Unutulacak Kasım
Amerikan borsalarında geçtiğimiz hafta da kasım ayının yıkıcı etkisi devam etti. Satışların önceden olduğu gibi yine ağırlıklı olarak Nasdaq Bileşik Endeksi’nde yoğunlaştığı görülürken, yeni ekonominin endeksi böylece son 15 ay içerisindeki en düşük rakamlara indi.
Uzmanlar, Nasdaq Bileşik Endeksi’ndeki düşüş için yeni nedenler bulamıyorlar. Bunun yerine Amerika’da yapılan yorumlar bir öncekilerin benzeri durumunda.
Dramatik etki
Düşüşün sebepleri arasında üzerinde en çok duulan konu şirketlerin şimdiye kadar açıkladığı ve açıklamaya devam ettiği küçük kar rakamları. Özellikle Amerikan Merkez Bankası FED’in ekonomiyi faiz ve enflasyon tehlikesinden korumak adına soğumaya zorlaması, ekonomik hedefler de revizyona gidilmesine neden oldu. 2000 yılının daha önceki yıllar gibi önemli oranlarda ekonomik büyümeye sahne olacağını düşünen yatırımcıların alışlarıyla bir ara 5 bin seviyelerine kadar ulaşan Nasdaq’ta, bu revizyonun etkisi de dramatik oldu.
Ekonomik büyüme hedflerinin revize edilmesinden sonra, şirketlerin kar ve satış hedefleri de, bu revizyondan nasibini aldı. Birbiri ardına açıklanan olumsuz kar rakamları satışların en büyük sebebi olarak öne çıkarken, son zamanlarda buna bir de seçimlerin yarattığı belirsizlik eklendi. Bir türlü sona ermek bilmeyen ve giderek de bir karmaşa halini alan başkanlık seçimleri, belirsizliğini sevmeyen para ve sermaye piyasalarındaki yatırımcıları ürkütmeye devam ediyor.
Dow tutunuyor
Geçtiğimiz haftaya dönüldüğünde ise uzmanlar, Dow Jones ve Nasdaq’daki seyrin farklılığına dikkat çekiyorlar. Dow Jones’un eczacılık ve finans hisseleriyle tutunmaya çalıştığını kaydeden uzmanlar, endeksin daha dirençli göründüğünün de üzerinde duruyorlar. Bunun en büyük sebebi olarak da ‘güvenli liman’ tanımlaması yapılan Dow’a yatırımcıların inançlarının daha yüksek olması gösteriliyor. Bu güvenin temeline de ekonomik büyümenin belli limitlere indirilmesine rağmen, eski ekonomi şirketlerinin hedeflerinde, yeni ekonomiye göre çok daha az oranlı düşüşlerin yaşanması düşüncesi oturuyor.
Portföy dağılımı değişiyor.
Geçtiğiğimiz hafta dikkat çeken bir önemli konu da yatırımcıların bono ve faiz piyasalarındaki pozisyonlarını artırmasıydı. Yaşanılanları ufak çaplı bir kriz olarak değerlendiren yatırımcılar risk dağılımı yapmak için portföylerinin giderek artan bir kısmını faize ve tahvile yöneltmeye başladılar.
Önümüzdeki haftaya dönüldüğünde ise uzmanlar, hareketli seansların yaşanmasını beklemiyorlar. Seçimlerin net bir şekilde sonuçlanmaıs halinde, endekslerin ufak bir tepki hareketi yapabileceğini kaydeden uzmanlar, ancak bunun gerçek problem olan “Kar’ sorununu ortadan kaldırmayacağını düşünüyorlar. (BORSAMATİK)