Uzmanlardan yatırımcılara '3 öneri'
Piyasalar 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmelerin etkisini üzerinden atmaya başladı. Ancak yabancı yatırımcılar bu süreçte 'satış' yönünde tepki verdi. Genel kanı yabancıların kaygılarının artık azaldığı ve bu tepkinin kalıcı olmayacağı yönünde. Yatırımcılara 75.000 ve altı seviyelerden 'alım' yapmaları öneriliyor ve 'uzun vadeli düşünerek hareket edin' mesajı veriliyor.
Ekonomist Dergisi'nden Ceren Oral'ın haberine göre; 15 Temmuz'daki darbe girişimi, ardından ilan edilen üç ay süreli Olağanüstü Hal (OHAL) ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının 'olumsuz' duruşu nedeniyle piyasalar açısından zor bir ay geride kaldı. Darbe girişiminin başarısız olması akabinde oluşan olumlu ortam sayesinde ise piyasalar kayıplarını önemli ölçüde telafi etti. 3,09 TL'ye kadar çıkan dolar kuru tekrar 3 TL'nin altına geriledi. Ancak yaşanan tüm bu gelişmeler ve piyasalardaki dalgalı seyir yabancı yatırımcıların tavrı üzerinde de etkili oldu. Yabancılar satış eğilimi içerisine girdiler. Türkiye'ye 'yatırım yapılabilir' notu veren iki kuruluş Moody's ve Fitch'in açıklamaları piyasalar tarafında yakından izleniyor. Cuma akşamı Moody's açıklamasının ardından Fitch'in ise 19 Ağustos'taki açıklamaları izlenecek.
CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...
TEPKİ, KALICI DEĞİL
TCMB'nin verilerine göre, 15 Temmuz sonrası ilk haftada hisse senedi stoklarında yüzde 18 azalış görüldü. 20l6'nın son dört aylık döneminde yabancı hisse senedi alımlarında azalış eğilimi olduğunu söyleyen Destek Yatırım Uzman Yardımcısı Aysun Göksu, 15 Temmuz ve sonrasındaki gelişmelerin yabancı pozisyonlarındaki etkisinin kalıcı olacağı görüşünde değil. Göksu, bu noktada Moody's'in kredi notunu değiştirmeme kararı almasının sermaye çıkışlarının önüne geçebileceğini dile getiriyor.
Yabancı yatırımcılar, gelişmelerin ülke ekonomisinde nasıl etki yaratacağı, bu etkinin ne kadar süreceği ve önlemlerin neler olduğu sorularının yanıtlarını arıyorlar. Aysun Göksu, "Ekonomi yönetiminin tedbir adımları ve hükümetin izlediği yol haritası yabancıların yaşadığı kararsızlığın giderilmesinde önemli rol oynuyor" diyor. Göksu, iç tarafta yaşanan gelişmeler sonrası ülkeden sermaye çıkışının yaşanmamış olmasının önemi üzerinde duruyor. Bu açıdan genel görünüm, yabancıların soru işaretlerinin büyük bölümünün giderilmiş olduğu yönünde.
HIZLI UYGULAMA GEREKİYOR
Ekonomideki adımların piyasa ve yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle takip edildiğini ve olumlu karşılandığını dile getiren bir diğer isim de Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz. Özellikle iç tasarruf oranının artırılması ve iç piyasaları dengelemeye yönelik kamu varlık fonu oluşturulması konularının çok önemli olduğuna değinen Gerz, "Bu konularda hızlı uygulamaya geçilmesi, kredi notumuzun düşmesi ihtimalini azaltacak, olası not indiriminde ise hasarı sınırlayabilecek" diye konuşuyor.
İş Yatırım'ın analizine göre ise Türkiye'nin notunun yatırım yapılabilir seviyenin altına gerilemesi ihtimaliyle risk primi yükselen borsada yüzde 18 kayıp oldu. Yaşanan satış dalgası sonrasında Borsa İstanbul'daki panik satışlarını tarihi fırsat olarak gören İş Yatırım, hisse senedi piyasası için 'al' tavsiyesine devam ediyor. Bununla birlikte faize duyarlı Akbank, Garanti, Emlak GYO hisselerini, güçlü ihracatı olan Tofaş ve Türk Traktör'ü öneren kurum, yine perakendeden Bizim Toptan, Tat Gıda ve ıskontosu fazla artan TAV, Çimsa ve Soda Sanayi hisselerini beğeniyor.
EKONOMİYE GÜVEN YÜKSEK
Bu ortamda BİST-100'ün değerleme olarak bulunduğu seviyeler ve gelişen piyasalara göre iskonto oranının ne olduğu da merak ediliyor. Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, F/K ve PD/DD çarpanlarının oluşturduğu trende ve bu çarpanların gelişmekte olan ülkelerin ortalamalarına göre iskontosuna bakıldığında, BİST-100 Endeksi için 75.000-80.000 aralığında ucuzluktan, 70.000'e yaklaşıldıkça ve altında ise aşırı ucuzluktan bahsetmenin mümkün olduğunu kaydediyor.
80.000-90.000 aralığındaki rakamların orta vadede çok uzak olmayan rakamlar olduğu kanaatinde olan Doğan, son dönemdeki sert düşüşlerle bu çarpanların, 2008 krizi dönemi hariç, 2004'ten sonraki en düşük seviyelerine yaklaştığı bilgisini de paylaşıyor. Doğan, "Orta ve uzun vadeli perspektifte önemli kırılma beklentisi olmayanlar için bu bölge cazip alım fırsatı. Endekste 70.000'lerden gelen güçlü tepkide kısa vadede sıkıntılar olsa da Türkiye'nin orta ve uzun vadeli ekonomik performansına güven hala yüksek" diye konuşuyor.
YABANCI KURULUŞLAR NELER DİYOR?
Goldman Sachs: Türkiye, 8x dolayındaki F/K oranıyla tarihsel ortalamasına göre yüzde 20, MSCI EMEA Endeksi'ne göre yüzde 23 iskontolu. Bu, 2009dan bu yana en yüksek iskonto seviyesi. Risk primindeki artışı yansıtan, zayıf TL'ye nötr konumlu ya da zayıf TL'den faydalanabilecek, yüksek ve sürdürülebilir temettü ve nakit getirişi sağlayan, güçlü bilançolu hisseler ön plana çıkabilir.
Deutsche Bank: Darbe girişimi Türkiye piyasalarında geçici şok yarattı. Ancak bu durumun büyük bir makroekonomik etkisi görülmeyecek. TL'de zayıflama beklesek de tahvillerle ilgili olumlu görüşümüzü devam ettiriyoruz.
Bank of America: Tahvillerde alım fırsatı oluşabilir. Türkiye'nin yabancı para cinsinden tahvillerinin ABD tahvillerine göre spreadi 50 baz puan artacak, yerel para cinsinden tahvillerdeki artış bunun 2-3 katı olacak. Türkiye'de gelişmekte olan piyasalardan büyük bir sapma yok.
JP Morgan: Türk tahvillerinde 'ağırlığı artır' konumu korunmalı. S&P'nin Türkiye'nin notunu düşürmesiyle yurtdışında yerleşiklerin 500 milyon-1 milyar dolar arasında yerel para cinsinden tahvil sattığını, beş yıl vadeli tahvillerin getirişi için makul değerinde yüzde 9,5 olduğunu tahmin ediyoruz. Credit Suisse: Geçtiğimiz ay Türkiye hisse senetlerinde 'yüzde 20 ağırlığı artır' konumuna geçmiştik. Yüksek enflasyon ve TL'de değer kaybı endişeleriyle bunu aşağı yönlü revize ettik. BİST-100 Endeksi 2016 sonu itibarıyla yüzde 8 değer kazanabilir. 15 Temmuz, GSYİH beklentilerini aşağı çekebilir.
YATIRIMCILARA ÜÇ ÖNERİ:
RİSKLERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUN: Piyasadaki genel kanı; hisse senetlerinin birçok göstergeye göre 'aşırı ucuz' değerlere gerilemiş olduğu yönünde. Ancak değerlemelerin riskleri de içerdiği unutulmamalı. Bu nedenle Üzeyir Doğan, "Portföylerinizdeki hisse ağırlığına, olası negatif gelişmede pozisyonlarınızı kapatmak zorunda kaldığınızda katlanabileceğiniz maksimum zararı düşünerek karar verin" tavsiyesinde bulunuyor. 75.000 ve altındaki seviyeleri ise 'alım fırsatı' olarak görüyor.
TEDBİRLİ OLUN: Mehmet Gerz, not indirme riskinin, yabancı sermaye çıkışına neden olacağı için, TL varlıkların riskini artıracağını dile getiriyor. Gerz, "Not indirimi olmasa da birkaç ay çalkantılı geçebilir,
tedbirli olmak gerekiyor. Uzun vadeli düşünen yatırımcı sert düşüşleri 'alım fırsatı' olarak kullanabilir" diyor. Gerz'e göre, olabilecek bir not indirimi yatırımcıya kısa vadede zarar ettirebilir ama bu süreç normal atlatılırsa 6-12 aya kadar yüksek getiri sağlanabilir.
UZUN VADELİ YATIRIM YAPIN: Gündeme gelebilecek bir not indiriminin endeksi 70.000'in altına indirebileceğini öngören Aysun Göksu, "Alımlar için dip çalışmasının bitmesini bekleyin, uzun vadeli yatırım planı yapın" diyor. Not 'yatırım yapılabilir' düzeyde kalırsa borsaya ayrılması düşünülen paranın yüzde 30'unun 75.000-76.500 aralığında endeksi taşıyan senetlere dağıtılmasını öneriyor. Göksu'ya göre, yüzde 70'lik kısımla da 70.000-74.000'lerden 'kademeli alım' yapılabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN