Tofas, Türkiye’nin Rekabetini Artıracak
Tofas Grubu dendiğinde akla otomobil gelir. Bu durum, Tofas markasıyla 29 yıldır otomobil üretim ve satısının yapılmasından kaynaklanıyor. Oysa Tofas Grubu’nun içinde Türkiye’nin en büyük traktör fabrikası Türk Traktör’den, Iveco midibüslerini üreten Otoyol sirketine kadar tam 17 sirket bulunuyor. Bu yılın mart ayında Tofas Grup Baskanlığı görevine Migros’taki basarılı çalısmalarından tanınan Bülend Özaydınlı Getirildi. Koç Grubu’nun deneyimli ismi Gökçe Bayındır’dan görevi devralan Özaydınlı, içisleri eski bakanlarından Hava Orgeneral İrfan Özaydınlı’nın oğlu. Bülend Özaydınlı ile Tofas’ın 2001 planlarını ve Türkiye ekonomisindeki gelismeleri konustuk.
Özaydınlı, İki sirketimiz birlesiyor. Bu sirketlerde Fiat ve Koç esit, yani yüzde 37.5 hisseye sahip olacak. Yeni sirkete aynı oranlar korunacak. Birlesmenin nedeniyse maliyetleri asağıya çekmek ve müsteriye daha yakın olmak. Bu birlesme gerçeklesme asamasında. Özaydınlı, Tofas son üç yılda 500 milyon dolarlık yatırım yaptı. Bu yatırımlar sonucunda ürünlerimizdeki yerlilik oranı arttı. İhracat olanağı yaratıldı ve Palio serisi ile Doblo üretimleri gerçeklesti.Artık dünyaya bakıldığında sirketler değil ülkeler rekabet ediyor. Yatırımları kendi ülkelerine çekmek için hareket ediliyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye rekabet gücünü koruyabilirse tofas’ın yeni yatırımı basarılı sonuçlar verecek ve diğer benzer projelere yol açacaktır. Türkiye rekabet gücünü yitirirse Tofas’ın tek basına basarı sağlaması çok zorlasır.Her evlilikte de sadece ask ve segi yoktur, zaman zaman tartısma da vardır. Tartısmaların çoğu evliliğe renk katar. Sirketlerde de bu böyle. Bizde de ortaklar Türkiye’nin rekabet gücünü değerlendirerek, ihracat ağırlıklı, teknolojik açıdan dünya ölçeklerinde bir proje gerçeklestirdiler.
İleride Türkiye rekabet gücünü yitirirse bundan sonraki benzer yatırımlar ortağımızın bulunduğu baska bir ülkenin fabrikasına gider. Yabancı sermayenin haklı nedenlerle ürkek olduğunu bilmemiz gerekir. Koç-Fiat iliskisinde “isler iyi gidiyor.”Geçtiğimiz bir yıllık dönemde TL değerlendi ve aynı dönemde euro beklenmedik sekilde değer yitirdi. Bu durum Avrupalı otomobil üreticisine Türk üretici karsısında yüzde 25 avantaj sağladı. Bu ciddi bir oran. Türkiye’de son dönemde para politikalarına ağırlık verilen bir ekonomik politika izleniyor. Bunun da belli sonuçları var. Fakat sadece bununla yetinilip, diğer parametreler inkar edilirse çok olumsuz tablolarla da karsılasabiliriz. Türkiye’nin kıt kaynakları içinde güçlenme ve serbest piyasa ekonomisinin gereklerini göz önünde tutan bir planlama anlayısıyla büyümesi gerekiyor. Bu planlama anlayısı içinde önce ülke, sonra sektör ve sonra da sirket bazında politikalar üretilmeli. Ben uzun süredir gerçek anlamda bir planlama anlayısının Türk ekonomisini yönlendirmesi gerektiğini savunuyorum. Otomotiv sanayiinde 2006 yılında yapacağınız üretimi 2001 yılında planlayıp, karar altına almazsanız üretim yapamazsınız. Bu yüzden biz de ortağımızla birlikte 2003 ve 2006 yılları için planlar yapıyoruz.
Türkiye rekabet gücünü koruyabilirse ve Tofas bu ortam içerisinde üzerindeki görevi basarıyla götürebilirse, su anda üzerinde çalısmakta olduğumuz ileriye dönük, benzer projeler gerçeklestireceğiz.Ağırlıklı olarak ihracata dönük Doblo türü projelerimiz var. Bunun Türkiye’ye gelmesi sağlanacaktır. Bugünden uyarmak istiyorum ki Türkiye üretime ağırlık vermezse ihracat potansiyelini yitirir. Bunun ilk göstergeleri de basladı. Yeni ürünler, büyük bir iddialı projeler olacak.Tabii, General Motors ile evlilik sonrası ortaya söyle bir tablo çıktı. GM dünyanın en büyük otomotiv üretici sirketi. Fiat da Avrupa’nın önde gelenleri arasında. İki büyük sirket biraraya geldiğinde ortaya çok iyi ve güçlü bir ürün çıkıyor.Bunun beraberinde de deneyim ve fırsatlar da geliyor. Bu fırsatların bir kısmı Tofas’a ve Türkiye’ye yansımaya basladı. Bunların ne olacağı üzerine son çalısmalar yapılıyor.
2001 yılı itibariyle bunların olumlu izdüsümleri Tofas’a da aksetmeye baslayacak. 2003 ve 2006 diye tarihlediğim iddialı projeler sadece Fiat’la değil, dolaylı olarak GM-Fiat ortaklığıyla da ortaya çıkmıs durumda.Tofas olarak toplam pazarda yüzde 25 payı olan, 100-150 bin otomobil ihraç eden, 250-300 bin otomobil üreten bir sirket olacağız seneye. Bizim grubumuzda kamyon ve traktör gibi ürünler üreten değisik sirketler de var. Bunların tamamında da Fiat ile isbirliğimiz var. Bunların her birine baktığımızda hem mevcut modellerin iyilestirilmesi, hem de yeni projeler söz konusu.Özbekistan canlandırmaya çalıstığımız bir Pazar. Türk Traktör ise meksika dahil dünyaya ihracat yapan bir firma. Ayrıca talep olduğu sürece kus serisinin üretimi devam edecek.Bakanlar Kurulu, yetkisini kullanarak otomobil üzerindeki vergi yükünü asırı artırabilir mi?
Bu tür kararlar ithalatı kısmak değil, otomobil satısını kısıtlamak anlamı tasır. Yerli ve ithal dengesi kendi içinde kurulur, yeter ki esit sartlar sağlansın.Su anda yerli üreticiler olarak biz haksız rekabetle karsı karsıyayız. Birincisi dolar-mark paritesi, ikincisi Alman üreticilerin Türkiye’ye uygulamıs oldukları düsük fiyat politikası.
Bakın Doblo ile Türk kalitesi ve isçiliği Avrupa ile rekabet edebiliyor. Maliyet olarak da öyle. Ama Türkiye rekabet edemiyorsa bunun nedenlerine bakmak lazım.
Bu yıl sonuna kadar 12 bin araç ihraç edilecek. 2001’de 75 bin adet ihraç hedefimiz var. 2001’de toplam 100 bin Doblo üreteceğiz. Doblo’nun binek versiyonu Panorama, 2001 basında çıkacak.Palio ve Siena dünyada yenilenmeye baslandı. Türkiye’de ne zaman yenilenecek? Bu bir makyajdan çok daha fazlası olacak ve 2001 yılında gerçeklesecek. 2001 yılında tüketimin kısılması enflasyonla mücadele yöntemi seçilmezse, doğru tercihler yapılırsa bu yılki kadar otomobil satılacağını öngörüyorum. 2005 yılı ve sonraısnda 1 milyon otomobil satılabileceğine inanıyorum. Bugünkü gelismeye baktığımızda Türkiye’nin avrupa otonobil üretim merkez ihaline gelebileceğine inanıyorum. Türkiye ve Tofas olarak bu fırsatı yakaladık. Bize benzer projeler Ford ve Renault’da var. Diğerleri hazırlık yapıyor. Avrupa’nın geçmisine bakarsanız değisik ülkeler üretim merkezi olmuslardır. Artık sermayenin milliyetçiliği kalmadı. (EKONOMİST)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN