Borsa beklemede altın yükselişte
Borsalarda geçen hafta kâr satışları yaşandı. Kâr satışlarının ardından borsadan çıkacak paranın nereyi gideceği sorusu da önem kazanıyor. Altın ve konut da oldukça primlendi. Eğer dış borsalarda belirgin düşüşler yaşanmaz, olağan dışı bir gündemle karşılaşılmazsa borsayı bu seviyeye getiren alternatifsizlik durumu korunuyor.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bugünkü yazısı...
Geçen hafta borsalarda kâr satışları görüldü. Olumlu fiyatlamanın önemli ölçüde yapılması, son dönemde borsalardaki yükselişle birlikte oluşan kârların realize edilme isteği, salgın hastalıkta artan vaka sayıları ve ikinci dalga riski, ekonomide toparlanmanın daha yavaş olacağı yönündeki değerlendirmeler, borsaları taşıyacak yeni bir gündem ve beklentinin oluşamaması kâr satışlarına neden olan gelişmeler olarak sayılabilir. Ancak Borsa İstanbul, derinlik kazanan satışlarla dış borsalardan kısa süreli olumsuz bir ayrışma gösterdi. Kısa süreli panik yaşanmasına neden olan bu gelişmede yabancı satışlarının devam etmesi, son aylarda çok sayıda küçük yatırımcının borsaya gelmesi ve kredili işlemlerin yoğunluk kazanmasının etkisi olabilir.
UYARI HAMLESİ
Düşüş başlayınca kârlı pozisyonlarda kredi kapatmaların düşüşe ivme kazandırması muhtemeldir. Geçen hafta Takasbank, borsa aracı kurumlarının gecelik faiz oranını yüzde 8.25’ten 12’ye çıkardı. Takasbank bir bakıma, borsaya son dönemde gelen çok sayıda küçük yatırımcıdan bir bölümünün yaptığı kredili işlemlerde faizi artırarak uyarı niteliğinde bir hamle yaptı. Nasıl ki kredili işlemler borsalardaki yükseliş hareketine ivme kazandırıyorsa düşüşte aksi yönde etki etmesi olağan bir gelişme. Borsa İstanbul’da bu ölçüde satışlara derinlik kazandıracak çok olumsuz bir gündem pek görülmüyor. Dış borsalar kısa süreli kâr satışları sonrası çıkış trendlerini koruyor. Covid-19 vaka sayılarında artış ile ekonomilerde toparlanmanın beklendiği gibi hızlı olmayacağı değerlendirmeleri ve ekonomiye dair bazı kapanma haberleri bir süredir vardı. Hatırlanırsa geçen haftaki yazımızda, kâr satış beklentilerimizle birlikte borsadan para çıkacak olursa nereye gidecek sorusunu sormuştuk. Aynı soru halen geçerliliğini koruyor. Mevduat faiz oranları düşük, altın ve konut oldukça primlendi.
TEPKİ ALIMLARI
Son dönemde ihtiyaç kadar yatırım aracına dönüştüğü söylenen otomobil fiyatlarında ciddi artışlar var. Öyle ki otomobilde ikinci el fiyatın sıfır fiyatından pahalı olduğu haberleri basına haber olarak düştü. Piyasalarda faiz düşük, likidite hiç olmadığı kadar fazla. Durum böyle olunca varlık fiyatlarında artış kaçınılmaz oluyor. Bir süre daha mevcut durum korunsa da sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik mevcut. Bu açıdan dış borsalarda belirgin düşüşler ve gündemde olağan dışı olumsuz bir gelişme olmazsa borsayı bu seviyeye getiren “alternatifsizlik” durumu devam ediyor. Borsa İstanbul’un hangi seviyelerde denge bulup tepki alımlarıyla karşılaşacağı konusu da önemli. Bu noktada teknik analiz verileri önem kazanıyor. Daha seçici ve temkinli bir borsa görülmekle birlikte önümüzdeki hafta sert düşüş sonrası tepki alımları görülebilir.
EKONOMİDE TEMKİNLİ YAKLAŞIMLAR
Küresel ekonomide koronavirüse bağlı olarak ani duruş sonrası ekonomilerin açılmasıyla birlikte mayıs ve haziran ayında dipten dönüş ve ciddi toparlanma görülmüştü. Ekonomik veriler de bunu teyit etmişti. Ancak son günlerde bu defa toparlanmanın beklendiği gibi güçlü olmayabileceği yönünde değerlendirmeler geliyor. ABD’li Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, “ekonomide V şeklinde bir toparlanma büyük ihtimalle fantezi” dedi. Yatırımcılara yönelik telekonferansında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise kredi büyümesindeki ivme yılın ikinci yarısında azalabilir dedikten sonra Joseph Stiglitz’e benzer şekilde “umut veren sinyaller var ama V tipi toparlanma demek için erken” uyarısında bulundu. İçeriden ve dışarıdan gelen ve birbirini teyit eden açıklamalar kayda değer. Son günlerde hükümet ve merkez bankalarından yeni teşvik paketleri görülmezken ABD Merkez Bankası (Fed) bilançosunda büyüme yerini hafif de olsa küçülmeye bıraktı. Mart ayında 4.2 trilyon dolar olan Fed bilançosu, teşvik paketleri ve parasal genişleme politikalarıyla 7.2 trilyon dolara ulaştıktan sonra son günlerde 7 trilyon doların altına gerildi. Bu açıdan piyasalarda faiz düşük kalsa da yeni para akışı zayıflamış görülüyor. Bunun borsalar başta olmak üzere piyasalara yansımalarını önümüzdeki günlerde görebileceğiz.
‘GÜVENLİ LİMAN’
Düşük faiz, bol likidite ortamı ve artan vaka sayılarıyla ‘güvenli liman’ ihtiyacına bağlı olarak altın fiyatındaki yükseliş devam etmekle birlikte orta dönem önemli direnç seviyelerini test ediyor. Ancak bir miktar kâr satışlarıyla karşılaştı. Risk olarak çok zayıf da olsa dillendirilen bir konu, yükselişi fırsat olarak gören bazı merkez bankalarının satış yapması olasılığı. Bu olur mu olmaz mı bilmek mümkün değil ama altın fiyatına neden olan gelişmeler bu aşamada geçerliliğini koruyor. 2011 yılı 1.921 seviyesindeki tarihi zirvesine oldukça yaklaşan “altın” kadar olmazsa da “gümüş” fiyatında son aylarda ciddi bir hareket yaşandı ama 2011 yılındaki zirvesinden hala oldukça uzak.
BORSADA KÂR SATIŞLARI GÖRÜLDÜ
Borsada çıkış hareketi kâr satışlarıyla karşılaştı. Gelen kâr satışları derinlik kazanarak çıkış trend desteğinin altına salınım gösterdi. İlk destek 112.800 seviyesinde görülürken sonraki destekler 111.000-110.000 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 115.500-116.000 seviyelerinde görülüyor.
Olası tepki alımlarının devamı için bu seviyelerin geçilmesi önemli olacak. Aksi takdirde satış baskısı sürebilir. Sonraki direnç noktaları 117.500 ve 120.000 seviyelerinde. Kâr satışlarının etkisindeki endekste sert düşüş sonraki tepki alımları görülebilir.
DOLAR/TL KURUNDA YATAY HAREKET SÜRÜYOR
Dolar/TL kurunda yatay seyir devam ediyor. İlk destekler 6.85-6.80 ve 6.76 seviyelerinde bulunurken ilk dirençler 6.90-6.92 seviyelerinde Çıkış için 6.92 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 6.98-7.00 seviyelerinde. Yön tayini için 6.80-6.92 destek direnç bandı izlenebilir.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN