Merkez'in bağımsızlığı devam edecek
Hedef: Daha güçlü bir Türkiye
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf55e0601c04688fbd8581.jpg">
Hükümet programının ekonomiyle ilgili bölümü yerli ve yabancı piyasa oyuncularına rahat nefes aldırdı. Programda, dalgalı döviz kurunun da Merkez Bankası bağımsızlığının da devam edeceği vurgulanırken, para politikasında temel amacın fiyat istikrarı olduğu vurgulandı. “Hedefimiz, bilgi toplumuna dönüşmüş, her alanda AB standartlarını yakalamış ve küresel ölçekte rekabet gücü yüksek, güçlü bir Türkiye’dir” denildi.
ımg>Hükümet programında, önümüzdeki süreçte ekonomiyle ilgili atılacak adımlar, “Güçlü Ekonomi” başlığıyla yer aldı. Hurriyet.com.tr'den Aysel Alp'ın haberine göre; “Hedefimiz, bilgi toplumuna dönüşmüş, her alanda AB standartlarını yakalamış ve küresel ölçekte rekabet gücü yüksek, güçlü bir Türkiye’dir” denildi.
Piyasaları rahatlatan program
CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...
“Para politikası alanında temel amacımız fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadeleye daha fazla yoğunlaşacağımız bir dönem olacaktır. Para politikamız, finansal istikrarı gözetecek ve fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişmemek kaydıyla büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir. Enflasyon hedeflemesi temel para politikası rejimi olmaya devam edecektir. Hükümetimiz ve merkez bankası tarafından enflasyon hedefleri üç yıllık vadede belirlenecek ve kamuoyuna duyurulacaktır. Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması sürdürülecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde belirlemeye devam edecektir” sözleri piyasalara derin nefes aldırdı.
Sürdürülebilir kalkınma için 'adil hukuk'
Yolsuzluklarla mücadelede güçlü bir irade gösterdiklerini anlatan Davutoğlu programında “Hiçbir yolsuzluğun üzerinin örtülmemesi, her türlü iddianın hassasiyetle incelenmesi, bu konulardaki yargı süreçlerinin sağlıklı olarak çalışabilmesi için yoğun bir gayret ortaya koyduk” denildi.
Hükümet programının, ekonomiyle ilgili bölümünde “Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ‘ileri bir demokrasi ve evrensel normlara dayalı olarak işleyen adil bir hukuk düzeniyle’ mümkün olacağının farkındayız” ifadesi dikkat çekti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın önceki hükümet döneminde sık sık tekrarladığı, “Yargı reformu başta olmak üzere bu konularda sağlanacak ilerleme, bugün itibarıyla önemli bir aşamaya gelmiş olan ekonomik dönüşüm sürecini sağlamlaştırmak açısından da kritik bir rol oynayacaktır. Bu kapsamda, mevzuatın öngörülebilir ve sarih olması, geriye yürümemesi, mevzuatta gri alanların temizlenmesi, kazanılmış hakların korunmasına özen gösterilmesi, yargı sisteminin hızlı ve tutarlı bir şekilde çalışması ekonominin ihtiyaç duyduğu yatırımlar için gerekli güven ortamını oluşturacaktır” denildi.
2 trilyonluk milli gelir
GSYH’nin 2023 yılında 2 trilyon dolara, kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseltilmesi; ihracatın 500 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 5’e düşürülmesi; enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedefleri tekrarlandı.
İstikrarlı ve yüksek büyüme için yenilikçi bir üretim yapısı tesis edileceği belirtilirken, son yıllarda GSYH içindeki payı hızla düşen imalat sanayinin payının artırılacağı vurgusu dikkat çekti. Bunun için hükümetin, verimlilik artışı ve sanayileşmenin hızlandırılması gerektiğinin farkında olduğu belirtildi.
İşte Davutoğlu hükümetinin ekonomiyle ilgili dikkat çeken başlıkları:
- Özel sektör öncülüğünde Ar-Ge’ye daha fazla ağırlık vererek, ihracata dayalı ve rekabetçi bir üretim yapısı sağlanacak.
- Yurtiçi tasarruflar artırılacak.
- Fiyat istikrarını, finansal yapı ve maliye politikasında elde edilen kazanımları güçlendireceğiz.
- Bilim, teknoloji ve yenilik kapasitesini geliştireceğiz.
- İmalat sanayiinde yerli girdi kullanımına dayalı ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçeceğiz.
- İşgücü verimliliğini artıracağız.
- Girişimciliği geliştireceğiz ve KOBİ’leri destekleyeceğiz.
- Fikri mülkiyet haklarını geliştireceğiz.
- Bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanacağız.
- Lojistik ve ulaştırma altyapısını iyileştireceğiz.
Dönüşüm programları takvime bağlanacak
- 10.Kalkınma planında yer alan 25 dönüşüm programı eylem planlarını bu yıl içinde Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayımlayacağız. Öncelikli dönüşüm programları ise şöyle; Üretimde Verimliliğin Artırılması Programı, İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı, Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programı , İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı , Kamu Harcamalarının Rasyonelleştirilmesi Programı , Kamu Gelirlerinin Kalitesinin Artırılması Programı , İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Programı, İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Programı, Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı, İstatistiki Bilgi Altyapısını Geliştirme Programı, Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı, Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Programı, Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı, Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı, Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı , Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı, Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı, Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı , Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı , Nitelikli İnsan Gücü İçin Çekim Merkezi Programı, sağlıklı yaşam ve Hareketlilik Programı, Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı, Yerelde Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi Programı , Rekabetçiliği ve Sosyal Uyumu Geliştiren Kentsel Dönüşüm Programı , Kalkınma İçin Uluslararası İşbirliği Altyapısının Geliştirilmesi Programı.
Cari açıkla mücadeleye devam
- 2010-2011 döneminde cari açığı düşürmek amacıyla aldığımız tedbirler sayesinde cari açık azalma eğilimine girmiştir. Bu eğilimin 62. Hükümet döneminde de devam etmesi yönünde gerekli yapısal tedbirler alınmaya devam edilecektir.
- üretimin ve ihracatın artırılması için uygun finansman sağlamaya yönelik çabalarımız devam edecektir.
- İktidarımız döneminde mali disiplinin, güçlü büyüme performansının ve enflasyondaki düşüşün eşzamanlı olarak gerçekleştirilebileceği ortaya konulmuştur. Önümüzdeki dönemde de temel amacımız; istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, istihdamı artırmak, cari açığı kontrol altında tutmak, mali dengeleri sağlamlaştırmak, fiyat istikrarını sağlamak ve finansal istikrarı korumaktır. 12 yıllık kazanımlarımızdan hareketle, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz.
Gücü yüksek güçlü Türkiye
- Mal ve hizmet sektörlerinde rekabet ve verimlilik artışlarını sağlayacak, ucuz finansman kaynaklarına ulaşımı kolaylaştıracak makro ve mikro politikalara öncelik verilecektir. Bu çerçevede; işgücü piyasası, eğitim ve yargı sistemi, kayıt dışılık, devlet yardımları, iyi yönetişim, yerel yönetimler ve bölgesel gelişme alanlarında başlattığımız yapısal dönüşüm önem arz etmektedir. Hedefimiz, bilgi toplumuna dönüşmüş, her alanda AB standartlarını yakalamış ve küresel ölçekte rekabet gücü yüksek, güçlü bir Türkiye’dir.
- 2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz. Yoksulluk ve fakirlikle mücadelede uyguladığımız güçlü sosyal politikalarla başlattığımız sosyal restorasyon sürecine devam edeceğiz. Hükümet olarak, makro-parasal dengeleri göz önünde bulundururken, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da dikkate alan uygulamaları sürdüreceğiz.
- Türkiye için kamu borcu bir risk alanı olmaktan çıkmıştır. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde de borç stoku oranının düşürülmesine ilişkin politikamız devam edecektir.
Seçim için popülizm yok!
- 2014 yılı içerisinde gerçekleştirilen yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine rağmen kamu maliyesine yük getirecek herhangi bir popülist politika devreye sokulmamıştır. 2015 yılında gerçekleştirilecek genel seçimlerde de bu anlayışımız sürdürülecektir.
- Gelir politikaları açısından temel öncelikler vergilemede adalet ve etkinliğin artırılması, istihdamın ve yatırımların teşviki, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, rekabetin geliştirilmesi, tasarruf oranlarının artırılması, şirketlerin öz sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve daha etkin bir vergi sisteminin oluşturulması önceliklerimiz olacaktır.
- Haksız rekabetin önlenmesi, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanması, ekonomide rekabet gücünün ve kamu gelirlerinin artırılması amacıyla kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam edilecek. Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınması, vergi tabanının genişletilmesi ve vergilemenin daha adil olmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda Gelir Vergisi Kanun Tasarısı TBMM’ye sevk edilmiş olup, Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmaları ise önümüzdeki dönemde tamamlanacaktır.
4 yılda kamu yatırım 350 milyar doları aşacak
- 2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planı döneminde 250 milyar dolar kamu yatırım harcaması yapmayı planlıyoruz. Buna ilaveten Kamu Özel İşbirliği kapsamındaki projeler için de yaklaşık 100 milyar dolar harcanmasını, böylece kamu yatırımları için harcanacak tutarın 350 milyar doları aşmasını öngörüyoruz.
“Faizsiz bankacılığı kamu eliyle geliştireceğiz"
- Faizsiz bankacılığın geliştirilmesi için kamu sahipliğinde katılım bankalarının kurulmasına yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
- Yeni Türkiye’de ihracatın yapısını dönüştüreceğiz. Bu dönüşüm çerçevesinde bilgiye dayalı, yüksek teknolojili-yüksek katma değerli malların üretimi ve bu yolla ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 4’lerde olan payının yüzde 15’e çıkarılmasını sağlayacak yatırımlar desteklenecektir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN