Doğalgaz Sıkıntısı

-Emo Genel Başkanı Yiğit: -Havalar Soğuduğunda Doğalgaz Krizi Başgösterecek

BURSA (A.A) - 08.11.200 - TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Başkanı Ali Yiğit, havaların soğumasıyla birlikte artan doğalgaz ihtiyacının karşılanmasının neredeyse olanaksız olduğunu öne sürdü. EMO Bursa Şubesi ile Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık fakültelerinin düzenlediği Bursa ELECO`2000 Sempozyumu açılışında konuşan Yiğit, Türkiye`de son 10 yıldır uygulanan enerji politikalarını eleştirdi.

-MERKEZİ PLANLAMAYA İHTİYAÇ VAR

Yiğit, Türkiye`de günübirlik enerji politikaları yerine merkezi bir enerji planlamasına ihtiyaç bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: Planlama anlayışının reddedilmesiyle enerjide merkezi yapı bozuldu. Özelleştirmeler, yap-işlet ve yap-işlet-devret modelleriyle elektrik enerjisi sektörü piyasanın kar güdüsüne terkedildi. Elektrik enerjisinde kaynak çeşitliliğine gitmek riskleri yaymak açısından çok önemli. Ancak kaynak sürekliliği ve güvenliği sağlanmadan üretimin doğalgaza bu denli bağlanması doğru değil. Daha da önemlisi, ulusal kaynaklarımızın yüzde 30`u kullanılmışken sektörün bu denli dışa bağımlı hale getirilmiş olması önemle sorgulanmalıdır. Ticarileştirilmeye çalışılan enerji sektörünün kamu hizmeti olmaktan çıkarılarak, bir soygun aracına dönüştürüldüğünü öne süren Yiğit, TEAŞ`ın 1999 yılında kendi santrallarında ortalama 3 cente ürettiği enerjiyi yap-işlet ve yap-işlet-devret modeliyle özel kuruluşlardan 7 ila 12 cente aldığını belirtti. Yiğit, bu durumun enerji maliyetinin 5.5 cente yükselmesine neden olduğunu ifade ederek, TEAŞ`ın 1999 yılında 1 milyar dolar açık verdiğini, zararın da Hazine tarafından karşılandığını kaydetti.

-DOĞALGAZ SIKINTISI-

Kış aylarında Türkiye`nin günlük doğalgaz ihtiyacının 50 milyon metreküpe çıktığını, ancak gelen doğalgaz miktarın 35 milyon metreküp dolayında olduğunu vurgulayan Yiğit, şunları söyledi: Bu ihtiyacın karşılanabilmesi olanaksız. Havalar soğuduğunda kriz yaşanacak. Kriz bugünden ipuçlarını veriyor. Burada sorgulanması gereken, gaz arzı garanti edilmeden hem elektrik üretiminde yüzde 25`ler düzeyinde doğalgaza bağlanılmış olması, hem de bu kadar konutun gaz dönüşümünün sağlanmasıdır. Yarın bile ne kadar doğalgazımızın olacağını ya da ne kadar elektrik enerjisini tüketeceğini bilmeyen bir enerji bürokrasisi ancak kriz yaratabilir.