Türkiye’de durum tam tersi!

19.10.2015 - 14:15 | Son Güncelleme :
Dünya emisyon oranlarını tartışıyor, Türkiye ise oralı değil

Türkiye’de emisyonun araç tercihindeki rolü neredeyse yok gibi!

Hürriyet'ten Emre Özpeynirci'nin haberine göre; Alman Volkswagen Grubu’nun Amerika’da sattığı dizel motorlarında emisyon değerlerinin düşük çıkması amacıyla hileli yazılım kullandığının anlaşılmasıyla birlikte emisyon ve dizel motorun geleceği  tüm dünyada tartışılmaya başlandı.

Amerika ve Avrupa’da hükümetler çevre bilinciyle emisyon oranlarını daha da düşürmek için çalışmaları hızlandırırken, tüketicilerde bu bilinçle otomobil tercihlerini belirliyor.

Haberin Devamı

##$$TASITKREDIWIDGET##$$

Türkiye’de ise durum tam tersi durumda. Hükümet emisyon oranlarına ilişkin ne vergisel anlamda ne de çevreyi kirleten eski araçları trafikten çekmek adına hiç bir girişimde bulunmazken, yapılan araştırmalar Türkiye’de emisyon değerlerinin otomobil tüketicisi açısından da neredeyse hiç umursanmadığını ortaya koyuyor.

Araştırma sonuçlarına göre emisyon değerlerinin, Türk tüketicisinin satın alma kararında rol oynayan etkenlerin sonuncusu olurken, dış tasarım, donanım ve fiyat gibi unsurların daha ön planda olduğunu gösteriyor.

EMİSYON SON SIRADA

Geçtiğimiz hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) yönetimi ile biraraya gelen Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER),  tüketicilerin satın alma davranışlarına ilişkin GfK ile yaptıkları araştırmaları paylaştı.

OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan, Türkiye’de satılan araçların, genel olarak emisyon değerlerine uygun olduğunu, ancak ülkemizde azot oksit ölçümü yapılmadığına değinirken, tüketicilerin de, araçların havayı kirletme miktarı olarak bilinen emisyon değerlerini pek de önemsemediklerini belirtti.

OYDER’in GfK ile her yıl düzenlediği anketlerde, tüketicilerin satın alma sürecinde önem verdiği unsurları öğrenmeye çalıştıklarını anlatan Gülan, “Bu araştırmalarda gördük ki, bir aracın emisyon değeri, tüketicilerin o aracı tercih nedenleri arasında en son sırada çıkıyor. Geçen yılki, hatta bir önceki araştırmada da bu aynı” diye konuştu.

Haberin Devamı

DİZEL MODASI BİTEBİLİR

OYDER’in geçen yıl yaptırdığı anketlere göre tüketici tercihlerinde en yüksek orana sahip kriterler aracın tasarımı, yakıt tüketimi ve donanımı. Bunu fiyat ve kullanım hacmi izlerken, güvenlik özellikleri ve ödeme seçenekleri 6 ve 7’inci sırdada yer alıyor.

Emisyon değeri ise yüzde 4 gibi bir oranla en sonda yer buluyor. Bu, 2012 yılında yapılan ankette yüzde 3.8’le yine en son sırada yer almış. Düşük hacimli benzinli motorların, son dönemde üreticiler tarafından bir süredir dizele alternatif olarak kullanılmaya başlandığını, bu motorların yakıt tüketimi ve artırılmış güçleriyle performans kaybı yaşatmadığını hatırlatan Gülan, dizelin bir anda moda haline geldiğini, ancak bu durumun değişebileceğini belirtiyor.

Gülan, “Türk tüketicisi, genellikle bu ufak hacimli benzinli motorlara önyargıyla yaklaşıyor. Aracı taşımayacağını düşünüyor. Ancak test ettiğinde ikna oluyor” ifadesini kullandı.

200 BELGRAD ORMANIBİLE TEMİZLEYEMEZ

TÜRKİYE’de 20 yaşın üzerinde araç sayısının 3.5 milyon adet olduğunu, tüm araç parkının yaş ortalamasının ise 12 olduğunu vurgulayan Alp Gülan, “Bizim bakanlığa sunduğumuz bir rapor var.

Şu anda 20 yaşın üzerindeki bir araçta 210-220 gr/km karbon salımı var. Yeni araçlardaysa bu rakamlar 100-110 gr/km’ye düştü. İkisini karşılaştırdığımızda aradaki fark, 200 Belgrad Ormanı’nın temizlemeye çalıştığı kadar bir kirliliğe denk” dedi.

AB’de bir aracın yarattığı çevre kirliliğini temizlemenin 8 bin 474 Euro olarak hesaplandığını da kaydeden Gülan, “20 yaş üstü bir aracın çevreye verdiği zararın bedeli bu.

Devlet 8 bin 474 Euro’nun dörtte birini ÖTV indirimi olarak verse ve bunu ‘sıfır’ araç satışına katkı şeklinde formüle etse, hem sistemden bu araçların çekilmesi mümkün olur hem de geri dönüşüm merkezlerine fayda sağlar” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

HAFİF TİCARİ KİRALANAMIYOR İTHAL AĞIRLIĞI YÜKSELİYOR

TÜRKİYE’de hafif ticari araçlarda kiralama yapılamaması başta olmak üzere devletin bu tip araçlar için getirdiği zorunlulukların, tüccar ve küçük işletmeleri ikame binek araçlara yönlendirdiğini söyleyen OYDER Başkanı Alp Gülan, bunun da otomobil ağırlığını artırdığını savundu.

Türkiye’de 19.8 milyon araç olduğunu, yüzde 50’sinin binek otomobil olduğunu hatırlatan Gülan, şöyle devam etti: “Devletin master planında, AB normlarına göre bunu yüzde 75’lere çekme düşüncesi var. Son 5-6 yıldır yerli hafif ticari araçların hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. Hafif ticaride muayene süresi 1 yıl. Diyelim ki bir minibüs kullanıyorsunuz. Psiko-teknik analiz var, SRC, K1, K2 belgesi, birinci köprüyü geçememe sıkıntısı var.

Tüm bunları topladığınızda kullanıcı binek otomobil almayı tercih ediyor. Bu da hafif ticari satışını düşürüyor, yerine ikame binek araçlar giriyor piyasaya. Böylece ithal oranı yüksek çıkıyor. Türkiye’de zor şartlarda çalışan tüccarlar, küçük işletmeler hafif ticari araç kiralayamıyor. Bu kısır döngüyü aşmamız gerekiyor.

Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile beraber planlarının binek araç sayısını yükseltmek olduğunu söylerken, Ekonomi Bakanlığı’nda ithalat ihracattan sorumlu yetkililer de ‘Yerli oranını artırmanız lazım’ diyor. Son 10 yılın hafif ticari rakamlarına baktığımızda, bu araçlar şu anda biraz üvey evlat muamelesi görüyor.”


Etiketler

Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.000 TL        
BORSA
1.003 TL        
DOLAR
1.002 TL        
EURO
1.001 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.