Döviz mevduatında çözülme sürüyor
2 Nisan haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 2.5 milyar dolar azaldı. Ocak ayında 235 milyar dolar olan bankalardaki döviz mevduatı da 221 miyar dolar seviyesine geriledi. Diğer yandan Borsa İstanbul’da mart ayında yabancı yatırımcıların net hisse satışı da 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşti.
İşte Hürriyet gazetesinden Zeynel Balcı'nın bu haftaki yazısı...
Bankalardaki döviz mevduatındaki çözülme devam ediyor. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 2 Nisan ile biten haftada 2.5 milyar dolar azaldı. Parite etkisinden arındırıldığında, gerçek kişilerde 700 milyon dolar, tüzel kişilerde (şirketler) 1.3 milyar dolar, toplamda ise 2 milyar seviyesinde düşüş söz konusu. Bankalardaki döviz mevduatı ocak ayında 235 milyar doların üzerindeydi. 2 nisan tarihinde 221 milyar dolara gerilemiş durumda. Yüksek faiz ve TL’nin cazibe kazanmasının bu görünüme katkısı var elbette. Bankacılık kredi ve mevduatlarında ise yükseliş devam ediyor. Krediler 3.7 trilyon TL, mevduat 3.6 trilyon TL seviyelerine ulaştı. Krediler artarken takipteki kredilerin düşmesi oldukça dikkat çekici. Son dönemde yine yakından izlenen verilerden biri de rezervler konusu. Son açıklanan verilere göre TCMB brüt rezervleri 87.4 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bir diğer önemli veri yabancı işlemleri. Borsa İstanbul’da mart ayında yabancı yatırımcıların net hisse satışı 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşi. TCMB verilerine göre, 2 Nisan haftasında ise hisse senetlerinde 364 milyon dolar, tahvil bonoda 140 milyon dolar olmak üzere toplamda 504 milyon dolar çıkış görüldü. Bir önceki haftaki çıkış 1.9 milyar dolardı. Yabancı çıkışlarında, ABD tahvil faizlerindeki yükseliş, güçlü ekonomik veriler ve dolardaki değerlenmenin Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülke varlıklarına ilgiyi zayıflatmasının yanında iç gündem etkisini dikkate almak yerinde olacak.
FAİZ HIZ KESİNCE ALTIN YÜKSELDİ
Enflasyon kaygılarıyla ABD tahvil faiz oranları yükselince altın fiyatında (ons dolar) sert düşüş görülmüştü. Ancak faiz artışının ivme kaybetmesi ve biraz gerilemesi altın fiyatına yükseliş olarak yansıdı. Ayrıca Fed kaynaklı açıklamalarda, enflasyondan endişe duyulmadığı, varlık alımlarının devamı ile parasal genişlemenin süreceği mesajları ve birbiri ardına açıklanan teşvik paketleri altın fiyatındaki yükselişi destekledi. Dış piyasalardaki iyimserlik, risk iştahının yüksek olması ve güvenli liman ihtiyacının zayıflaması gibi etkenler şimdilik fiyatlamaya çok konu değil. Altın fiyatındaki çıkışı bu aşamada tepki yükselişi olarak görmek doğru olacak.
OLUMLU HAVAYI DESTEKLEDİ
Küresel piyasalarda iyimserlik sürerken gündem farklılaşması nedeniyle iç ve dış piyasalar arasında uyumsuzluk söz konusu. Dış piyasalardaki parasal genişleme politikaları, ekonomilerdeki toparlanma eğilimi, ABD destek paketlerinin yanı sıra ABD Merkez Bankası (Fed) kaynaklı açıklamalar olumlu havayı destekledi. Mart ayına ait Fed tutanaklarındaki enflasyondan endişe duyulmadığı, varlık alımlarının devamı yönündeki görüşlere, Fed Başkanı Powell’ın sağlanan önemli mali destek ve hızla ilerleyen aşılamanın ekonominin kısa sürede tam olarak yeniden normale dönmesine izin verdiği, para politikasının destekleyici olduğu açıklamaları eklendi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ise “Euro Bölgesi’nde tünelin ucunda ışık görünüyor” derken koronavirüs salgını ve buna karşı tedbirlerin Euro Bölgesi’nde ekonomik faaliyetleri kısa vadede olumsuz etkilemeye devam edeceğini ve ekonomik faaliyetlerin salgın tedbirlerinin kaldırılmasıyla toparlanacağını söyledi.
ZİRVELER DENENİYOR
Bu gelişmelerin ışığında ABD ve Almanya borsalarında yeni zirveler deneniyor. İç piyasalarda ise Merkez Bankası (TCMB) başkan değişimiyle başlayan dalgalanma henüz çok denge bulmuş değil. Aslında TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “Sıkı para politikasına ve enflasyonun üzerinde faiz vermeye devam edileceği” açıklamalarıyla algı toparlanmaya başlamıştı. Ancak Rusya ile Ukrayna arasında devam eden gerginlik ve ABD’nin Karadeniz’e iki savaş gemisi gönderme kararı iç piyasalardaki dalgalanmayı tekrar arttırdı. Şimdi sırası mıydı, bu hesapta yoktu dedirten jeopolitik gündemi veya riskleri de artık hesaba dahil etmek gerekecek. Gerçi Ukrayna genelkurmay başkanının açıklamalarının ardından tansiyon biraz düşmüş görülüyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim daha da tırmanırsa dış piyasaların bu yöndeki duyarlılığı artacaktır.
KISITLAMA ÖNGÖRÜSÜ
Diğer yandan Biden’lı dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinin yönü henüz netlik kazanmış değil. Ayrıca salgın hastalıkla ilgili artan vaka sayılarına bağlı olarak pazartesi günkü bakanlar kurulu ve bilim kurulu toplantıları önem kazanmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki grup konuşmasında “Amacımız ülkemizi ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günlere hazırlamaktır” açıklaması oldukça dikkat çekti. Bu açıklamaların ardından ek kısıtlama gelebilir öngörüleri yapılırken Borsa İstanbul’da sağlık, perakende ve gıda sektörüne ait bazı hisselerde hareketlenme yaşandı. Yine de pazartesi günkü her iki toplantının sonuçlarını görmek yerinde olacak. Dışarıya uyum sağlamakta zorlanan iç piyasalarda önümüzdeki hafta bizi yine dalgalı bir seyir bekliyor.
BORSA DİRENÇLERDE ZORLANDI
Borsada tepki yükselişi direnç seviyelerinde satışla karşılaştı. İlk destekler 1.360-1.370 seviyelerinde. Bu seviyeler kısa dönem için önem kazanabilir. 1.360 seviyesinin altında 1.290-1.300 sonraki destek noktaları olarak görülüyor. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ilk dirençler ise 1.430-1.445 seviyelerinde. Çıkışın devamı için 1.445 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Destek seviyelerinde tepki alımları görülse de direnç seviyeleri geçilmekte zorlanılabilir.
DOLAR/TL'DE KAR SATIŞLARI GÖRÜLÜYOR
Dolar/TL kurunda yükselişin ardından kâr satışları görülüyor. Fakat satışların derinlik kazandığını söylemek zor. İlk destekler 8.08 ve 7.98 seviyelerinde görülürken sonraki destek 7.70 seviyesinde bulunuyor. İlk dirençler 8.21-8.25 seviyelerinde. Çıkışın devamı açısından 8.25 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 8.45-8.48 seviyelerinde görülüyor. Yükseliş denemelerinin direnç noktalarında satışla karşılaşma olasılığı yüksek.
15 NİSAN TCMB TOPLANTISI BEKLENİYOR
Mart ayı enflasyon verilerinin beklentilere paralel gelmesi, döviz kurlarının denge bulmaya başlaması ve TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nın sıkı para politikasının devamı yönündeki açıklamaları perşembe günkü toplantıda faizde değişim olmayacağı beklentilerini kuvvetlendirdi. Mart ayındaki kur ve faiz artışının enflasyon üzerindeki etkilerini nisan ayında görmek mümkün olabilecek. Bu açıdan sonraki aylar için Merkez Bankası’nın faiz politikası hakkında tahminde bulunmak bu aşamada zor.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN