Altınyıldız Kasabalıları Da Giydirecek
Türkiye’nin en büyük kumaş üreticilerinden olan Altınyıldız’ın yeni rotası hazır giyim ve mağazacılık... 3 yıl önce hazır giyim işine giren şirket, 14 ayda ikinci markasını yarattı...
Geçen yıl Network markasıyla kadın giyimine giren Altınyıldız, şimdi de Fabrika ile gençleri giydirecek. Tekstil, konfeksiyon, hazır giyim ve mağazacılık işlerini bir arada götüren Altınyıldız, bu yolla maliyetlerini düşürüp, rakiplerine karşı avantaj sağlamayı hedefliyor. Piyasaya yeni sürülen Fabrika’dan oldukça olumlu olduklarını söyleyen Altınyıldız Genel Müdürü Mehmet Hotiç, “Amacımız üç yıl içinde bu markadan 40 milyon dolar ciro elde etmek” diyor. Hazır giyimin giderek daha karlı hale geldiğini belirten Hotiç’le Altınyıldız’ın yeni stratejilerini ve 2001 yılı hedeflerini konuştuk. Hotiç, Kumaşta Altınyıldız zaten Avrupa’daki en büyük beş-altı kapasiteden biri. Yılda 9 milyon metre kumaş üretim kapasitesine sahibiz ve şu anda kapasitelerimizin yüzde 100’ünü kullanıyoruz. Bu büyüklük tekstilde hiç büyümeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Ancak karlılık hazır giyim ve mağazacılıkta daha yüksek görünüyor. Zaten tekstilde büyüğüyüz. Bu nedenle hazır giyim ve mağazacılığa ağırlık veriyoruz.
Altınyıldız çok güçlü bir tekstil kuruluşu ve tekstil ana iş kollarımızdan devam eden önemli bir bölüm. Biz tekstilden aldığımız güçle 3 yıl önce hazır giyim sektörüne erkek giyimiyle girdik. Amacımız dikey entegrasyon dediğimiz tekstil, hazır giyim ve mağazacılıkla rekabette avantaj kazanmak. Bu anlamda entegrasyonu olmayan kuruluşlara karşı önemli bir rekabet avantajı elde ediyoruz. Çünkü tekstili, konfeksiyonu hem de mağazası olan dünyada belli başlı birkaç grup var. Bunun yanı sıra buradan önemli bir maliyet avantajı kazanıyoruz ki bizim için çok da önemli. Çünkü biz sattığımız bir ürünü hemen yerine koyabilme gücüne sahibiz. Bu anlamda buk adar kritik avantajlırımızın olduğu bu sektörde biz gücümüzü artırmak ve satışlarımızı büyütmek istiyoruz. Bu yıl tekstil toplam ciromuzda yüzde 60, hazır giyim ve mağazacılık dediğimiz kısmın ise yüzde 40 olacak. 2001 yılında bu oranın eşitlenmesini hedefleniyoruz.Fabriak’ya isim olarak baktığımızda bazı değerler var. Üretkenlik, teknoloji, sosyallik var... biz bu markada bu değerlerle yola çıktık. Fabrika’da gençlere şıklığı ve rahatlığı daha ekonomik fiyatlarla sunmayı hedefliyoruz.
Fabrika’ya üç mağaza ile başladık. Bunlardan ilki İzmir mavişehir’de, diğeri de İstanbul Carousel’de açıldı, diğerini de Capitol’de önümüzdeki günlerde açacağız. Hemen arkasından Adana, Mersin, Gaziantep ve Karadeniz’de mağazalar açacağız. Çünkü Fabrika hepimizin markası olsun diye yola çıktık ve bunun için adını Fabrika koyduk. Şehirlerde ve küçük kasabalarda bile Fabrika mağazaları olacak. Bizim hedefimiz çok hızlı bir şekilde büyümek... Aslında çok hızlı bir süreçte. Biz üç yıl içinde çok büyük metrekarelerde olmak istiyoruz. Üç yıl içinde sadece fabrika olarak 40 milyon dolar ciro hedefliyoruz. 2001 yılında fabrikadan 12 milyon dolar ciro hedefliyoruz. 2001 yılı sounnda Fabrika’da toplam metrakeremiz Network’ten daha büyük olacak. En az iki yıllık sürede İç pazarda kalacağız. Çünkü markanın oluşması ve ürün gelişmelerinde en iyi noktaya gelmemiz için iki yıllık süreye ihtiyacımız var. Ondan sonra Fabrika’yı en azından Avrupa’da bazı ülkelerde görmek istiyoruz. Network’ten çok memnunuz. Çünkü müşterimiz bizden memnun. Network kadın koleksiyonumuzda üçüncü sezonu yaşıyoruz, ama neredeyse mağazalarımızda mal kalmıyor diyebilirim. Network kadın, gerçekten de çok hızla yükseliyor. Burada çokkısa bir sürede, yaklaşık 3 bin 500-4 bin metrekare satış alanıyla 16 mağazaya ulaştık.
