IMF, Elektrik Piyasası Kanunu`ndan Özelleştirme Bekliyor
Bankaların likidite darboğazına düşmesi, Türkiye`ye bir finansman krizi yaşattı. Krizden kurtulmuş olsak da, finans sektörünün rahat bir nefes aldığını söylemek için henüz erken. Krizin reel sektör üzerindeki etkisini ise yaşayarak göreceğiz. Getirdiği güven bunalımının yatırım kredilerine politik risk olarak ne ölçüde yansıyacağı, 2001 yılı içinde ortaya çıkacak. Ancak, tüm yatırımlar gibi enerji yatırımlarının da bundan olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz. Krizin enerji sektörüne bir etkisi de, IMF`nin isteği ile bir an önce çıkarılması beklenen Elektrik Piyasası Kanunu olacak. Son üç yıldır üzerinde çalışılarak tamamlanan taslak, ekim ayında krizden önce Başbakanlık`a gönderilmişti. Dünya Bankası yılbaşına kadar çıkarılmasını istemişti. Şimdi bu kanunun 14 Aralık`tan önce Meclis`e sevk edilmesi ve 2001 Ocak ayı içinde yasalaştırılması hükmü IMF anlaşmasında yer aldığından, söz konusu taslak tasarıya dönüştü. Peki, Dünya Bankası ve IMF bu kanundan ne bekliyor ya da niçin istiyor?
Dünya Bankası ve IMF, Türkiye`ye özelleştirme öneriyor. Bugüne kadar bazı çevreler tarafından çarpıtılmak istenen işletme hakkı devirleri özelleştirme değildi. Şimdi istenen, santralların ve dağıtımın gerçek özelleştirilmesi. Oluşturulacak liberal piyasanın yeni yatırımlar için işlerlik kazanması daha sonraki hedef. Tasarının Özelleştirme başlıklı üçüncü bölümünde yer alan, Özelleştirme, Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti ve İhale Yöntemleri konulu madde 5 ile Aynî Sermaye Konulması, Hazine Taşınmazlarının Devri ve Kuruluşların Anonim Şirket Haline Dönüştürülmesi konulu madde 6 özelleştirmeyi sağlayabilecek.
Tasarının 5. maddesi; Bu kanun ile kamu iktisadi teşebbüsleri ile kamu tüzel kişilerine ait elektrik enerjisi üretim ve dağıtım tesisleri Türk hukukuna göre kurulmuş sermaye şirketlerine, aynı faaliyetleri sürdürmeleri koşuluyla, varlık satışı veya hisse satışı yoluyla da devredilebilir. Ayrıca kiralama ve mülkiyetten gayri aynî hakların tesisi yöntemine de başvurulabilir diyor. Özelleştirme işlemlerini Enerji Bakanlığı yürütecek, son devir işlemine Yüksek Planlama Kurulu karar verecek.
Bizce, TEAŞ`ın ve TEDAŞ`ın varlıklarının tümü, hiç olmazsa büyük çoğunluğu özelleştirilmelidir. Tasarı, termik, hidrolik ve her türlü santralın özelleştirilmesine uygun yapıda düzenlenmiş. Madde 5`in beşinci paragrafında; Bir elektrik enerjisi üretim tesisini işleten sermaye şirketi, tesis ile ilgili doğal kaynağı, münhasıran enerji üretiminde kullanmak kaydıyla, ancak işletme hakkı devri suretiyle işletme hakkına sahip olabilir. İşletme hakkı, bu hakka sahip kamu kuruluşları tarafından en çok 49 yıl süre ile verilebilir deniyor. Bu maddeye göre, bir kömür madeni de bir akarsu da 49 yıllık işletme hakkı devrine konu olabilecek. Bu ileri bir adımdır.
Özelleştirme, kira ve mülkiyetten gayri aynî hakların tesisi yönteminden çok, satış yöntemine dayanmalı. Tasarı da buna göre hazırlanmış. Satılacak tesisler, tasarının 6. maddesine göre ayrı anonim şirketler biçimine dönüştürülerek, hisselerinin tamamı veya bir kısmı yurtiçi ve yurtdışında halka arz, gerçek ve/veya tüzel kişilere blok satış, gecikmeli halka arzı içeren blok satış, çalışanlara satış, borsada standart ve/veya özel emirle satış, menkul kıymetler yatırım fonları ve/veya menkul kıymetler yatırım ortaklarına satış veya bunların birlikte uygulanması yoluyla satış biçiminde, bedeli karşılığı devredilebilecek.
Sektörde onlarca milyar dolarlık özelleştirme potansiyeli var. Satılacak varlıkların değer tespitini yapacak değer tespit komisyonlarının; bakanlık temsilcisinin başkanlığında, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Hazine ve özelleştirilecek kuruluş temsilcilerinden oluşması tasarıda öngörülüyor. Bu komisyonlara, mutlaka özel sektör temsilcisi katılmalı. özelleştirme ihaleleri; kapalı teklif, pazarlık, açık artırma biçiminde yapılacak.
Tasarının geçici 2. maddesinde; Kamuya ait elektrik enerjisi üretim ve dağıtım tesislerinden işletme hakkı devri öngörülenlerden devir işlemlerini hukuki süreçteki gecikme dışında 31 Aralık 2000 tarihine kadar tamamlayamayan şirketlerin mevcut sözleşmeleri iptal olunur. İdari süreçte gecikme olması halinde 31 Aralık 2000 tarihi her proje için Bakanlar Kurulu kararı alınarak bir defaya mahsus olmak üzere üç ay uzatılabilir deniliyor. Hukuki süreç nedeniyle beklemede ise, bunu doğuran şartın ortadan kalkmasından sonra en fazla altı ay süre tanımakta. Türkiye koşullarında bu süreler az olup, iki katına çıkarılmalıdır.
Elektrik Piyasası Kanun Tasarısı; elektriği kamu hizmeti diye görmesi, getireceği Elektrik Piysası Düzenleme Kurulu`nun kamu ağırlıklı yapısı, elektrik üretiminde oligopol piyasaya yol açması, enerji yatırımcıları açısından özendirici olmaması, dağıtımcılara tanıdığı üretim hakkı ile üretimcileri sınırlandırması ve tüketiciyi korumaması, finansman modellerine yer vermemesi, yeni ve yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına teşvik tanımaması, tamamlanmamış ya da onaylanma aşamasındaki projeler ile kazanılmış hakları korumaması açılarından eleştirilebilirse de, özelleştirme açısından uygun içerikte sayılabilir. (DÜNYA)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN