Bankaların borcu neden artıyor?

30.05.2013 - 12:18 | Son Güncelleme :

Hızlı kredi genişlemesi bankalar açısından hangi tehlikelere yol açabilir...

<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf694f601c04688fbe009a.jpg">Hızlı kredi genişlemesi bankalar açısından hangi tehlikelere yol açabilir.

Son günlerde sık sık gündeme gelen ve hükümetin el attığı kredi faiz oranlarıyla ilgili Radikal`den Fatih Özatay`ın köşesine taşıdığı  o yazı;

Mevduat artış oranının, kredi artış oranının temposuna yetişememesi neticesinde, bankalar yurtdışı borçlanmalarını arttırıyor. Mevduat faizinin enflasyonun altında seyretmesine son yazılarımda tasarruf oranı açısından baktım. Tüketimi özendirici olan, tasarrufların bir kısmını gayrimenkule, altına ya da yabancı mali varlıklara yönelten bir politika bu. Tasarruf oranının düşüklüğünden şikâyet ettiğimiz bir ortamda doğru politika değil kısacası. Ocak 2011’de önemli bir konferans düzenliyor merkez bankalarının bankası konumundaki BIS. Konferansın başlığı şöyle: ‘Makro sakıngan (makro ihtiyatlı) politika ve düzenleme’. İki ana açış konuşmacısı var. İsveç Merkez Bankası Başkanı ve Princeton Üniversitesi profesörlerinden Hyun Song Shin.

BANKALARIN MEVDUAT FAİZ ORANLARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN...

Shin, öncelikle ekonomiler hızla büyürken oluşan hızlı kredi genişlemesinin finansal sistem açısından doğurduğu tehlikelere dikkat çekiyor. Bu yazı açısından önemli olan, hızlı kredi genişlemesinin bankaların bilançolarının yükümlülük tarafında önemli riskler biriktirebileceğine vurgu yapması. Bankaların mevduat gibi temel yükümlülüklerinin, kredi artış oranındaki baş döndürücü yükselmeye eşlik edemeyeceğini belirtiyor. Bu durumda bankalar kredi artış oranını yükseltebilmek için riskli borçlanma türlerine başvurabiliyorlar. Küresel krizin başlangıcında –Eylül 2007’de- İngiltere’de bir bankanın şubelerinin önünde mevduat sahiplerinin oluşturdukları uzun kuyrukların fotoğraflarını hatırlayacaksınız. O bankanın adı Northern Rock idi ve Şubat 2008’de İngiltere hükümeti naçar o bankayı devletleştirdi. Haziran 1998’den Haziran 2007’ye o bankanın açtığı kredi miktarı 6.5 kat artmış. Oysa aynı dönemdeki mevduat artışı sadece 2 kat. Geriye kalan kısım ise çoğunlukla riskli fonlardan oluşuyor. Shin bir de ABD’den örnek veriyor. 1990 başında finansal sektörün mevduat dışındaki kısa vadeli borçlarının toplam mevduata oranı yüzde 25 gibi. Oysa Ağustos 2007’de bu oran yüzde 80’e ulaşıyor. Aynı dönemde ise ABD’de konut kredileri katlanarak artıyor ve konut fiyatlarının inişe geçmesi ile birlikte krizi tetikliyor. Bizim gibi ülkeler açısından şu önemli noktaya dikkat çekiyor Shin: Mevduat artış oranının, kredi artış oranının temposuna yetişememesi neticesinde, bankalar yurtdışı borçlanmalarını arttırıyorlar. Bu, hem kur riskini yükseltiyor hem de bu ülkeleri uluslararası risk alma iştahındaki dalgalanmalara karşı kırılganlaştırıyor.

Türkiye’deki durum şöyle: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun haftalık verileri kullanılınca, kredilerin mevduata oranının yıllık ortalamasının, 2006-2010 döneminde yüzde 68-83 aralığında dalgalandığı belirleniyor. 2011’de yüzde 90’a, 2012’de ise yüzde 97’ye çıkıyor. 2013’ün ilk haftasından mayıs ayının ortasına kadar olan dönemin ortalaması ise yüzde 100,4. Son haftada bu değer yüzde 102 oluyor. Elbette mevduatın vadesinin kısa olduğundan, dolayısıyla onun da döviz cinsi borçlanmayla kıyaslandığında daha az riskli bir borçlanma türü olmadığından söz eden olabilir. Ayrıca mevduat dışında da bankaların yurtiçinden (mesela tahvil çıkararak) borçlanma olanakları olduğu belirtilebilir. İleride daha ayrıntılı bir biçimde ele alırım. Şimdilik birkaç noktaya dikkat çekeyim: Birincisi, gelişmiş ülkelerin bastıkları bol kepçe para ve düşük faiz politikası Türkiye’ye de yüksek miktarda kısa vadeli döviz cinsi kaynak (borç) gelmesine yol açıyor. Hem vade hem kur riski ortaya çıkıyor. İkincisi, mevduatın önemli bir kısmı ‘sadık’ müşteri mevduatı. Vadesi kısa olsa da yenileniyor. Oysa kısa vadeli dış borç öyle değil. Enflasyonun altında faiz politikasına bir de bu açıdan bakmakta yarar var.


Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
9.390 Değişim: -0,33% Hacim : 85.450 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 9.376 15.11.2024 Yüksek 9.501
Açılış: 9.448
34,4281 Değişim: 0,28%
Düşük 34,2525 15.11.2024 Yüksek 34,8345
Açılış: 34,3323
36,3034 Değişim: 0,19%
Düşük 36,1489 15.11.2024 Yüksek 36,6047
Açılış: 36,2328
2.839,06 Değişim: 0,17%
Düşük 2.825,04 15.11.2024 Yüksek 2.873,03
Açılış: 2.834,38
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.