Sermaye piyasalarında pasta kavgası

Aracı Kurum Yöneticileri Derneği Başkanı Bedii Ensari Mevduat bankaları sermaye piyasalarında at koşturmamalı ve mevcut ortamdaki güven bunalımı aşılmalı diye konuştu.


Sermaye Piyasalarının izleyeceği seyrin ekonomik istikrar programına bağlı olduğunu belirten Aracı Kurum Yöneticileri Derneği Başkanı Bedii Ensari, bunda da ilk görevin hükümete ait olduğunu vurguladı. 2001 yılının olumlu geçebilmesi için siyasi istikrarın yanı sıra ödünsüz olarak ekonomik programın gereğinin yapılması gerektiğini belirten Ensari, Mevcut ortamdaki güven bunalımının aşılması ve ardından da yapısal reformlar konusunda adım atılması durumunda, tüm kesimler bu programın başarılı olması için özveride bulunacaktır. Ancak ilk adımı hükümetin atması gerekiyor dedi. Dünyada bir küreselleşme hareketi görüldüğünü belirten Ensari, bu küreselleşmeye uyumun ve entegrasyonun şart olduğunu vurguladı. Bu paralelde hukuksal alt yapıda düzenleme gerekliliğinin ortaya çıktığını belirten Ensari, 1954 yılından kalma yasayla Türkiye`de yabancı sermayenin idare edildiğini ve artık bu alt yapıda düzenlemeye gidilmesi gerektiğini kaydetti. Ensari, Türkiye`ye yabancı sermaye gelmiyor. Çünkü 1954`ten kalma yasayla Türkiye`yi idare ediyorlar. Dünyanın her tarafına 50 - 60 milyar dolar sermaye akarken, Türkiye`ye yılda 1.2 milyar dolar sermaye geliyor dedi.


Devlet tüccar olmaktan vazgeçmeli:

Devletin artık küçülmesi gerektiğini belirten Ensari, Devlet artık tüccar olmaktan, banka yönetmekten vazgeçmeli ve süratle kamu bankalarını elden çıkarmalı. Devlet rakı ve sigara üretmemeli. Çağdaş devletin yapması gereken kendi yasal fonksiyonları var dedi. Piyasalara siyasi ve ekonomik istikrarın, stabilite kazandıracağını belirten Ensari, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ensari, Türkiye hala Ankara`dan merkeziyetçilikle yönetiliyor. Birçok kurum hala ellerindeki yetkileri diğer yerel kurumlara vermemekte ısrarlı. Bu çok yanlış dedi. Sermaye Piyasalarının, para piyasalarının hegemonyasından kurtarılması gerektiğini belirten Ensari, dünyanın her tarafından bu iki piyasanın farklı kulvarlarda olduğunu ve farklı enstürmanlara sahip olduğuna işaret etti. Ensari,

Türkiye`de para piyasalarında yaşanan bir olumsuzluk sermaye piyasalarını da etkiliyor. Oysa piyasaların organları ve enstürmanları arasında fark var. Bu kadar fazla etkilenmemesi gerekiyor. Ama para piyasalarının kurallarıyla sermaye piyasası yönetilmeye çalışılıyor. Özellikle mevduat bankaları sermaye piyasalarında at koşturmamalı. Dünyanın birçok yerinde bu yasak. Yani müşteriye kredi vererek sermaye piyasasında oynamasını sağlayamazsınız. Çünkü bir olumsuzluk olduğu an kredisini geri istiyor ve arkasından da borsa olumsuz etkileniyor. Bu çok yanlış bir mantık dedi.


Piyasalarda bilişim teknolojisini kullanmanın ve alt yapıyı geliştirmenin şart olduğunu belirten Ensari, internet de olmak üzere her alanda teknolojiyi geliştirmek gerektiğini kaydetti. Ensari, İMKB`nin uzaktan erişim projesinin hazır olmasına rağmen, Türk Telekom`un alt yapısı müsait olmadığı için bu sistemin devreye alınamadığına işaret etti. 2001 yılında artık kurumsal yatırımcı tabanına ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Ensari, Bu özel emeklilik ve sigorta ve A tipi fonlarla mümkün olabilir. SPK`nin bu oluşumları desteklemesi ve kolaylaştırması lazım dedi.


Yasada kritik madde düzeltilmeli:

Özel Emeklilik Fonu`nun Türkiye için kanayan bir yara olduğunu belirten Ensari, bu alanda çok büyük bir handikap yaşandığını ifade etti. Ensari, Meclis`te görüşülmekte olan özel emeklilik yasasında çok kritik bir madde söz konusu. Bu madde özel emeklilikle ilgili giderlerin ancak asgari ücrete kadar olanını gider kabul ediyor. Türkiye`de zaten asgari ücret çok düşük. Dolayısıyla işverenler açısından bu bir dezavantaj oluşturacak ve yasanın ölü doğmasına neden olacaktır. Çünkü işverenler özel emeklilik uygulamasına destek vermesi için limit 8 - 10 bin dolar arasında Türkiye`de ise asgari ücret en fazla 150 milyon. Bu durumda hiçbir işveren çalışanını ikinci bir emekliliğe kavuşturmaz. Çünkü kanunen kabul edilemeyen gider sayılamayacak. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Dolasıyıla bu yasanın ilgili maddesi düzeltilmeli. Bu hem kurumsal yatırımcı açısından hem de piyasanın derinliği açısından gerekli ve önemlidir şeklinde konuştu.


Kapalı anahtar çözüme kavuşmalı:

Uluslararası piyasalara entegrasyonun sağlanması için her türlü çalışmaya destek verilmesi gerektiğini belirten Ensari, yatırımcıların Türkiye`de en az korunan kesim olduğuna dikkat çekti. Batan bankalarla birlikte mağdur yatırımcı sayısının arttığını belirten Ensari, bu noktada bankaların ya anonim şirket statüsünden çıkarılması gerektiğini ya da halka açılmaması gerektiğini vurguladı. Yaşanan olumsuzlukların anayasaya da aykırı olduğunu belirten Ensari, kapalı kalan tahtaların biran önce çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çekti. (FİNANSAL FORUM)