Piyasanın enflasyon beklentisi
Geçen hafta Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası görülen hareketler piyasalardaki beklentilerin yönünü de açığa çıkardı. Piyasaların önümüzdeki dönem enflasyonun dolayısıyla faizlerin ineceği konusunda umutlu olmadığı, buna karşılık bankaların geleceği konusunda ise iyimser olduğu söylenebilir.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam'ın bugünkü yazısı...
Piyasa hareketlerinin gösterdiği başka bir unsur da hala Merkez Bankası’na, daha doğrusu Merkez Bankası’nın politikacılardan bağımsız hareket edeceğine ilişkin güvenin kurulamamış olması.
Geçen yıl gereksiz biçimde bekleyip sonunda yüksek faiz artışı yapmak zorunda kalan ve ancak bu şekilde piyasalardaki normalleşmeyi başlatan Merkez Bankası yönetimi, artık gerekeni yapacağı konusunda belli ki hala güven verebilmiş değil. Enflasyon beklentilerinde bariz düşüş olmaması, toplantı öncesi Trump’ın Türkiye ekonomisini tehdit eden mesajları Merkez Bankası’nın böyle bir ortamda faiz indirimi yapamayacağını gösteriyordu. Ancak faiz kararından sonra piyasaların yükselmesi, bize, Merkez’in siyasi nedenlerle faiz indirimine gideceğinden hala korkulduğunu gösterdi. Faizi sabit tutma kararı alınca piyasaların hızla iyileşmesinin bu algının göstergesi olduğu konuşuluyor.
Bu hareket bize aynı zamanda, piyasaların yine iyimser bir havaya girdiğini, dolayısıyla iyileşmek için faiz kararını abartılı biçimde kullandığını da gösterdi. Piyasalarda zaman zaman aşağı ya da yukarı doğru, kar realizasyonu için böyle bahaneler yaratıldığını biliyoruz. İşte Merkez’in kararı bu kez iyileşme hareketi için bahane olarak kullanıldı.
BANKA HİSSELERİNE TALEP
Peki, piyasadaki hareket neden sadece hisse senetlerinde görüldü de Hazine bonolarına fazla ilgi olmadı? Konuştuğumuz piyasa oyuncuları geçen hafta yaşanan harekette bonoya ciddi bir talebin gelmediğini, hisse senetleriyle sınırlı bir iyileşme hareketi yaşandığını kabul ediyorlar. Hisse senedine yabancı ilgisinin yaşandığını kaydeden bir bankacı, enflasyonun ciddi oranda düşeceği konusunda piyasalarda umut görülmediği için bonoya talep gelmediğini söyledi. Yıl sonuna doğru yüzde 15-16’lık enflasyon rakamlarından söz edildiğini ama bunun zor olduğunun görüldüğünü kaydeden aynı bankacı, yüzde 23-24 ile TL’sini değerlendirenlerin bunun yerine gidip bono satın almayı doğal olarak kârlı görmediğini söyledi. Enflasyonda düşüş beklentisi yaratılamadığı için, bonodan para kazanmayı özellikle yabancıların şimdilik düşünmediğini kaydetti.
Peki, bono ne zaman cazip olur diye sorduğumuzda aynı bankacı, marttaki toplantıda Merkez’in faiz indirmemesi ya da yarım puanlık indirim yapıp daha sonra küçük oranlı indirimlere gideceğini açıklaması halinde, bonoya olan yabancı talebinin canlanabileceğini söyledi. Şu anda yüzde 24’lük Merkez Bankası faizinin enflasyona rağmen yüksek kaldığını ama enflasyon beklentisi iyileştirilemediği için indirimin zamanı olmadığını kaydeden bankacı, bu nedenle marttaki toplantıda yarım puanlık indirimin piyasayı bozmayacağını ama 1-5-2 puanlık indirime piyasaların tepki verebileceğini iddia etti.
İyileşme hareketinin hisse senetlerinde özellikle bankalarda yoğunlaşmasının nedeni ise banka hisse senedi değerlerinin çok düşmüş olması, buna karşılık batık krediler artsa da bankaların bu kadar kötü duruma düşmeyeceğine ilişkin güvenin oluşmasına bağlanıyor. Bir süre daha bu hareketin devam edebileceğini tahmin eden piyasa oyuncuları var. Yine hisse senetlerine yabancı girişine bağlı olarak kurlarda da hareket görülebilir.
Piyasa, genel olarak mart sonundaki seçimlere kadar sakin bir seyir bekliyor, daha doğrusu umuyor diyebiliriz.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN