Borsalarda düşük faiz rallisi
Merkez Bankası verilerine göre 12 Haziran haftasında bankalarda yabancı para mevduatı bir önceki haftaya göre 900 milyon dolar arttı. Ayrıca düşük faiz ve bol likiditeyle birlikte alternatifsiz kalan tasarruflar borsalara yöneldi. Konut satışları da düşük faizli kredi imkânı ile birlikte artmaya başladı. Haziranda konut satışlarının yüz binli rakamların üzerinde olması bekleniyor.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bugünkü yazısı...
Finans piyasalarında ve özellikle borsalarda düşük faiz ve bol likiditeye bağlı bahar havası devam ediyor. Su akar yolunu bulur misali, alternatifsiz kalan tasarruflar borsaya yönelirken döviz ve konut satışları da bu gelişmeden etkilendi. Nisan ve mayıs aylarında düşen konut satışlarının haziran ayında yüksek seviyelere ulaşması bekleniyor. Beklentiler nisan mayıs aylarında 40-50 bin civarında olan konut satışının düşük faizli kredi kampanyalarının da etkisiyle haziranda yüz binin üzerinde olabileceği yönünde. TCMB verilerine göre, 12 Haziran haftasında bankalardaki yabancı para mevduatı bir önceki haftaya göre 900 milyon dolar artarak 202.9 milyar dolara yükseldi. Bu son yılların en yüksek rakamı. Borsa İstanbul ise (BIST100 Endeksi) 17 Mart’ta 81.936 seviyesini gördükten sonra 18 Haziran Cuma günü 114.310 seviyesine ulaştı. Yaklaşık yüzde 40’a yakın bir prim söz konusu. Son aylarda yaşanan bu gelişmeler daha çok 2008 küresel krizi sonrası döneme benzetiliyor. Bazı farklılıklar var tabi ki. 2008 krizi finans ile başlayıp reel ekonomiye yansıdı. Ancak yine düşük faiz ve bol likidite politikalarıyla reel ekonomiler krizi çok kısa bir süre hissetti, çabuk toparlandı. Koronavirüs ile başlayan kriz ise reel ekonomileri vurdu, ani duruş gerçekleşti. Ancak finans piyasaları merkez bankaları ve hükümetlerin aldığı teşvik paketleriyle krizi kısa sürede atlattılar. Şimdi tedirginlik bu durum sürdürülebilir mi noktasında.
BOL LİKİDİTE ÖNEMLİ AVANTAJ
ABD ve Avrupa Merkez bankaları başta olmak üzere merkez bankaları, düşük faizin uzun bir süre daha devam edebileceği yönünde görüş açıkladılar. Hatta Fed, 2022 yılına kadar sıfıra yakın faiz öngörüsü açıkladı. Türkiye özelinde bakacak olursak, devam eden düşük faiz politikası biraz daha sürecek gibi. Ancak 11.39 seviyesindeki enflasyon ve negatif faiz, bütçe açıkları, dış finansman ihtiyacı ve yüksek borçlanma gereği, TL’deki değer kayıpları gibi etkenler bu görünümün devamını biraz zorlaştıracak bazı gelişmeler. Bununla birlikte yavaşlayan ekonomilerin toparlanması için hala düşük faize ihtiyacı var. Ayrıca dış dünyadaki düşük faiz ve bol likidite ortamı önemli bir avantaj. Ekonomilerin açılması, dipten dönüş gibi gelişmeleri önemli ölçüde fiyatlayan ve kısa sürede ciddi primler yakalayan borsalarda eski zirve seviyelerine oldukça yaklaşıldı. Salgında ikinci dalga ve artan vaka sayılarını da dikkate alırsak bu durum borsalarda yorgunluk ve kâr satışları olasılıklarını gündemde tutuyor.
BORSA İSTANBUL BİRAZ DAHA POZİTİF
Borsa İstanbul geçen hafta dış borsalardan daha olumlu bir ayrışma gösterdi. Bu görünümde Varlık Fonu’nun Turkcell’e ortak olması ve sonrasında Turkcell hissenin borsada sert yükselişinin sağladığı katkı ile cuma günü uzun süredir hareketsiz kalan ve borsadaki yükselişe katılmayan banka hisselerindeki yükselişinin etkileri var. TCMB verilerine göre, 12 Haziran haftasında aylar sonra hisse senetlerinde ilk defa yabancı yatırımcıların 50 milyon dolar alış gerçekleştirdikleri açıklandı. Ancak tahvil bonoda (DİBS) 720 milyon dolar satıştaydılar.
RİSK ALAN, HİSSESİNİ BULAN İYİ KAZANDI
Borsada fiyatlar mart ayında koronavirüs etkisiyle dip yapmışken yeni duruma göre risk alıp yatırım yapanlar özellikle borsada iyi bir getiri sağladılar. Geçmişe bakıp konuşmak kolaydır elbette. O günün şartlarında risk almak kolay da değildir. Ancak işler yoluna girince hisse alırım bekleyenler çok daha yüksek fiyattan almak durumunda kaldı. İşler düzelmeye başlayınca fiyatlar da yükseliyor tabi ki. Borsa İstanbul’da son aylarda prim yapan hisselere bakıldığında hisse seçimlerinin her zaman olduğu gibi oldukça önemli olduğu görüldü. Krizin ilk dönemlerinde faiz düşürülüp piyasaya bol miktarda likidite verildiği günlerde “piyasalara gelen paranın gideceği yatırım araçlarının başında borsa ve altın geliyor” diye bu sayfalarda yazdığımızı hatırlıyorum. Bu bölümü eski birkaç anlamlı sözle kapatalım; ‘kriz fırsatır’ ve ‘kriz yoktur, servetlerin el değiştirmesi’ vardır.
BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ SÜRÜYOR
Borsada kâr satış denemelerine rağmen çıkış trendi sürüyor. İlk direnç 115.000 seviyesinde görülürken sonraki dirençler 117.000-118.000 seviyelerinde. İlk destek ise 112.500 seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketinin devamı açısından önemli. Sonraki destekler 110.000-108.000 seviyelerinde bulunuyor. Çıkış hareketi devam etmekle birlikte kâr satışları görülebilir.
DOLAR/TL KURUNDA YATAY SEYİR HAKİM
DOLAR/TL kurunda kâr satışlarının ardından görülen tepki çıkışı henüz güç kazanmış değil. İlk direnç 6.88 seviyesinde görülürken çıkışın devamı için bu seviyenin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 6.92 ve 6.98-7.00 seviyelerinde. İlk destekler ise 6.82-6.80 seviyelerinde bulunuyor. Bu seviyelerin altında verilecek destek noktaları 6.75 ve 6.68 seviyelerinde. Tepki alım denemelerine rağmen yatay hareket sürüyor.
YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN