İyimserlik zayıflıyor
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz arttırım ve bilanço küçültme operasyonlarına ara verme konusu tekrar sorgulanmaya başladı. Bu da doların dış piyasalarda değer kazanmasına neden oldu. Piyasalardaki iyimserlik havasının yerini temkinli bekleyişe bıraktığını söylemek yanlış olmaz.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bugünkü yorumu...
Piyasalarda son aylarda görülen iyimserlik korunuyor. Ancak biraz zayıflama söz konusu. Borsada yaşanan düşüşte ocak ayındaki sert çıkışın hazmedilme ve kâr satışlarının yanı sıra dış borsalardaki çıkış hareketlerindeki ivme kaybının etkisi var. Döviz kurları ise daha sakin. Küresel ekonomide başlayan durgunluk emarelerine karşılık son bazı veriler zayıf gelse de (perakende satışlar) ABD ekonomisinde güçlü görünüm korunuyor. 2019 sonu veya 2020 yılında ABD ekonomisinin resesyona girebileceğine dair tahminler var. Ancak ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri resesyon olasılığının yüksek olmadığını düşünüyor. Durum böyle olunca piyasalarda son dönemde iyimserliğe neden olan Fed’in faiz arttırım ve bilanço küçültme operasyonlarına ara verme konusu tekrar sorgulanmaya başladı. Doların dış piyasalarda tekrar değer kazanmaya başlamasında bu durumun etkisi olabilir. ABD’li Citigroup’un, “Fed’in faiz arttırma riski indirme ihtimalinden fazla gelişmekte olan piyasalara yatırımcı akışı negatife döndü” açıklaması önemli. Buna benzer değerlendirmeler borsalardaki coşkuyu bir parça aldı.
YAVAŞLAMAYA İŞARET
Bu durum Türk mali piyasalarını da etkilemedi değil. 8 Şubat haftasında yabancı yatırımcılar dört haftalık alımlarının ardından ilk defa 105 milyon dolarlık hisse satışı yaptılar. Tahvil bonoda ise 205 milyon dolar satıştalar. Çin, Euro Bölgesi ve Türkiye ekonomileri için gelen veriler bir süredir yavaşlamaya işaret ediyordu zaten. Perşembe günü açıklanan aralık ayına ait sanayi üretimindeki geçen yılın aynı ayına göre -9.8 düşüşü, aynı şekilde cari açığın 2018 yılında 27.6 milyar dolara çekilmesi önemli. 2017 yılında 47.3 milyar dolardı. Cari açıkta yıllık bazda fazla bekleyenler de yok değil. Türkiye’nin yumuşak karnı olarak bilinen cari açığın milli gelire oranının yüzde 3.2 seviyesine çekilmesi ilk bakışta olumlu görülse de gerekçesi ekonomik aktivitedeki yavaşlama olunca iyimser yaklaşma imkanı da pek kalmıyor. Diğer yandan biraz detay bakınca net hata noksan ve Merkez Bankası’nın rezervleri kullanılması, portföy yatırımlarındaki (sıcak para) girişlerin oldukça azalması cari açığın finansman kalitesindeki zayıflığı gösteriyor. İşsizlik oranı kasımda yüzde 12.3 oldu. Birbirini teyit eden bu verilere bakıldığında Türkiye’de sorunun biraz daha derinlik kazandığı görülüyor. 11 Mart’ta açıklanacak olan 2018 son çeyrek büyümesi eksi gelirse sürpriz olmaz. Sıcak para girişleriyle faiz ve dövizdeki geri çekilmelerin reel ekonomiye bir nefes aldırması beklenebilirdi. Ancak bu durum henüz gerçekleşmedi. Şu ayrıntıyı da gözden kaçırmamakta yarar var. Açıklanan veriler geçmiş aylara ait. Piyasalardaki dengelenme sürecinin devamı açısından 31 Mart seçim sonrası önemli olacak. Bu çerçevede faiz ve döviz kurlarında stabil durumun korunması gerekecek. Hatırlanırsa ekonomideki yavaşlama ve stagflasyon söylemeleri geçen ağustosta yaşanan kur ve faiz şoku sonrası gelmişti. S&P beklendiği üzere Türkiye’nin kredi notunu ve görünümünü değiştirmedi. Bu açıdan etkileri çok sınırlı kalabilir. Moody’s Rusya’nın kredi notunu yeniden ‘yatırım yapılabilir’ ülke konumuna yükseltirken ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley’in Rus hisselerine yönelik tavsiyesini underweight (ağırlığını azalt) seviyesine çekmesi, mevcut algıya biraz da aykırı bir durum. S&P’nin Türkiye değerlendirmelerine biraz da bu açıdan bakmak gerekir. Piyasalardaki olumlu hava yerini daha temkinli bir görünüme bırakmış durumda.
BORSADA 100.600 ÖNEMLİ
BORSADA kâr satışları sürüyor. 100.600 ilk önemli destek olarak görülürken bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Aksi takdirde düşüşün devamıyla birlikte 99.000 ve 97.000-95.000 sonraki destek seviyeleri. İlk dirençler ise 104.000 ve 106.000 seviyelerinde. Çıkışın devamı için 106.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Destek seviyelerinde tepki alımları görülebilir. Ancak direnç seviyelerini geçmekte zorlanabilir.
DOLAR/TL KURU DESTEK SEVİYELERİNDE
DOLAR/TL kurunda destek seviyelerinde yatay hareket devam ediyor. Geniş ölçekte çıkış formasyonlarından “çift dip” formasyonu korunuyor. 5.25 ve 5.16-5.14 ilk destek noktaları olarak görülüyor. Formasyonun korunması açısından 5.16-5.14 seviyelerinin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu seviyeye geri çekilmelerde tepki alımları görülebilir. 5.14 seviyesinin altında kalınması durumunda satış baskısı sürebilir. 5.00-4.85 sonraki destek noktaları. İlk dirençler ise 5.32-5.36 seviyelerinde Tepki çıkışın devamı için ilk aşamada 5.36 seviyesinin geçilmesi önemli olacak. Çıkışın güç kazanması için ise 5.54 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Geri çekilmeler tepki alımlarıyla karşılaşabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN