Yabancıyı tutan Merkez Bankası’nın sıkı duruş mesajı
Merkez Bankası TL’deki ılımlı seyir ve zayıf iç talebin enflasyonda gerilemeyi desteklediğini ancak fiyat istikrarına dönük risklerin devam ettiğini açıkladı.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam'ın bugünkü yazısı...
Merkez Bankası şubat ayı enflasyonundaki küçük oranlı da olsa düşüşe rağmen, bu ay ki toplantıda faiz oranlarını sabit tutmuştu. Bu konudaki değerlendirmesini yayımlayan Merkez Bankası, “TL’de yakın dönemde gözlenen ılımlı seyir ve zayıf iç talep koşullarının enflasyondaki gerilemeyi desteklediğini, birikmiş maliyet yönlü baskıların ise daha olumlu bir görünümü sınırlandırdığı”nı belirtti.
İthal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ile maliyet unsurlarının seyri ve fiyatlama davranışlarına ilişkin belirsizlikler, önümüzdeki dönem enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir” denildi.
Şubat ayına ilişkin enflasyon verilerinin değerlendirildiği açıklamada birikmiş maliyet yönlü baskıların olumlu görünümü sınırlandırdığı, hizmet enflasyonunun iç talep koşullarındaki yavaş seyre karşılık, gerek maliyet unsurları gerekse geriye doğru endeksleme neticesinde yüksek seviyesini koruduğu belirtildi.
Açıklamada, finansal koşullardaki sıkılığın etkisiyle iktisadi faaliyetin yavaş bir seyir izlediği kaydedilirken, kamu harcamalarındaki artış, dayanıklı mallardaki vergi indirimlerinin süresinin uzatılması ve kredi hacmindeki kısmi yükselişin ilk çeyrekte yurt içi talepte ılımlı bir toparlanmayı desteklediği ifade edildi.
Önümüzdeki dönemde cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürmesinin beklendiği kaydedilen açıklamada, küresel büyüme önündeki risklerin canlılığından, küresel enflasyonun ılımlı seyredeceği beklentisinden söz edildi.
MALİYE POLİTİKASININ ÖNEMİ
Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünümün “fiyat istikrarı ve makro ekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eş güdüm arz eden bir politika duruşu” olduğu özellikle vurgulandı. Bunun ardından da maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği belirtildi. “Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesinin, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı” üzerinde duruldu.
Özetle; geçmiş uygulamalardan ders alınarak Merkez Bankası’nın gerçekten “bağımsız” kalabileceği konusunda piyasalardaki güven tam anlamıyla oluşmuş değil. Buna karşılık son aylarda Merkez Bankası’nın sıkı paranın korunacağına ilişkin kuvvetli mesajları, piyasalarda paniğin önüne geçiyor diyebiliriz.
Banka analizlerinde TL’nin yüksek faiz getirisi ve Merkez Bankası’nın para politikasında sıkı duruşun süreceğini ifade etmesinin, yabancı yatırımcılar için bir süre daha cazip olabileceği belirtiliyor. Sıcak para girişinin yüksek faiz için eylülden beri sürdüğü, 1 Mart itibariyle 17 milyar dolara ulaştığı belirtilen bir banka raporunda, son altı haftada açılan 9 milyar dolarlık yabancı yatırımcı TL carry trade pozisyonunun toplamda zararda olduğunun altı çizilirken, ABD ile S-400 füzeleri ve Suriye konusundaki görüş ayrılıklarının çok kısa vadenin ötesinde önümüzdeki aylar için önemli bir risk faktörü olduğu belirtiliyordu.
Umarız Merkez Bankası yönetimi, açıklamadaki kadar sıkı durabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN