Fransız değil Türk balkonu
Koronavirüsle birlikte konut tercihleri de değişti. Değişen talebe ayak uydurmak isteyen inşaat firmaları yeni bir döneme geçiş yapıyor. Deprem sonrası gelen deprem kriteri gibi şimdi de sağlık kriterleri gündemde. Yatay mimari, bahçe ve balkonlar, doğru havalandırma, kaliteli malzeme ve çalışma odalı evler bundan sonra ana kriterler olacak. Bir dönem sıkça gördüğümüz Fransız balkonlarının yerini de geniş balkonlar alacak.
Hürriyet gazetesinden Gülistan Alagöz'ün haberine göre; dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sonrası aylarca evlere kapandık. Normalleşme süreci yavaş yavaş başlasa da çok sayıda kişi evinde hiç olmadığı kadar zaman geçirdi. Bu nedenle ‘Bir ev nasıl olmalı’ sorusunun cevabı netlik kazandı. Gayrimenkul sektöründeki dinamiklerin koronavirüs salgınıyla birlikte değiştiğini ifade eden DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “1999 depreminin ardından inşaat sektörü deprem kriterleri ile tanışmıştı. Şimdi ise ‘sağlık kriterlerine’ göre konut geliştirmek lazım. Artık şunu gördük yaşam alanlarımız aslında yemek yiyip, uyumaktan, televizyon izleyip, çocuklarımızla oynamaktan çok daha fazlası” dedi.
SAĞLIK KURULU KURDU
Bundan sonra tüketici taleplerinin değişeceğini ve buna bağlı olarak projelerin de değişeceğini belirten Yılmaz, “Bu süreç hepimize bahçesiz, balkonsuz ya da terassız ev olamayacağını gösterdi. Bunun için de imar yönetmelikleri düzenlenirken evlerin balkon ve teraslı yapılması konusunda birtakım teşvikler verilerek düzenlenmesinde yarar var. Biz sağlık kriterleri konusunda ciddi bir çalışma yaptık. Hekimlerden oluşan bir ‘Sağlık Kurulu’ oluşturduk. İstanbul Çekmeköy projemizi de bu kurulun önerileri etrafında şekillendirdik. Pandemi sonrası gayrimenkul anlayışının dünyadaki en önemli örneklerinden birini Çekmeköy’de göreceksiniz” şeklinde konuştu. Peki sağlıklı ev nasıl olacak? Yılmaz şunları söyledi: “Asansör olmalı ama binalar buna ihtiyaç duyulmayacak kat sayısında inşa edilmeli. Her konutta bahçe, balkon ya da teraslara yer verilmeli. Siteler geniş yeşil alana sahip olmalı. Her dairenin havalandırma sistemi korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun tasarlanmalı ve elbette deprem yönetmeliğine uygun olmalı.”
Ziya Yılmaz, konut sektöründe yüksek katlı yapılara talebin de azalacağına dikkat çekti. Yılmaz, “Biz şirket olarak, bunun kararını 3-4 yıl önce zaten alıp arazilerimizi de buna göre geliştirmiştik. Bana göre yüksek katlı bina devri bu salgınla beraber kapandı. Bu sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli” diye konuştu. İstanbul Çekmeköy’deki projesinde yatay mimariyle inşa edildiğini belirten Yılmaz, “Bugün itibarıyla aldığımız ön talep 58 bini aştı. Türkiye’de ilk defa 58 bin kişinin fikirlerine göre projemizi şekillendirdik.İlk etapta 1400 konut planlarken bunu 1050’ye düşürdük. Projemizde binaların yüksekliğini de zemin artı 5 kat olarak kurguladık. Otoparklarımızı evlerimizin altına aldık. Ortada yer alan bölümü orman olarak koruyalım ve proje sakinlerinin kullanımına açalım istedik” şeklinde konuştu.
EVDEN ÇALIŞANA YARIM ODA
DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, salgınla birlikte değişen iş hayatına da değindi. Birçok kurumun evden çalışma modeline geçtiğini dile getiren Yılmaz “Uzmanlar diyor ki, evde bir çalışma odanız olsun. Yoksa mutlaka bir çalışma alanı oluşturun. İşte bu yüzden çalışma odalarını unutmadık. Bazı evlerimize yarım odalar şeklinde bölümler ekledik. Ayrıca projemizdeki bahçeli ev sayımızı artırdık. Toplam daire sayısının yüzde 20’sini villa bahçe konseptiyle tasarladık. Tüm dairelerimizi balkonlu yaparak, projedeki evlerin yüzde 20’sini de teraslı ev olarak kurguladık” dedi.
BAHÇELİ EVE TALEP ARTTI
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, bir dönem çok popüler olan Fransız balkonu kullanımının biteceğini düşünüyor. Fransız balkonunda balkon kapısı açıldıktan sonra bir adımlık mesafe kadar dışarıya çıkma alanı olur sonrasında korkuluk yer alır. Bunun yerine insanların vakit geçireceği geniş balkonların tercih edileceğini belirten Kabadayı, “Korona öncesi yatay mimari ve bahçeli eve talep başlamıştı, şimdi daha da arttı. İnsanlar yaşadıkları yerde daha çok yeşili görmek istiyor. Bunun yanında sosyal mesafe ve binalara temassız giriş bu süreçte konut projelerinde öne çıkacak” diye konuştu.
İstanbul İnşaatçlar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım inşaatta korona sonrası yeni bir dönem yaşanacağını söyledi. Durbakayım, “En önemli konu malzeme. İşin başında malzeme seçerken virüs barındırmayan tercihler yapılmalı. Evler temiz hava ve güneş içeriye girecek şekilde projelendirilmeli. Klimalar yerleştirilirken tavandan aşağıya üfleyen sistem seçilmeli. Binalara girişte otomatik kapı seçilirken, daire içlerinde kapı kollarına dikkat edilmeli. Kendini temizleyen, bakteri tutmayan ürünler kullanılabilir. Sitelerde sosyal tesisler sosyal mesafeye göre kurgulanıp bireysel kullanıma da uygun hale gelmeli” diye konuştu. Durbakayım ev alacak vatandaş için en önemli kriterlerden birinin de balkon olacağını ekledi.
SAĞLIKLI EVDE NELER VAR?
Yatay mimari ve yeşil alan ön planda olacak.
Mümkünse her eve bahçe, değilse balkon teras yer alacak. Fransız balkonu değil geniş balkonlar öne çıkacak.
Havalandırma sistemi korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun tasarlanacak.
Malzemeler virüs barındırmayan özellikte seçilecek.
Binaya girişlerde otomatik kapı ve temassız kullanım yaygınlaşacak.
Spor salonu, hamam sauna gibi alanlarda sosyal mesafe önem kazanacak.
Evlerin mimarisi temiz hava ve güneş ışığına göre planlanacak.
Evden çalışma artacağı için daire içlerine çalışma odaları da eklenecek.
Satış sürecinde dijitalleşme öne çıkacak.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN