Türkiye’nin AB notu iyileşiyor
<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf6aeb601c04688fbe0c60.jpg">AB’yle üyelik sürecindeki canlanmada Türkiye’ye bakışın Ankara’nın son dönemde attığı adımlarla değişmesi rol oynadı. Brüksel bu sene ‘çok farklı bir İlerleme Raporu’nun’ çıkabileceğini konuşuyor
ımg>
Milliyet`ten Güven Özalp`ın haberine göre Avrupa Birliği’yle yürütülen müzakere sürecinde yaklaşık üç yıllık durgunluğun ardından haziranda bir başlık açılacak olmasının ve bazı sorunlu başkentlerden pozitif sinyaller gelmesinin yarattığı olumlu atmosfere Türkiye de attığı son adımlarla katkıda bulunuyor. Geçen sonbaharda AB Komisyonu’nun şu ana kadar yayımladığı en sert İlerleme Raporu’yla yüzleşmek zorunda kalan Türkiye’nin notu, gerek iç gerekse dış politika alanında yaşanan gelişmelerin katkısıyla giderek yükseliyor. AB yetkilileri, “Türkiye’nin bir seri yakaladığını” belirtirken atılan adımların uygulama boyutuna önem verilmesi ve hâlâ sorun yaratan bazı ciddi eksiklerin üzerine kararlılıkla gidilmesi halinde Ankara’nın bu yıl çok farklı bir İlerleme Raporu’yla karşılaşabileceğinin altını çiziyorlar.
Brüksel’deki havayı değiştiren gelişmeler şöyle:
Çözüm süreci: AB’nin gözünde Kürt sorununun askeri olmayan yöntemlerle çözümü, Türkiye’nin temel haklar ve özgürlükler alanındaki çok sayıdaki sorunu aşmasını, sosyal ve ekonomik alanlarda ilerleme kaydetmesini sağlama potansiyeline sahip. Son dönemde sorunun çözümü konusunda atılan adımlar AB tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Sürece tam destek veren Brüksel, ileriki aşamalarda somut uygulamaların devreye sokulmasını bekliyor.
Yargı paketi: TBMM’de kabul edilen 4. Yargı Reformu Paketi, AB Komisyonu’nun uzun süredir beklediği bir adımdı. Komisyon, son İlerleme Raporu öncesinde Ankara’ya, “Belgenin tonunun iyileşmesi bu pakete bağlı” mesajını göndermiş ancak Türkiye paketi geçirmekte gecikmişti. Gelinen aşamada bu paketin geçmiş olması Türkiye’nin hanesine olumlu bir puan olarak yazıldı. AB yetkilileri, “Son derece olumlu bir gelişme” değerlendirmesini yapmakla birlikte bazı unsurların paket dışında kaldığını not etmekten geri kalmıyor. “4. paketi, eksikleri giderici yeni paketlerin izlemesi gerekli” yorumu da Brüksel’de sıkça duyulan yorumlar arasında yer alıyor.
Yabancılar yasası: TBMM’den geçen yabancılar ve uluslararası korumayla ilgili yasa “Türkiye’nin göç ve sığınma konusunda sağlam bir yasal ve kurumsal çerçeve oluşturma konusundaki çabalarının net işareti” olarak algılandı. Yasa, hem konuyla ilgili AB standartlarına uyum hem de insan hakları boyutuyla önem taşıyor. AB, Türkiye’nin bu adımı on binlerce Suriye vatandaşını “misafir ettiği” bir ortamda atmış olmasına ayrıca önem veriyor. “Yasanın iyi uygulanması halinde vize muafiyeti için hazırlanan yol haritasında yer alan unsurların önemli bir bölümünün yerine getirilmiş olacağı” da AB yetkililerinin vurguları arasında yer alıyor.
İsrail’le ilişkiler: Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin dibe vurmasından en fazla rahatsız olanlar arasında AB de yer alıyordu. Yeni İsrail hükümetinin Mavi Marmara olayı nedeniyle özür dilemesinin ardından ilişkilerde yaşanan kıpırdanma Brüksel’i memnun etti.
Kıbrıs söylemi: Rum Yönetimi’nin koltuğa oturduğu dönemde AB Dönem Başkanlığı’nı boykot eden Türkiye’nin yeni Rum lider Nikos Anastasiadis göreve geldiğinden bu yana yaptığı, “provokasyondan uzak, ılımlı ve çözüm odaklı” açıklamalar ve uyguladığı “açık kapı politikası” Brüksel’de puan topluyor. Türkiye’nin “Kıbrıs yükümlülükleri” konusunda AB’nin yaklaşımında bir değişiklik olmasa da son dönemde Ankara tarafından izlenen politikanın olumlu sonuçlar doğurma şansının hiç de az olmadığı görüşü hakim.