Ukrayna`da gerilim dinmiyor! Peki, sorun ne?
Siyasi gerilimin tırmandığı Ukrayna`nın ekonomisi de en az siyaset kadar kriz eşiğinde. Peki Ukrayna`nın ekonomik sorunları neler?
<ımg hspace="10" vspace="5" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf6033601c04688fbdc5ff.jpg" align="right">Siyasi gerilimin tırmandığı Ukrayna`nın ekonomisi de en az siyaset kadar kriz eşiğinde. Peki Ukrayna`nın ekonomik sorunları neler?
ımg>
Ukrayna`nın başkenti Kiev`de hükümet karşıtı protestocular ile polis arasında çatışmaların sonucunda ülkenin başkanı Viktor Yanukoviç`in azledilmesi, sonrasında Kırım`da da olayların hareketlenmesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in Ukrayna`da güç kullanma talebinin cumartesi günü parlamentoda oy birliği ile kabul edilmesinin ardından Ukrayna`da gerilim dinmiyor. Bloomberght`den Tuğçe Özsoy`un analizine göre; ancak grivnanın hızla değer kaybetmesi ve ülkenin 27 Şubat itibariyle 1034 baz puanı gören 5 yıllık CDS`lerinin de ortaya koyduğu gibi, Ukrayna`nın tek sorunu siyasi değil. Ülke ekonomik olarak da bir krizin eşiğinde.
Ukrayna maliye bakanı vekili Yuriy Kolobov, 24 Şubat`ta Ukrayna ekonomisinin ayakta kalması için ülkenin 35 milyar dolara ihtiyacı olduğunu, Ukrayna`nın aradönem başbakanı Oleksandr Turchnov da ülkenin “sert bir ekonomik düşüş” yaşadığını söyledi. Rusya`nın vaadettiği kurtarma paketini, Yanukoviç`in gidişiyle askıya aldığını duyururken, IMF ve AB, ülkeye yardım edeceklerini açıkladı. Her ne kadar IMF`den gelebilecek olası 10-12 milyar dolar ve AB`nin önerdiği 3-5 milyar dolar Ukrayna`nın bahsettiği 35 milyar dolar ihtiyacının önemli bölümünü karşılayabilecek olsa da, ülkenin siyasi riskler ile daha da ayyuka çıkan ekonomik sorunlarını çözmek pek de kolay olmayabilir.
DÜNYA BORSALARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Peki Ukrayna`nın ekonomik sorunları neler?
1- Ülkenin gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi 2 yıldır yatay seyrediyor
Ukrayna`nın 2 yıldır zayıf olan büyümesi, 2013`ün son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3.7 büyüme kaydetmeden önce 5 çeyrek üst üste yavaşladı. Ülkenin 2013`ün son çeyreğindeki büyüme oranı, önceki çeyreklerdeki eksi rakamları ancak dengeleyerek, 2013`teki büyüme oranını 0`a eşitliyor. Ukrayna 2012`de yüzde 0.2 ile belli belirsiz bir büyüme oranı kaydetti.
2- İşsizlik oranı yüzde 7.6
Ülkenin işsizlik oranı önceki çeyrekteki yüzde 8 ve 2009`daki yüzde 9.5 seviyelerinden gerilemiş olsa da, bu durum büyük oranda istihdam piyasasındaki daralmadan kaynaklanıyor. Kişi başına düşen gelirin 2013`ün son çeyreğinde 2,094 dolar, alım gücü paritesine göre uyarlanmış gelirin ise 6,365 dolarda kalması, ülkedeki kalifiye çalışanları Rusya, AB ve ABD`ye kaçırıyor. Kalifiye çalışanların göç sebebiyle uzaklaşması ve üniversite mezunlarının yetenekleri dahilinde işlerde çalışmaması, ülkedeki hem iş eşleşmesindeki sorunları hem de sosyal huzursuzları tırmandırıyor.
3- Cari açık ve bütçe açığı
Ukrayna`nın daha 2009`da yüzde 1.5 ile alkışlanacak düzeyde olan cari açığı/GSYH oranı 2013`te yüzde 8.9`a çıkarken, bütçe açığı da yüzde 8`e ulaştı.
4- Yüksek borçlanma maliyeti ve paranın azalması 4- Yüksek borçlanma maliyeti ve paranın azalması
a- Kiev`deki olayların etkisiyle borçlanma maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte Ukrayna dış borçlarını ödemekte zorlanacak. Ülke şayet dış finansmanın üretken yatrırımlar için kullanıyor olsaydı, bu o kadar da önemli olmayabilirdi. Ancak Ukrayna dış finansmanı, ülke içi tüketim gibi ülkenin bel kemiği bir kısmı teşvik etmek için kullanıyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor`s ülkenin kredi notunu temerrüt riski gerekçesiyle CCC+`dan CCC`ye indirdi ve bu da ülkenin tahvillerinin Rusya dışında alıcı bulma ihtimalini daha da azaltıyor. Ayrıca Ukrayna uzun zamandır yabancı piyasalardan borçlanmakta da zorlanıyor.
b- Ülkenin parası hızla azalıyor. Ukrayna`nın döviz rezervleri 2012`nin ortalarındaki 31 bin dolarlık seviyelerinden, Ocak sonu itibariyle 17 binlere gerilemiş durumda ve ülkenin ithalatını karşılamaya yetecek ay sayısı Ocak 2012 itibariyle 3.5 ay ile o zaman bile düşük olan seviyelerden hızlı bir düşüş kaydediyor.
