Ümit Akçay: Kemer sıkma tedbirleri iflas etti, sıradaki kriz Portekiz
Ümit Akçay, bir anda piyasanın dikkatini çevirdiği Portekiz'de krizin nedenlerini analiz etti
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf590f601c04688fbd97e5.jpg">
New York Üniversitesi misafir öğretim üyesi Ümit Akçay, bir anda piyasanın dikkatini çevirdiği Portekiz'de krizin nedenlerini analiz etti.
ımg>Akçay, kemer sıkma tedbirlerinin beklenen etkiyi yaratmadığını belirtti ve yeni krizin tüm kıta çalışanlarını tehdit ettiğine dikkat çekti. Akçay'ın yazısının satır başları..
<ımg hspace="10" vspace="5" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf590f601c04688fbd97e7.jpg" align="right">Sıradaki Kriz Gelsin: Bu Sefer Portekiz!ımg>
10 Temmuz günü Portekiz’in en büyük bankasının kağıtlarının borsada işlem görmesi askıya alınınca, Avrupa’da 2008’den beri hiç dinmeyen finansal dalgalanmalara bir yenisi daha eklendi. Konunun ekonomik ve politik yönlerine aşağıda değineceğim ancak Portekiz’deki gelişmelerin malum olanı bir kere daha ilan ettiğini baştan belirtmek gerekir: Kemer sıkma politikaları öldü, ancak cenazeyi kaldıracak mezar kazıcılar henüz ortada görülmediğinden durum giderek kötüleşiyor!
Ne Oldu?
Portekiz'de 2011 Nisan'da başlayan ve IMF-AB tarafından sağlanan 78 milyar avro ile desteklenen kurtarma paketi kısa bir süre önce sonlanmıştı. Bunun ardından başbakan Pedro Passos Coelho, finansal piyasalardan borçlanarak devam edileceğini açıkladı. Ancak bu duruma biri ekonomik diğeri politik iki gelişme eklenince, IMF-AB kredi şemsiyesinden henüz çıkan Portekiz'in durumu tehlikeli hale gelmeye başladı. Zira henüz krizin etkisi ortadan kalkmış değil. İşsizlik oranı düşüşe geçse de hala kriz öncesinin neredeyse iki katı seviyesine. Ekonomik büyüme ise hala yüzde 2'ler düzeyinde bile değil.
Kemer Sıkma Tedbirlerinin İflası
2011'de Portekiz'de kamu açığının milli gelire oranı yüzde (-) 4.3 idi. İki yıllık program ile bunun düşürülmesi öngörülmüştü. Program dahilinde, IMF ve AB'den sağlanan krediler karşılığında, kamu harcamalarının kısılması, ücretlerin dondurulması, emeklilik ve sosyal güvenlik gibi hakların daraltılması ve vergilerin artırılması gibi, geniş toplum kesimlerinin yaşam koşullarını giderek zorlaştıran tedbirler uygulandı. Sonuçta varılan noktada kamu açığının milli gelire oranı azalmak şöyle dursun, daha da arttı: 2013'teki oran yüzde (-) 4.9!
Sıradaki Kriz Gelsin!
Tıpkı Bulgaristan krizinde olduğu gibi, ancak her seferinde daha yüksek bir şiddetle korkulan, bu küçük finansal dalgalanmaların yeniden tüm finansal sistemi sarma riski, yani krizin yayılma etkisi. Zira BES'in kağıtlarının borsadaki işlemlerinin dondurulduğuna dair haber çıktığı gün Avrupa genelinde borsalarda düşüş yaşandı, hatta bunun etkileri ABD'de dahi görüldü. Bunun iki nedeni var. İlki finansal piyasaların bütünleşik yapısı, ikincisi bankacılık sisteminin hala çık kırılgan olmasıdır. Bu ikisinin gerisinde ise 6 yıldır süren kemer sıkma politikalarına rağmen hala ekonomik krizden çıkılamaması yatıyor.
ÜMİT AKÇAY'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN