Uzun bir savaştan Türkiye kârlı çıkar
Koçbank’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve Ekonomik Krizi Büyümeye Zarar Vermeden Aşmak konulu bir konferans veren Amerikalı iktisatçı Prof. Robert M. Solow, Amerika’nın teröre karşı başlatacağı mücadelenin, ‘uzun bir savaşa yol açması’ halinde, bunun Türkiye’ye olumlu etkisi olabileceğini söyledi.
Savaş kelimesini kullanmak istemediğini belirten Solow, Bunu söylemek hoş değil ama teröre karşı bir savaş, Türkiye’nin avantajına olacaktır. Türkiye’nin zekice davrandığını düşünüyorum. Ortadoğu’da ve diğer bölge ülkelerinden farklı. Startejik olarak çok önemli ve iyi bir bölgede. Bu bölge aynı zamanda terörizmle mücadele açısından da önemli bir nokta yorumunda bulundu.
Yatırımlar tehlikeye girer
IMF’nin kısa vadeli stabilizasyon uygulamaları ile ekonominin uzun vadeli ihtiyaçları arasında ikilem yaşandığına dikkat çeken Solow, Türkiye’nin IMF’ye, ‘işler değişti. İki hafta önce düşündüğümüz artık olamayacak. Kısa vadede durum çok daha tehlikeli. Bizim planları gözden geçirip gerekli değişiklikleri yapalım’ demesi gerektiğini söyledi. Solow, IMF’nin uyguladığı kısa dönemli çözümlerden tüketici davranışları değil ama yatırımlar önemli ölçüde yara alabilir diye konuştu.
ABD ve Avrupa ekonomilerinin kısa bir sürede durgunluktan çıkacağını beklediğini belirten Solow, Dünya durgunluktan çıktığı anda Türkiye’nin bu politikalarla iş dünyasında yatırımları artırma şansı olmaz. Çünkü iş dünyası risk almaktan hep kaçınacaktır. Bu IMF politikalarının en kötü yanıdır. İyi yanı ise bankacılık setöründe yapılan reformlardır. Bankacılık sisteminin hemen temizlenmesi konusunda IMF haklı. Güney Kore’nin mali krizden çıkması, hükümetin hızla banka temizliğine gitmesi ve kredi verme usullerini reforma tabi tutması sayesinde oldu dedi.
Küreselleşmeden hoşlanmıyor
İstikrarsız ekonomilerde kimsenin düşük faizle kredi vermeyeceğini belirten Solow, ekonominin her yıl yüzde 5-10-40 giden bir enflasyona adapte olabileceğini söyledi. Solow, akademik ekonomistlerin böyle seyreden bir enflasyonun sorun olmadığını düşündüklerini belirterek, gerçek bir dünyada ise bunun sorun olduğunu bildirdi. Küreselleşme lafından hazzetmediğini ifade eden Solow, Ekonomilerin örtüştüğü bir dünyada, böyle bir enflasyonla işler yürümez dedi. Bazen ülke içinden, bazen dışından darbeler geldiğini belirten Solow, Yüzde 30 enflasyonu her yıl sürdürmek mümkün değil. İşlerin böyle yürümediği ortada. Böyle bir ülkede, makul, uzun vadeli yatırım yapma imkanı olmaz diye konuştu.
‘Büyük bankalar ihracatı desteklesin’
Ekonomik büyümede uluslararası rekabete dayanıklı sektörlerin önemine değinen Solow, Türkiye gibi ülkelerde ihracatın krizden çıkış yolu olabileceğini bildirdi. Diğer ülke ekonomilerinden bağımsız yaşama şansınız yok. Mecburen ticaret yapacaksınız diyen Solow, Türkiye’nin ihracat için çok önemli avantajları bulunuyor. Genç ve Avrupa seviyesinde eğitimli bir nüfusu var. Ayrıca ücretler çok düşük. Avrupa ve ABD pazarına girdiğinde elinde çok önemli bir kozu olduğunu gösteriyor. Böylece Türkiye çok ucuza gelişmiş ürünler üretebilecek ve Avrupa pazarına çok daha rahat girerek söz sahibi olabilir diye konuştu.
Solow, Türkiye’de büyük bankaların ihracat sektörünü desteklemesi gerektiğini de söyledi.
Savaşmak için okula iki yıl ara verdi
Ben de eski bir askerim, savaşta bulundum diyen Solow, 2. Dünya Savaşı’nda Amerikan ordusunda görev almak için iki yıl eğitimine ara verdi. 1949’da M.I.T.’de başladığı akademik kariyerini aynı üniversitede sürdürüyor. Büyüme modellerine yeni bir anlayış getiren çalışmasıyla 1987’de Nobel aldı. Solow, ABD Başkanı John F. Kennedy’nin Ekonomik Danışmanlar Konseyi’nde de görev yaptı.