Yazarlardan ilk seçim yorumları
Türkiye'de genel seçim heyecanında sona yaklaşılıyor. Oyların büyük oranı açıldı
Köşe yazarları televizyon kanallarında ilk sonuçlarla ilgili yorumlarını paylaşıyor. Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas'ın seçim sonuçları açıklanmadan önce ve açıklandıktan sonraki yorumları dikkat çekti. 3 dönem kuralının yanlış olduğunu söyleyen Barlas, ''Başkanlık sistemine dönüşüm galiba askıya alındı. Çaresi yok. Anayasayı değiştirecek sayısı yok'' dedi.
İşte ilk sonuçlara köşe yazarlarından ilk yorumlar:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başekonomi Danışmanı Yiğit Bulut, "Buradan bir hükümet çıkıyor, tek parti hükümeti... Meclisteki oylama sırasında diğer partilerden de oy alabilir hükümet. CHP, MHP ve HDP'yi tek blok olarak düşünüp AK Parti'ye karşı hükümet kurmaları söz konusu değil. Başkanlık sistemini konuşacağız. Henüz yorum yapmak için erken. Net bir başkanlık işareti çıkıyor. Parlamenter sistem üzerindeki tartışmayı daha belirgin bir hale getirmiştir. Sadece görünene aldanmamak gerekiyor. Manipülasyonlara asla aldanmayın. Bu bir istikrarsızlık tablosu değildir. Tam tersi vatandaşın bir uyarısıdır. Sistemi bir yukarı taşı mesajı veriyor vatandaş... Herkesin sakin bir şekilde durması gerekiyor." dedi.
Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas, "12 yıl 13 yıl iktidardan sonra Ak Parti hala Türkiye’nin en büyük partisi. Böyle bir seçim sistemi olmaz. Çok partili bir seçimde bir parti tek başına yüzde 40’ın üstünde oy aldığı zaman o parti iktidar olur. Ama seçim sistemi barajıyla o kadar düzeltilmeye muhtaç ki bundan… Milletvekili dağılımı belli olduktan sonra ortaya koalisyon mu çıkacak tek parti mi belli değil? Kim kimle beraber olabilir. AK Parti’nin HDP’yle beraber olup süreci götürmeleri… Türkiye önümüzdeki 5 yılını huzur içinde geçirmeli. Koalisyon ihtimalleri çok konuşulacak. Tablo bize koalisyon ihtimalini gösteriyor… Yüzde 80 civarında açıldı sandıklar. Yüzde 49’du. 2011 seçimlerinde Erdoğan’ın endişeleri gerçekmiş. AK Parti örgütü çok fazla hevesliymiş ki… Bu üç dönem galiba yanlışmış. AK Parti’nin yerleşik kadroları yerlerini… Bunlar örgütle kaynaşamadılar. Cumhurbaşkanının da dikkatini çekmiş olmalı ki… Hep bu heyecan eksikliğinden şikayet etti. İktidar yıpranması olabilir. 10 yıl iktidar olunca yoruluyor. Bir takım tepkiler oluyor. Bir sorunu çözüyorsunuz 10 tane yenisi çıkıyor. Yine 1. Parti" diye ifade etti.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE DÖNÜŞÜM GALİBA ASKIYA ALINDI
Barlas, "Davutoğlu’nun seçim şeyinde başkanlık konusu pek konuşulmadı. Başkanlık sistemine dönüşüm galiba askıya alındı. Çaresi yok. Anayasayı değiştirecek sayısı yok. Halk destek vermemiş. Başkanlık sistemi değil bundan sonra konuşacaklarımız. MHP ile HDP keşke anlaşsalar AK Parti ile hükümet kursalar" dedi.
CHP Eski Başkanı Altan Öymen, "İktidar partisi 10 puan civarında oy kaybetti. Muhalefet partilerinin hükümet kurma olasılığı belirdi. Bu sonuçların CHP yönetiminde sıkıntı çıkarmaması lazım. Bu sonuçtan CHP’liler de sevinmelidir. Ben şahsen çok sevindim. Bu bir mücadele gibiydi. Bu mücadele demokrasinin esaslarını, ilkelerini korumak içindi. Bu mücadele kazanıldı. Mücadeleyi kazanan partilerden hiçbirine sen şöylesin, böylesin denilmemelidir" diye konuştu.
Hürriyet yazarı Taha Akyol, "Karşılarındakileri ‘Bizans’, ‘Haçlı ittifakı’ gibi sözlerle o kadar polarize ettiler ki… ‘Ben partilere eşit mesafedeyim’ dedikten sonra ‘bizim partimiz’ lafını kullanarak ve muhalefete söylenmeyecek lafları söyleyerek yürütülen bir kampanyadır bu. HDP’nin aldığı oyların önemli bir kısmı Ak Parti için ‘aman bunlar anayasayı değiştirmesin’ diye verilmiş oylardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da AK Parti neredeyse silinmiş. Kamu kaynakları kullanılarak yürütülen bir kampanyaydı ve geri tepti. AK Parti’nin tek başına hükümet kurması imkansız gibi görünüyor. Peki ne olcak? Burada erken seçim meselesi gündeme gelebilir. Yandaş bir kanal bu sonuçlar başkanlık sistemine yol açar diye yayına başladı. Hala vazgeçmiyorlar. Bunun bir protesto olduğunu, otoriterliğe karşı demokratik bir tepki olduğunu kabul etmiyorlar. Otoriterleşme ve itici, dışlayıcı, tepeden bakan bir dil insanlarda tepki yarattı. Anayasa göre 45 gün içinde hükümet kurulamadığı zaman cumhurbaşkanı Meclis’i fesh edip erken seçime gidebilir" dedi.
Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, "Bir kırılma başladı. Bu kırılma HDP’nin barajı aştığı ve tek başına hükümet çıkmayacağı yönünde. Görünen o ki Ak Parti ve CHP’nin kaybı var. Görünen tek başına bir hükümet çıkmadığı yönünde. Bu aşamadan sonra HDP’nin barajı aştığı daha net görülüyor" şeklinde konuştu.
Akşam gazetesi yazarı Nagehan Alçı, "AK Parti seçmenlerinden oy kaybetmiş gibi görünüyor. AK Parti'nin seçmenlerinin büyük bir kısmı HDP'ye oy vermiş gibi görünüyor: MHP'nin hiçbir şekilde HDP'yi hedef almamasının etkisi oldu. HDP'nin yüzde 10'nun altına düşmesi için çok büyük bir mücize olması lazım. CHP cephesinde yeni bir döneme girildiği söylenmişti, ama bu oylara yaramadı. Ama en azından CHP siyaset yapmayı denedi. Hiçbir rüzgar estirmemiş gibi görünüyor. Buradan başkanlık çıkması zor görünüyor. AK Parti anayasa değişikliğini yapacak güce erişemeyecek gibi görünüyor. Hatırlarsanız barajı aşağı çekmek için öneri getirmişti ama muhalefetten destek bulamamıştı. Keşke daha fazla çaba gösterseydi, daha farklı renkler olsaydı" dedi.
Hurriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, "Adalet Kalkınma Partisi yüzde 44.8’le 326 vekil çıkarıyordu. 10-12 dakikada binde 9 fark etti. 272. Hükümeti kurma hattının altında" dedi.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "Bu tablo HDP’nin barajı geçiyor olması bütün siyasi tabloyu ve geleceğimizi radikal bir şekilde etkiliyor. AK Parti’nin 270 ve 285 arasında kalmasını doğuracak. 10.5 hala değişebilir. Bu seçim bu kadar kritik hale döndüğü için değişebilir. 5 puan değişmez" diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Seyfettin Gürsel, "Doğu’da çok çarpıcı bir gelişme var. Doğu ve Güneydoğu illerinde AK Parti tam bir çöküş yaşamış. Yurtdışı oylarında AK Parti’nin oranı yüksek ve çok azı açıldı. Bu belki 3-4 milletvekili fark ettirebilir. Şu anda AKP’nin mutlak çoğunluğu kaybetmesi büyük ihtimal ama hâlâ kesin değil" şeklinde konuştu.
Denge Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Yıldız, "Yurtdışından gelecek yüzde 2.2 oy (1 milyon 700 bin oy) en az 600 bini AK Parti oyu olduğunu düşünüyoruz. HDP'nin de 250 bin... Tablo değişebilir. Yurtdışı oylar AK Parti'nin lehinde bir tabloyu sağlar. 276 rakamı kritik... AK Parti'nin yüzde 44'ü aşamayacağını, CHP'nin yüzde 25'i aşamayacağını düşünüyorum. HDP'nin yüzde 11,25'lere geleceğini düşünüyorum. Bizim alıştığımız bir tablo vardı. 13 yılda tek parti iktidarı vardı. Seçmenin yaklaşık yüzde 65'i tek parti iktidarı istiyordu. Buradan tek parti iktidarının çıkmaması AK Parti için sürpriz oldu. Yüzde 2-3 gibi kayıp var AK Parti'de. Seçmen AK PArti'ye git demedi, yalnız başına bırakmak istemedi. AK Parti seçmenleri kendilerini tek parti iktidar görmeye alıştığından, AK Parti seçmenleri sonuca şaşırabilir. AK Parti yerinde duruyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi önemli bir veriydi. Katılım yüzde 74'tü. Bu seçimde CHP umduğunu bulamamıştır. AK Parti'yi engellemek için CHP seçmeni strateji düşünmüş ve HDP'den yana tavır koymuştur. CHP meydanlardan kaybolmuştur. " dedi.
NTV yorumcusu Mustafa Karaalioğlu, "HDP’ye 30 puan fark attı. Bu siyasi başarıdır. Önceki başarılarının altında olduğunu gösterir. CHP adına siyasi yenilgi var. Popülist, vaatkar taahhütte bulunmanın sonu gelmiş oldu. Cem Uzan’la başlayan parantezi Kılıçdaroğlu kapatmış oldu. Sayın Kılıçdaroğlu adına iyi bir sabah olmayacak. Demirtaş için bir başarı" dedi.
Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, "Eğer bu sonuca göre giderse, AK Parti tek başına iktidar olamazsa bu sonuçlar yeni bir seçimi doğurur. Ben erken seçim tablosu görüyorum. Ekim veya kasımda olur. Buradan yönetilebilir bir tablo çıkmadı. Buradan koalisyon da çıkmaz. Şu tarihte bir seçim olsun AK Parti azınlık hükümetiyle devam etsin çıkabilir. AK Parti MHP olmaz mümkün değil. Sadece bir genel seçim yarışının sonucuna bakmıyoruz. Bir de Cumhurbaşkanı dönemi var… Mutlaka müdahil olacaktır. Bunu sürdürmek isteyecektir. Yarı başkanlık gibi. Bir seçim daha yapıp. Türkiye yönetilemiyor. Yüzde 45’ler için zorlayacaktır. 2002’den 2011’e kadar herkes bu kadar çok insanları dalgalandıracak itiş kakışa neden olan bir şey yoktu. İnsanların cebine para da gidiyordu. Yüzde 50 çıktıktan sonra iktidar partisi bu yüzde 50’yi taşıyamadı. Erdoğan başka bir rejime götürmek istedi. Başkanlık sistemi için oy istedi. Seçmen başkanlık için de vize vermemiş oluyor. Başkanlığın bir faturası oldu bu" şeklinde konuştu.