5- Merkez bankası açmazı
Ukrayna grivnası her geçen gün yeni düşükler kaydediyor. Grivna 2013`te yüzde 9`un üzerinde değer kaybetti ve 10 Şubat`tan bu yana düşüşünü daha da hızlandırarak yüzde 6`nn üzerinde zayıfladı. Normal şartlarda grivnayı, dolara 8 seviyesinden peg etmiş olan merkez bankası döviz rezervlerini grivnayı korumak için kullanıyor.
Grivna 27 Şubat perşembe günü 11.20-10.10 bandına gerilemesinin ardından cuma günü 9.80-10.10 aralığında seyretti. Diğer taraftan merkez bankasının önceden, kuru ticaret ortaklarının paraları yerine doğrudan dolara peg etmiş olması grivnada etkin bir güçlendirme sağlamış olsa da, bu durum ülkenin ihracatı üzerinde daha da büyük bir baskı oluşturdu ve ithalatını yükseltmişti.
6 Ocak`ta bireysel döviz alımlarına sınırlama getiren ve şirketlerin döviz alımlarına 6 gün bekleme koyan ve erken kredi ödemeleri ve dış yatırımlar için döviz alınmasını önleyen Ukrayna Merkez Bankası, cuma günü döviz çekimlerini de kısıtladı. Ancak uzmanlar bu kısıtlamaların ancak geçici çözümler üretebileceğini söylüyor.
Öte yandan merkez bankasının geçtiğimiz hafta değişen yeni başkanı, ülke bankalarına ihtiyaçları olan tüm likidite ihtiyaçlarını karşılayacaklarını söyledi. İki arada bir derede kalmış olan merkez bankasının, tek başına para politikası araçlarıyla yapabilecekleri de sınırlı görünüyor ve bu yüzden mali politikalar ile birlikte hareket etmesi gerekiyor.
6- Düşük yabancı yatırımlar
Ülkenin karmaşık vergi düzenleme, yasa ve kuralları, şirket kontratlarının zayıf icrası, kurumsal yönetimlerin zayıf olması ve son dönemde artan siyasi risklerin de etkisiyle ülkeye yatırım yapmak isteyen yabancıları caydırıyor.
Bunlara ek olarak Yanukoviç döneminde küçük şirketlere verilmiş olan vergi teşviklerinin kaldırılmasıyla, ülkede 2 milyon küçük şirket kapandı ve bu da yabancıların bu ortamda ülke ekonomisine ve üretime katkıda bulunacak yabancı yatırımcılarının ülkeye karşı mesafeli olmasına yol açtı.
7- Düşük tüketici güveni
Ukrayna`nın 2009`daki 41.8 puandan yükselmiş olan tüketici güveni, Aralık ortasındaki 80.3 puan ve Kasım`daki 85.5 düzeylerinden Ocak ortası itibariyle72.5`e geriledi.
8- Enerji sorunu 8- Enerji sorunu
Ukrayna petrol ve doğalgaz kullanımının 4`te 3`ü ve nükleer enerjisinin tamamını ithal ediyor ve bu ithalatının çok büyük oranını Rusya ile yapıyor. Ülkenin enerji sektörü, yatırım, eskiyen altyapı, zayıf güvenilirlik ve arz kalitesi gibi birçok sorunu var. Yanukoviç`in Avrupa Birliği ile masaya oturmaktan vazgeçip, yüzünü Rusya`ya dönmesinin ardından Rusya, Ukrayna`ya adeta doğalgaz indirimi hediye etti. Rusya Ocak ayında, Ukrayna`ya sattığı gazı, 1000 metreküp başına 450 dolardan 268 dolara indirdi. Putin`in o dönemde bunun geçici bir hamle olduğunu söylemiş olması, mevcut gelişmelerin ardından bunun da riskli bir alan olduğuna işaret ediyor.
9- Sanayi üretimindeki daralma
Kriz eşiğindeki ülkede sanayi üretimi 2012`nin 3. çeyreğinden bu yana sürekli olarak daralıyor. Ukrayna`nın sanayi üretimi en son Ocak 2014 verilerine göre yüzde 5 küçüldü. Ülkenin yerel tüketimindeki artışa rağmen, başta çelik ve mühendislik ihracatının azalmasının etkilediği kadar, enerji eksikliği de ülkenin sanayi üretimine zarar veriyor.
10- Tarım reformu ihtiyacı
Ukrayna`nın ekonomisini toparlaması için bir dizi reforma ihtiyacı var, ancak gereken alanlardan en çok öne çıkanlardan biri tarım. Zira Avrupa`nın “ekmek sepeti” olarak anılan, tahıl ambarı konumunda olan ülkede tarım, şu anda GSYH`nin yalnızca yüzde 10`unu oluşturuyor. Ayrıca Ukrayna`nın tarım ihracatının ana duraklarından Rusya, geçtiğimiz hafta Ukrayna`nın tarım ihracatına kısıtlama getirebileceği uyarısında bulundu. Öte yandan Dünya Bankası da Ukrayna`nın tarım potansiyelinin çok yüksek olduğunu, ancak baskılanmış arazi gelirleri ve modernizasyonun yapılmamış olmasından ötürü yeterince kullanılmadığını söylüyor.
Sovyetler Birliği döneminde tarıma odaklı bir ekonomiden, sanayi temelli bir ekonomiye dönen Ukrayna, Sovyetler`in yıkılmasının ardından hizmet odaklı bir ekonomiye döndü. 2012 itibariyle hizmet sektörü, Ukrayna`nın GSYH`sının yüzde 68`ini oluşturuyordu. Ancak hizmet sektörünün daha etkin bir performans göstererek, büyümeye katkıda bulunması için, ülkedeki şirket yatırımlarının artması ve hükümetin güçlü bir kamu sektörü ile sağlıklı bir ekonomiye sahip olması gerekiyor.