Türkiye`de Rekabetin Kurumsallaşması
-Rekabet Kurumu 2. Başkanı Erol: Türkiye Bu Alanda Kısa Sürede Çok Önemli Bir Mesafe Aldı -İzto Başkan Vekili Kazançoğlu: Rekabet Süreci Etkin İşleyen Toplumlar, Dinamik Bir Ekonomiye Sahiptir
İZMİR (A.A)- 20.11.2000 - Rekabet Kurumu 2. Başkanı Kemal Erol, Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgesi ile Türkiye`ye çizilen yol haritasında en pürüzsüz bölümün rekabet hukuku ve politikası olduğunu belirterek, Türkiye bu alanda kısa sürede çok önemli bir mesafe aldı dedi. İzmir Ticaret Odası`nca düzenlenen Türkiye`de Rekabetin Kurumsallaşması Konusunda Gelişmeler ve Yeni Bakış Açıları konulu panelin açılışında konuşan Erol, 3 yıl önce kurulan Rekabet Kurumu`nun çalışmalarını değerlendirdi. Her teşebbüsün dilediğini sınırsızca yapabileceği, vahşi bir rekabet ortamı yerine, yarışmanın yapılacağı zeminin kabul edilebilir standardını ve oyunda hangi hareketlerin faul olduğunu belirleyen bir ekonomik hukuk düzeninin, devletin piyasaya müdahalesi demek olmadığını anlatan Erol, Aksine devletin bunu yapmamasının rekabetten beklenen etkinlik ve verimliliği ortadan kaldıran ağır bir ihmal olduğu gerçeği, artık tüm dünya ülkelerince kabul edilmektedir diye konuştu. Rekabet Kurumu`nun, yalnızca mal ve hizmet piyasalarındaki münferit ihlalleri soruşturup ceza vermekle görevini tam olarak yapmış sayılamayacağının bilincinde olduklarını kaydeden Erol, şunları söyledi: Ülkemiz için sağlıklı bir rekabet politikasının belirlenmesinde hükümetlere görüş ve önerilerde bulunma görevimizi yerine getirme çabalarımız sürmektedir. Bu çabalar, sadece rekabeti ilgilendiren kanun, tüzük ve yönetmeliklerde kurumumuzun görüşünün alınmasını zorunlu kılan uygulamayla kalmamaktadır. Özelleştirme uygulamalarında, belirli sektörlere yönelik zorunlu düzenleyici kuruluşlarla ilişkilerde de işbirliğine önem verilmektedir. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Kazançoğlu da, rekabet süreci etkin işleyen toplumların, dinamik bir ekonomiye sahip olduklarını söyledi. Türkiye`de rekabetin düzenlenmesi ve Rekabet Kurumu`nun oluşturulmasının bir hayli geciktiğini dile getiren Kazançoğlu, şöyle konuştu: Piyasaların, başarı rekabetinin temel ilkelerine uygun bir işleyişe ulaşması, rekabetin kurumlaşmasına bağlıdır. Bir hayli genç olan Rekabet kurumumuz kısa sürede önemli adımlar atmıştır. Rekabet Kültürü`nün oluşmadığı ülkemizde, kurum önemli bir görev üstlenmiştir. Türkiye`de rekabet ve piyasa sisteminin yeterince kavranamadığını, bunun da istikrar ortamının bozulmasına göz yummayı beraberinde getirdiğini ifade eden Kazançoğlu, şöyle devam etti: Son istikrar paketi ile artık istikrara kalıcı bir yönelmenin başlayacağını umuyoruz. Rekabet ve piyasa sürecinin etkin işleyişinin ancak istikrar ortamında gerçekleşeceğini bilmeliyiz. Rekabet süreci etkin biçimde işletilip, piyasa sisteminin kurumlaşması yeterli düzeyde sağlanmış olsaydı, 25 yıllık enflasyon sürecini ve bunun getirdiği kuralsız, kayıt dışı ekonomiyi yaşamazdık. Bugünkü banka operasyonları ile buffalo, balina ve benzeri operasyonları yaşamazdık. Piyasa sisteminin ve rekabetin, kurum, kural ve ilkelerinin ihmal edildiği ortamlarda, bu gibi durumlarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Toplantıda daha sonra Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Karakelle ve İzmir Ticaret Odası Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkan, rekabet mevzuatı ile rekabet alanındaki yeni gelişmeler hakkında bilgi verdiler.