Erkekte pazardaki üçüncü yılımızda pazardaki markamızı koruyoruz, ama burada biraz daha dinamik bir yöne doğru gitmek istiyoruz. Biz buradan memnun değiliz diyemiyeceğim; ancak dünyada erkek giyiminin bütününde ir radikal değişim başladı. Bankalarda bile kravat takma, takım elbise giyme mecburiyeti kalkıyor. Yıllarca süren alışkanlıklarda radikal değişimler olunca, bütün sektör bundan etkileniyor. Yanı erkek giyiminde yeni bir ihtiyaç belirdi, bu ihtiyacın da adına ‘işte budur’ diyebilmek hemen mümkün değil. Sanıyorum bunun derinlik kazanması biraz zaman alacak. Çocuk giyimi Türkiye’de en akılcı alanlardan biri gibi görünüyor. Çünkü Türkiye’de çocak sayısı Avrupa’dakinten çok daha fazla. Ayrıca ailelerin çocuklarına verdikleri özveri veya bütçeler bazan kendine ayırdıklarından daha fazla olabiliyor. Ancak biz henüz bu anlamda istediğimiz yeri bulmadan çocuk işine girmeyi düşünmüyoruz. Ama ileride olabilir. Çünkü bunların hepsi bir bütündür ve dolayısıyla sektör olarak bize uygun düşüyor.
2000 özellikle ihracatçı sanayici için sıkıntılı bir yıl oldu. Biz zaten bunu bekliyorduk. Çünkü işçiliklerimizdeki artışları 1999 senesindeki enflasyonla bu yıla taşıdık. İşçilik maliyetlerimiz yüzde 70 yükseldi. Hükümetin uyguladığı sistemde döviz ortalama yüzde 24 artacaktı, mark ancak yüzde 10 artabildi. Sonuçta maliyetlerde işçinin payı yüzde 70 artarken, fiyatlarınız yüzde 10 artarsa sektörün keyifli ya da karlı olma şansı kalmıyor. İhracatı karlı görünse, üretimizi artırıp ihracatı artırmamız mümkün. Ancak şimdilik ihracat, satıp da kar etmediğimiz bir alan gibi görünüyor, zaman zaman bu nedenle buralarda az satmaya çalışıyoruz. Ancak pazardan da çıkıp kaybolmak istemediğimiz için bir şekilde o dengeleri kurmaya çalışıyoruz.
Geçen yıl satışlarımızın yüzde 60’ını Avrupa’ya, yüzde 40’ını Amerika’ya yaptık. Şu anda 50-50 dengesine geldik. Amerika’ya yaptığımız ihracat biraz daha iyi, çünkü dolar daha çok değerlendi. O dahi yüzde 70 artmadığı için Türkiye’de işçiliğin maliyetlerdeki payı büyüdü. Amerika’ya ihracatımız artıyor. Bu da gelecek için ümit verici. Aynı şekilde hazır giyim ihracatımızın yüzde 15-20 civarında büyüme var. Bu yıl 40-42 milyon dolar ihracat cirosu hedefliyoruz. Bunun üstüne çıkmak mümkün ama istemiyoruz. Çünkü kar marjlarımız çok az. 2001 yılından itibaren maliyet ve fiyat artışları dengelenebilirse sektörler yeniden karlılıklarını büyütebilirler.
Bizim amacımız Ntework’ü Ameriak’da büyük department store’larda corner olarak satmatı. Amerika’da tekstil ihracatı yapan bir şirketimiz var, o şirketin ikinci misyonu da corner’larda Network’ü büyütmek. O anlamda ihracatımızda önemli bir takım kontaklar başladı. Avrupa’daki ihracatta birdenbire yüksek bir kar marjı kaybına uğradık. Bu fiyat artışı ve maliyet dengesizliğinde karlı olmak zor. Bu yıl için 110 milyon dolar ciro hedefliyoruz. 2001’de konfeksiyon ve hazır giyimde büyümeyi hedefliyoruz. Hedefimiz hazır giyim işini tekstil kadar büyütmek. Ciromuzun en az yarısını bu taraftan yapacağız.Önümüzdeki yıl 60 milyon doları hazır giyimden olmak üzere 130 milyon dolar ciroya ulaşacağız. (PARA-BORSAMARKET)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN