Piyasalar bu kararı bekliyor! Beklenti ne?
Nefesler tutuldu, Merkez bekleniyor
BIST 100 endeksi bu hafta 81.894 – 83.786 seviyeleri arasında işlem gördü. Endeks haftayı yüzde 0,28 değer kaybederek ve 82.417 seviyesinden tamamladı.
CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...
Avrupa cephesine baktığımızda Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan son zamanlarda yeniden adından söz ettirmeye başladı. Bir turlu çözüme kavuşmayan Yunanistan reform listesi ve Yunanistan başbakanı Çipras’ın kreditörlerle anlaşılamaması halinde yunan halkından güven tazelemek adına erken seçim kartını masanın üstüne koyduğu haberleri piyasaları tedirgin ediyor. Euro Bölgesi’nde ekonomisi için 9 Mart’ta başlayan parasal genişlemenin sonuç vermeye başladığını görüyoruz. Bölge ve ülke bazlı enflasyon verilerine baktığımızda halen durgunluk tehdidi ile karsı karsıya olunsa da; PMI verileri ve sanayi üretimi gibi göstergeler iç talepte canlanma olarak algılanıyor. Nitekim piyasa dostu açıklamaları ile bilinen Avrupa merkez bankası başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları söz konusu on görüyü teyit eder nitelikte. Nisan damgasını vuran olaylı Draghi konuşmasında dikkat çeken satır başları şu şekilde sıralandı. Varlık alım programının olumlu sonuç verdiğini ve enflasyonda kalıcı bir artış gözlenene kadar parasal genişleme süreceğini ifade eden Draghi petrol fiyatlarının etkisiyle enflasyonun önümüzdeki dönemde aşağı yönlü eğilimler gösterse de yılsonuna doğru VDMK’lerin birey ve firmalar üzerinde yaratacağı pozitif etki dolayısıyla tekrardan yükselişe geçmesini beklediklerini ve VDMK alımlarından olası erken çıkışların yaşanmayacağını hedeflenen doğrultuda 2016 sonuna kadar sürecin devam edeceğini belirtti. Hafta içerisinde Avrupa’yı tedirgin eden bir diğer gündem ise Standard & Poor's'un Yunanistan’ın ülke notunu b-'den ccc+'ya düşürmesi oldu. Yunanistan’a ilişkin tedirginlikler haftanın son işlem gününde dünya genelinde tedirginlik yaratarak dünya borsalarında satışlara neden oldu.
ABD’de haftanın özetinde beklentileri karşılayamayan ABD verilerinin sahnesine tanık olduk. Veri trafiğini detaylandırdığımızda, ekonomik aktivitenin 2/3’unu yansıtan perakende satış verilerinin kotu gelmesinin büyüme rakamları üzerinde olumsuz etki yaratacağı algısı piyasalarda hakim oldu. Sanayi üretim verileri beklentileri karşılamazken haftanın son işlem gününde çekirdek enflasyon aylık bazda beklentiye paralel yıllık bazda ise beklenti üzerinde açıklandı. Diğer yandan manşet enflasyon aylık ve yıllık bazda piyasa beklentilerinin aşağısında kaldı. Beklentileri karşılayamayan veri akısı sebebiyle hafta boyunca dolar endeksi satıcılı seyretti.
Borsa İstanbul cephesinde ise, kurun baskın karakter olmaya devam ettiğini gördük. Volatilitenin oldukça yüksek olduğu hafta da merkez bankası yüksek döviz kurlarının seyri karsısında sessizliğini bozdu. Merkez bankası 22 Nisan’da yapacağı PPK toplantısında TL zorunlu karşılıklara verdiği faiz oranını arttırabileceğini söylerken döviz depo hesaplarında tutulan miktara karsı verilen faiz oranlarında indirim yapabileceklerini ifade etti. Hafta içerisinde en çok telaffuz ettiğimiz cümle USD/TRY paritesinin rekor seviyelerini test etmesi olurken, endekste zaman zaman toparlanma çabaları görülse de haftanın genelinde zayıf seyir hakim oldu.
20 Nisan haftası beklentileri...
20 Nisan haftasının en önemli gelişmesi merkez bankası PPK toplantısı olacak. Döviz kurlarının seyri ve Türk lirasının gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden negatif ayrışma derecesinin yüksek oluşu nedeniyle Merkez’in ısı oldukça zor. Piyasalarda Merkez Bankası’nın faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmemekle birlikte, yapacağı hamleler ve gelecek açıklamalar merak konusu. Geçtiğimiz hafta çeşitli şekilde para politikası araçlarını devreye sokan merkez Bankası’nın müdahalesinin oldukça sınırlı olduğunu gördük. Bu sebeple Merkez’in daha somut adımlar atması gerekmekte olup, alternatiflerine bakacak olursak daha fazla döviz satarak ya da zorunlu karşılık oranlarında bir değişikliğe giderek TL’yi kısa süreli rahatlatması söz konusu olabilir. önümüzdeki hafta ABD tarafında veri trafiğinin diğer haftalara nazaran nispeten sakın olduğu göz önünde bulundurulduğunda dolar/TL’nin yurt içindeki gelişmeleri baz alarak yon arayışı içinde olacağı kanaatindeyiz. Bu sebeple önümüzdeki hafta kurun 2,70 seviyesi üzerinde ısrarla tutunması halinde yeniden dolar/TL rekor seviyelerini yineledi cümlesini telaffuz edebiliriz. 2,70 seviyesi üzerindeki hareketlerde 2,74 seviyesine doğru yolu açılabilecek olan kurun hafta içerisindeki gevşemelerinde ilk etapta 2,65 seviyesi önemlidir. Hafta içerisinde kurun 2,70 seviyesi üzerinde tutunması endekste satış baskısı getireceğinden dikkatle izlenmelidir. Bu hafta endeksin yükseliş denemelerinde 82.500 seviyesinin üzerinde hareketler görmemiz gerekmekte olup, yükselişlerde 83.700 seviyesi hedeflenebilir. Endekste görülebilecek gevşemelerde ise 82.200 ve 81.700 seviyeleri önemli destek seviyeleridir.
Draghi ve Yunanistan’la yol bulurken, dolar endeksi geriledi
Avrupa’da geçtiğimiz haftanın en önemli iki gündem maddesi Avrupa Merkez Bankası toplantısı ve Yunanistan idi. Bir turlu çözüme kavuşmayan Yunanistan reform listesi ve Yunanistan başbakanı Çipras’ın kreditörlerle anlaşılamaması halinde yunan halkından güven tazelemek adına erken seçim kartını masanın üstüne koyduğu haberleri piyasaları tedirgin ediyor. Öte yandan Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması ihtimali ilk defa bu kadar yüksek sesle dile getiriliyor. Avrupa’yı Yunanistan ile alakalı tedirgin eden bir başka unsur da Standard & Poor’s’un ülkenin kredi notunu B-‘den CCC+’ya düşürmesi oldu.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Nisan’a damgasını vuran olaylı Draghi konuşmasında dikkat çeken satır basları su şekilde sıralandı. Varlık alım programının olumlu sonuç verdiğini ve enflasyonda kalıcı bir artış gözlenene kadar parasal genişleme süreceğini ifade eden Draghi petrol fiyatlarının etkisiyle enflasyonun önümüzdeki dönemde aşağı yönlü eğilimler gösterse de yılsonuna doğru VDMK’lerin birey ve firmalar üzerinde yaratacağı pozitif etki dolayısıyla tekrardan yükselişe geçmesini beklediklerini ve VDMK alımlarından olası erken çıkışların yaşanmayacağını hedeflenen doğrultuda 2016 sonuna kadar sürecin devam edeceğini belirtti. Ayrıca Euro Bölgesi’nde 9 Mart’ta başlayan parasal genişlemenin sonuç vermeye başladığını görüyoruz. Bölge ve ülke bazlı enflasyon verilerine baktığımızda halen durgunluk tehdidi ile karsı karsıya olunsa da; PMI verileri ve sanayi üretimi gibi göstergeler iç talepte canlanma olarak algılanıyor.
ABD’de ise haftanın genelinde verilerde olumsuz seyir gördük. Veri trafiğini detaylandırdığımızda, ekonomik aktivitenin 2/3’unu yansıtan perakende satış verilerinin kotu gelmesinin büyüme rakamları üzerinde olumsuz etki yaratacağı algısı piyasalarda hakim oldu. Sanayi üretim verileri beklentileri karşılamazken haftanın son işlem gününde çekirdek enflasyon aylık bazda beklentiye paralel yıllık bazda ise beklenti üzerinde açıklandı. Diğer yandan manşet enflasyon aylık ve yıllık bazda piyasa beklentilerinin aşağısında kaldı. Beklentileri karşılayamayan veri akısı sebebiyle hafta boyunca dolar endeksi satıcılı seyretti.
Bütün bu haber akışı neticesinde EUR/USD paritesi 1,0850 direncini test etse de, cuma günkü ABD enflasyon verilerinden sonra bu kazançların bir kısmı geri verildi. Paritenin haftayı 1,0720 desteği üzerinde kapattığını görüyoruz.
Bu hafta veri akısı gecen haftaya göre daha sakın görünüyor. Euro Bölgesi’nde Yunanistan ile ilgili gelişmeler takıp edilmeye devam edilecek. Hafta genelinde de Almanya’dan gelecek ZEW ekonomik güven endeksi, hizmet ve imalat PMI ve IFO iş dünyası güven endeksi veriler ile Euro Bölgesi ZEW ekonomik güven endeksi, tüketici güveni, hizmet ve imalat PMI verileri izlenecek. ABD’de ise konut satışları, ıssızlık başvuruları ve dayanıklı mal siparişleri öne çıkan veriler olacak.
Teknik olarak EUR/USD paritesinde haftalık direnç seviyesi 1,0850 olarak oluşmakla beraber bu seviye üzerinde algı olarak gelecek bir kalıcılık hafta içinde 1,1000 yolunu acık tutacaktır. Özellikle dolar endeksindeki gevşeme devam ederse bu senaryo gerçekleşebilir. Ancak Yunanistan baskısı Euro üzerinde stres yaratmaya devam ederse bu hareketin kalıcılığı da sorgulanacaktır. Paritede 1,0720 ilk Önemli destek olmakla birlikte bu desteğin kırılması halinde 1,0650, 1,0600 ve 1,0530 hafta içinde izlenecek seviyeler olacaktır.
Merkez Bankası kararları izlenecek
Geçtiğimiz hafta ABD’de perakende satışlar ve sanayi üretim verileri beklentileri karşılamazken haftanın son işlem gününde çekirdek enflasyon aylık bazda beklentiye paralel yıllık bazda ise beklenti üzerinde açıklandı. Diğer yandan manşet enflasyon aylık ve yıllık bazda piyasa beklentilerinin aşağısında kaldı. Michigan tüketici güveni ise beklenti üzerinde açıklandı. Yurtiçinde ise ıssızlık oranı yüzde 10,9’dan yüzde 11,3 seviyesine yükseldi. Tüm bu kapsamda dolar endeksi hafta boyunca satıcılı seyrederken, Türk Lirası’nın diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışması sonrasında dolar/TL paritesi 2,73 seviyesini test etti.
Bu hafta yurtiçinde PPK toplantısı öne çıkarken ABD tarafında ise konut satışları, dayanıklı malların siparişleri ve işsizlik başvuruları izlenecek.
Özellikle yurtiçinde yapılacak olan PPK toplantısı paritede sert hareketlere neden olabilir. Piyasalarda Merkez Bankası’nın faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmezken, Merkez’in yapacağı beklenmedik bir faiz indirimi Türk Lirası’nda değer kaybettirebilir. Diğer yandan ABD’de dayanıklı malların siparişleri verisi de beklentilerin üzerinde gelirse yukarı yönlü hareketler desteklenebilir. Bu kapsamda paritede 2,70 direnci on plana çıkmaktadır. Bu direncin kırılması durumunda 2,7170, 2,73 ve 2,75 seviyeleri hedeflenebilir. Diğer yandan Merkez’in yapacağı bir faiz artırımı Türk Lirası’nda değer kazandırabilir ve ABD’den dayanıklı malların siparişleri ve konut verileri de beklenti aşağısında kalırsa kurda hafta genelinde bir aşağı yönlü hareket görebiliriz. Bu kapsamda paritenin 2,6860 desteğini kırması durumunda 2,6720, 2,6590 ve 2,6480 seviyelerini sırasıyla hedeflemesini bekleyebiliriz. 2,65 seviyesinin aşağısında satış baskısı hissedebiliriz.
Toparlanma eğiliminde
Geçtiğimiz haftaya baktığımızda doların aşırı güçlenmesiyle ithalat fiyatlarındaki artısın ihracatı baskılaması sonrası kapasite kullanım oranı, sanayi üretim ve perakende satış verisinde düşüşlere neden olduğunu izlerken bu düşüşlerin diğer sebebinin ise kötü geçen kış koşulları olduğu vurgulandı.
Enflasyon tarafında ise ÜFE tarafında düşüşler yaşanırken tüfe tarafı beklentiler paralelinde geldiği izlendi. Yine gecen hafta Michigan tüketici güveni iyi gelirken bej kitap raporuna göre zayıflayan faaliyetlerin nedeninin dolardaki güçlenme ve kısmen de olsa petrol fiyatlarındaki düşüş ile zorlu hava koşulları olduğu belirtilirken birçok bölgede doğalgaz ve petrol fiyatları nedeniyle işten çıkartmaların arttığı belirtildi. Bütün bu veriler ışığında zayıflayan ekonomik verilerin etkisiyle önümüzdeki dönemde büyüme üzerine baskıların artacağı ve faiz artısı beklentisinin öteleneceğinin piyasalarda telaffuz edilmesi dolardaki kayıplar haftanın geneline taşırken altın fiyatlarında haftanın genelinde yükseliş hareketinin görüldüğü izlendi.
Veri akışının genelde sakin izleneceği haftada Chicago FED ulusal aktiviteleri, mevcut konut satışları, haftalık ıssızlık başvuruları, üretim PMI rakamları, yeni konut satışları, dayanıklı mal sipariş rakamlarını takıp ediyor olacağız.
Teknik açıdan baktığımızda 1209 seviyesinin oldukça önemli bir direnç haline geldiğini söyleyebiliriz. 1209 direncinin kırılmasıyla birlikte alış baskının artacağı altında 1222 direnci ve 1250 dirençleri takıp edilecektir. Aşağıda ise 1188 desteğinin altında bir önceki destek noktamız olan 1145 desteğine kadar düşüşler yaşanabilir.
Enver Erkan
ALB Menkul Değerler analisti
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN