Türkiye`de kuraklık kronikleşiyor

22.01.2001 - 00:00 | Son Güncelleme :

Barajlardaki su seviyesinin sürekli azalması nedeniyle programlı elektrik kesintilerinin bile gündeme getirildiği Türkiye`de, kuraklığın adeta kronikleştiği belirlendi. Türkiye, 1999 yılının ardından 2000 yılında da kuraklıkla karşı karşıya kaldı.

ANKA`nın Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü`nden edindiği yağış rejimine ilişkin verilere göre, yıllık ortalama 630.8 milimetre düzeyinde bulunan yağıt miktarı, 2000 yılında 588 milimetreye kadar düştü. Ortalamanın altında gerçekleşmesine rağmen, 2000 yılında 588 milimetreye kadar düştü. Ortalamanın altında gerçekleşmesine rağmen 2000 yılında yağış miktarında, bir önceki yıla göre yüzde 8.5`lik artış meydana geldiği belirlendi. Türkiye, geçen yıl gibi 1999 yılında da 542 milimetreyle yıllık ortalamanın altında yağış almıştı.

Son on yılda ikinci kurak dönem

Yağış rejiminde son iki yılda meydana gelen bu gelişme, Türkiye`nin 1990-2000 yılları arasında ikinci kurak dönemini yaşadığını gösteriyor. Türkiye, 1992-1993 döneminde de kuraklıkla karşı karşıya kalmıştı. 1991 yılında 650 milimetre düzeyinde bulunan yağış miktarı, 1992`de 578 milimetreye, 1993 yılında 553 milimetreye kadar inmişti. Yağış miktarı 1994-1998 arasında ise 640 ile 699 milimetre arasında seyretmişti.

Doğu ve Güneydoğu dört yıldır kurak

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde üst üste dört yıldır kuraklık yaşandığı belirlendi. Doğu Anadolu`da yıllık ortalama 595 milimetre düzeyinde bulunan yağış miktarı, 1997`de 527 milimetre, 1998`de 590 milimetre, 1999`da 435 milimetre, 2000 yılında 472 milimetre düzeyinde oluştu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi`Nde 579 milimetre olan yıllık ortalama yağış miktarı ise 1997`de 574, 1998`de 520, 1999`da 376, 2000 yılında ise 507 milimetrede kaldı. Türkiye`nin hidrolik enerji sisteminin beslenme kaynağını oluşturan nehirlerin yer aldığı bu iki bölgede, son dört yıldır yaşanan kuraklık kaygı verici olarak değerlendiriliyor.

Son iki yıldır yalnızca Karadeniz Bölgesi`nin ortalamanın üzerinde yağış aldığı belirlendi. Karadeniz`de 803 milimetre düzeyinde bulunan ortalama yağış miktarı, 1999`da 817 milimetre, 2000`de 910 milimetre olarak gerçekleşti.

İç Anadolu, Akdeniz ile Ege Bölgesi`nde ise üst üste iki yıldır kuraklık yaşanıyor. İç Anadolu`da 392 milimetre olan ortalama yağış miktarı 1999`da 362 milimetre, 2000 yılında 375 milimetrede kaldı. Yıllık ortalama 736 milimetre yağış alan Akdeniz Bölgesi`nde yağış miktarının 1999`da 512, 2000 yılında 730 milimetre; ortalama 661 milimetre yağış alan Ege bölgesi`nde ise yağış miktarının 1999`da 630, 2000 yıılnda 538 milimetre düzeyinde oluştuğu belirlendi.

Kuraklık planı öneriliyor

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Çetin Gül, konuyla ilgili olarak ANKA`ya yaptığı açıklamada, Türkiye`nin belirgin bir şekilde enerji krizi ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunun artık kamuoyunca bilindiğini vurguladı. Kuraklığın doğal afet olarak tanımlanmasına rağmen yasal anlamda hiçbir kurumun mevzuatında görülmediğini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

Devlet Meteoroloji İşleri, Devlet Su İşleri, DPT, İller Bankası, Köy Hizmetleri ile Tarım, Enerji, Orman ve Çevre Bakanlıklarında kapsamlı bir çalışmanın bulunmaması, ülkemizin kuraklık olgusuna hazırlıksız yakalandığının kanıtıdır. Biran önce yapılması gereken, tüm gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi, siyasi çıkardan ve yaptırımlardan uzak, hükümet düzeyinde yetkilendirmeyle, ilgili kurumlarda yasa ve kadrolaşma sağlanarak, kuraklık planı hazırlanması ve bunun sürekli hale getirilerek kuraklık risk analizlerinin her zaman yapılmasıdır. Meteoroloji mühendisliği, ilgili sektörlerde bilgi birikimi ve teknik uygulama açısından kurumsallaştırılmalı, yeterli sayıda ve etkin kadrolarda meteoroliji mühendisi tahsis edilmelidir.
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.000 TL        
BORSA
1.003 TL        
DOLAR
1.007 TL        
EURO
1.015 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.