Kredi yasağında tartışmalı karar
BDDK’dan bankacılara emsal olacak ‘geçiş’ bileti sağlandı...
<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf62c0601c04688fbdd858.jpg">BDDK, Abdullah Tivnikli’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu Kuveyt Türk’ün, Tivnikli’nin ortağı olduğu Dicle Enerji Yatırım’a kredi vermesine, ‘dolaylı ortaklık’ diyerek onay verdi. Bu karar sektörde büyük tartışma yarattı.
ımg>Bankacılık Yasası’nda açık biçimde yasaklanmasına karşın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların kendi ortak ve yöneticilerinin şirketlerine kredi açmasına izin verdiği, özel bir duruma onay verdiği ortaya çıktı. Hürriyet`ten Uğur Gürses`in analizine göre; Wall Street Journal Türkiye, temmuz ayında işadamı Abdullah Tivnikli’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu Kuveyt Türk’ün yine Tivnikli’nin birkaç şirket üzerinden dolaylı olarak yüzde 30’dan fazla paya sahip olduğu Dicle Enerji Yatırım’a kredi açtığı haberini yapmıştı.
YASA DOLAYLI AŞILMIŞ
Bu haberden sonra, haberde adı geçen kişi ve banka BDDK’ya başvurmuş. BDDK da, ilgili tarafın bu görüş alma talebine ağustos ayında; ortaklığın ‘dolaylı’ olması durumunda bu sınırın aşılmasında bir sorun olmadığını belirterek yazılı yanıt vermiş. BDDK buna özel olarak onay vermiş oluyor. Yani kapıyı açan, yasayı ‘dolaylı’ olarak aşılmasına bilet veren BDDK.
KREDİ FAİZ ORANLARINI KARŞILAŞTIRMAK İÇİN TIKLAYIN...
BDDK bu haberler yayımlandıktan sonra hiçbir açıklama yapmadı. Bankacılık Kanunu’nun 50. maddesine göre; bankalar, kendi yönetim kurulu üyelerine, genel müdür ve yardımcılarına ve kredi açmaya yetkili mensuplarına ya da bunların eş ve çocuklarına, tek ya da birlikte sermayesinin yüzde 25’i ya da fazlasına sahip oldukları şirketlere “her ne şekilde olursa olsun” kredi açamıyorlar. Yasa “her ne şekilde olursa olsun” diyor, ama BDDK’ya göre bu durumda; bankaların ortak ya da yöneticileri birkaç şirket üzerinde ortaklık yapısı tesis ederek, kendi bankalarından bu birkaç şirketin dolaylı olarak ortak olduğu bir başka şirkete kredi açabilecekler. Doğrudan olursa ‘yasa var’, dolaylı olursa ‘olur’. Çok uzak değil, 2001 öncesinde banka ortaklarına ve yöneticilerine kendi şirketlerine tahsis ettikleri krediler yüzünden açılmış onlarca dava var. Gazeteci Necati Doğru’nun bulduğu benzetme ile bu ‘hortumlama’ davalarından onlarca banka ortağı ve yöneticisi ceza gördü. Merak ettiğim şu; bu tür davalardan yargılanan ve durumu uyanlardan kimileri çıkıp da bu BDDK ‘görüşünü’ emsal olarak kullanmak isterse ne olacak?
2001 ÖNCESİNE DÖNDÜRÜR
İlginç ayrıntı; batık banka davalarının yargılamasını yapan ve de karar veren İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı, 2008’de BDDK’ya hukukçu üye olarak atanmış, görev süresi geçtiğimiz Kasım ayı sonunda bitmişti. BDDK, yukarıdaki görüşü kararlaştırıp ilgili tarafa yazdığında kurul üyesi idi. Duruşu itibariyle bu görüşe itiraz etmiş olabileceğini tahmin ediyorum. Bankalar, tereddüt ettikleri konularda ilgili otoritenin görüşünü sorabilir. Ancak, bu tür bir ‘baypass’ yorumu 2001 öncesine dönüşün kapısını açar.
AÇIKLAMA YAPILMALI
Zaten her ayrıntısı kamuoyu tarafından bilinen bu konunun özel niteliği kalmadı. Kamuya mal olmuş bu konunun, artık BDDK tarafından ‘özel’ bir çerçevede tutulması olanaklı değil. Mutlaka kamuoyuna bu konuda açıklama yapılması gerekiyor. Örneğin bu görüşün, mevcut ticari bankalar ve finans kurumları tarafından da kullanılması, benzer uygulamalarda hayata geçirmek istenmesi durumunda ne olacak? “Hayır, size yok. Biz kuruma özel izin verdik” mi denecek? Aslında bu soruları bağımsız kurumlara atama yapan siyasal iradeye sormak gerekiyor. Özel olarak da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a; yasanın açık maddesindeki yasağı ‘dolaylı’ biçimde aşmak normal midir? ‘Bağımsız kurulların aldığı kararlar, bu kurulları atayan siyasetçileri bağlar’ felsefesini dillendiren siyasal iradenin üyesi olarak, sizin imzanızla atanan üyelerden oluşan BDDK’nın aldığı kararlara ne diyorsunuz?
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN