdeki 12 ayda piyasaya sorduğun zaman enflasyon düşüşü görülüyor. 24 aylık perspektifi alırsanız %24 civarına kadar indi. Programı nasıl güçlendireceğiz? Bu sene deprem yaralarını sararken deprem dışındaki harcamaları kontrol altına alıyoruz. Kamudaki tasarruf paketini uygulayacağınız. Yapısal reformları hızlandıracağız. Bütçe disiplini üzerinden ve reformları hızlandırarak verimlilik üzerinden güçlendireceğiz. Biz programı güçlendirmeye başladık .Tasarruf paketini açıklamamız bunun bir ayağı.
“TÜRKİYE’NİN KENDİ PROGRAMI”
Bu program içeride ve dışarıda çok ilgi görüyor. İlk gün devir teslimde çok net bir tutum sergilemiştim. Bundan sonra bizim politikalar kurala dayalı yani öngörülebilir olacak. İkinci olarak uluslararası normlara dayalı olacak. Eğer programınız dışarıda övüldüğü için bunun dışarıya lansetmek doğru bir yaklaşım değil. Özü itibarıyla Türkiye’nin kendi programıdır, dışarıdan övülmesi dışarıdan yapıldığı anlamına gelmiyor.
Dünyada nereye seyahat edersem edeyim mutlaka fırsat bulup Türkiye’nin potansiyelini sık sık anlatırız.
Geçen sene çok büyük bir felaket yaşadık ve önceliği deprem bölgesine verdik. Deprem hariç bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.6. Bu sene çok büyük ihtimalle bütçe açığını hedeflediğimiz noktanın çok altında olacağına inanıyorum.
Önümüzdeki dönemde önceliğimiz sanayi üslerini bizim alıp limanlara bağlamamız. Çünkü rekabet gücünü artırmak istiyoruz.
"BÜTÇE AÇIĞINI AZALTAN TEDBİRLER ALDIK"
Biz deprem konusunda ne gerekiyorsa yapacağımızı söyledik. Ama deprem dışındaki alanlarda disiplin, harcamaların verimli noktalara aktarılması bizim için olmazsa olmaz.
Geçen sene başlangıç noktası bir dezenflasyon başlangıç noktası için iyi değildir. Şubat’ta deprem oluyor, enkazın temizlenmesi yazı buluyor. İnşaat malzemesi fiyatları, işçilik gibi konular geçen sene muazzam bir artışa geçti. Bu sene öyle bir şey öngörmüyoruz. Geçen sene büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıyaydık. Reel sektöre kaynak akışı durmasın, bütün kaynaklar hazineye verilmesin noktasına gelmemek için biz geçen sene tedbirler aldık. Şimdi akaryakıtta ÖTV’yi artırdık. Çünkü deprem yaralarındaki açığı kapatmak için. Bunlar bu sene yaşanmayacak.
Gelir politikalara geçen sen bu döneme göre daha gevşekti. Bu sene daha destekleyecek hale gelecek.
Son 1 yılda enflasyon ciddi bir şekilde bu faktörler yüzünden yükselişe geçti. Bu sene bu faktörler yok. Biz piyasadan döviz alamsak TL 20 liralara kadar düşerdi. Şu anda Türkiye’ye ciddi bir fon akışını var, TL çok cazip. TL’de değer kaybı için bu sene bir sebep yok.
"ENFLASYONU TEK HANEYE DÜŞÜRECEĞİZ"
Biz bir takım istisna ve muafiyetler hariç KDV’de bir artış görmüyoruz. Bu sene geçen sene gibi vergi artışı da olmayacak. Bu arada piyasada bir denge oluştu. Beklenti kanalı iyileşiyor. 24 aylıkta beklenti %24’e indi. Bütün bunları bir arada düşünürseniz ahenkli bir şekilde çalışıyor ve bütün bunlar dezenflasyonu destekliyor.
Biz enflasyonu düşürmekte kararlıyız. Bu sene bir miktar düştükten sonra geri çekilmeyeceğiz. Gelecek sene %14’lü rakamlara bir sonraki sene tek enflasyona düşüreceğiz. Mali para politikamızdan geri adım atmayacağız. Biz bu enflasyonu düşürene kadar çalışmaya devam edeceğiz.
%25 KİRA ARTIŞI SINIRI DEVAM EDECEK Mİ?
Devam etmesi yönünde bir sebep görmüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bütün alanlarda müdahale edilmemeli.
Arz artışı üzerinden fiyatların aşağı inmesi sağlanmalı. Bunun için yatırım, istihdam, üretim… Bizim müdahaleler daha çok şöyle olacak: Bütçe üzerinden harcama yapıyoruz ama bu harcamaları üretken alanlarda yapalım. Gıda arzı bunlardan bir tanesi. Rekabet gücü artınca maliyetler, fiyatlar düşüyor.
Biz tabii ki her şeyi piyasaya bırakamayız. Büyüme bir kompozisyondur. Dengeleyeceğiz. Üretimi artıracak politikaları devreye sokacağız.
Türkiye’nin döviz ve dış açığı azalıyor. Kaynağa erişimde Türkiye’nin surunu yok. Türkiye’ye ihtiyacımızın ötesinde bir döviz girişi var.
Bütün bunlara rağmen bir sürü kesin vatandaşımızı yanlış yönlendirdi. 1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp TL aldılar. Seçim öncesi çok büyük bir fırsat maliyetine katlandılar. Bizim programımız çalışıyor, sonuç veriyor, Türkiye’ye kaynak girişinin kalitesi artacak.
"KÜRESEL YATIRIMLAR ARTACAK"
Biz enflasyonun bu sene %30’lu rakamlara düşürüp gelecek sene %10’lu rakamlar düşürdüğümüzde küresel yatırımların da artacağına inanıyorum.
Merkez Bankası’nın günlük bilançosu var. 1-16 Nisan arasında MB’de iyileşme neredeyse 49 milyar dolar. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir iyileşme var. Bunun bir kısmı tüzel, bir kısmı da dışarıdan uzun vadeli temin ettiğimiz kaynaklar, bir kısmı da sıcak sayılacak sermaye girişleri. Biz sırtımızı dış kaynağa dayamayız. Program sonuç verdikçe, başarı elde ettikçe bu kaynağın verimi iyileşir. TL’ye güven arttı, TL’ye büyük bir rağbet var. Çünkü Türkiye’nin enflasyonu düşüreceğine piyasalar inanmaya başladı.
Biz rehavete kapılmayacağız, programımızı güçlü bir şekilde uygulamaya, makro ekonomik sorunları yapısal reformlarla çözmeye devam edeceğiz.
Kur önemli bir göstergedir. Kendimize bu programı başlattığımızda 1 yıllık geçiş dönemi belirttik. Giderek piyasa mekanizmasının daha çok efektif şekilde çalışacağı bir döneme evrildik, evriliyoruz.
İhracatçımıza seslenmek istiyorum; verimlik, finansman için bizim üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. En iyi çıkış yolu her ölçekte verim nasıl artırılır, birim maliyetlerini nasıl düşürürüz, markalaşmayı nasıl yaparız. Bir günde tabii bunlar olmaz. Bu hususlarda üzerimize ne düşüyorsa destek vereceğiz.
"ASGARİ ÜCRETİ VERGİ DIŞI BIRAKTIK"
İlerlemeyi görmek lazım, asgari ücreti vergi dışı bıraktık. Geçen sene kurumlar vergisini %25’e çıkardık. Vergide mükemmel adalet hiçbir yerde sağlanmıyor. Vergide adaleti sağlamaya yönelik ciddi çaba içindeyiz. Biz de asgari kurumlar vergisine geçeceğiz. Benzer bir çalışmayı diğer firmalar için yapıyor. Sadece çok uluslararası şirketler için değil.
Ülke olarak ekmeğimizi taştan çıkaracağız. Üreteceğiz ve daha adil bir vergi sistemi kuracağız. Önümüzdeki dönemde vergi adaleti konusunda adım atmaya devam edeceğiz.
TÜRKİYE KREDİ NOTU
11-12 yıl sonra kredi notumuz yükselişe geçti. Bütün kredi derecelendirme kurumları durumumuzu pozitif derecede tutuyor. Çok büyük ihtimalle yükseliş trendinde olmaya devam edecek. Piyasa Türkiye’nin riskini nasıl yapıyor. Uluslararası piyasalardan borçlandığı paraya fiyatlama farkı deniyor. Şu anda Türkiye dışarıdan borçlanırken mevcut kredi notunun çok daha üzerinde değerlendiriliyor. Bütçe disiplinini devam ettireceğiz, rezerv birikimine devam ettireceğiz, enflasyonu tek haneye düşürmek için politikaları uygulamaya devam edeceğiz.
Biz ne yapacağımızı biliyoruz ama hangi zamanda hangi sıralamayla neyi yapacağımızı program çıktılarıyla karar vereceğiz. Şu anda piyasanın işleyişinin önünde engeller varsa onları biliyoruz ama zamanlamasını sıralamasını ve en önemlisi dozunu ayarlayacağız. Diğer hususları tutuyoruz.
Türkiye eylem planını başarıyla uyguladı, çıkış kararı alındı. Terörün finansman kaynağının kurutulması bizim için olmazsa olmazımızdır. Kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede dozu en yüksek seviyeye yükselteceğiz.
KAMUDA TASARRUF PAKETİ
İçeriğine baktığınızda zaman bu ilk tedbir paketi. Burada kesintiler var, harcama kontrolü, yatırımların verimli alanlara yönlendirilmesi var. Bir tasarruf paketinde olması gereken her şey var. Kamuda kaynak tüketimi kaçınılmaz ama bunu yaparken harcama disiplini, tasarruf bilinci ve bununla birlikte harcamaların rekabet gücünü artıracak verimli alanlara aktarılması.
Biz bu OVP’yi genelde 3 yıllık olarak uyguluyoruz. Cumhurbaşkanımız çok güzel bir müdahalede bulundu ve bunun 3 yılla sınırlı olmayacağını söyledi. Bu çok güzel bir şey.
Geçmişte en az 10 tasarruf paketi açıklanmıştı. Her kurumumuz bir kere bir sorunlu tahin edecek. İzleme ve kontrol bakımından. Bu nihayetinde yaptırım söz konusuyla Cumhurbaşkanlığı’na raporlanacak. İkinci husus kamunun tamamını kapsıyor. Yerel yönetimleri de kapsıyor. Verimlilik boyutu da önemli.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN