Türk yatırımcılar risk çemberinde
Sigorta şirketlerine göre; Türk şirketlerinin faaliyetleri en riskli bölgelerde yoğunlaşıyor
İngiliz, Alman ve İtalyan sigorta şirketlerinin risk haritalarına <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf85b8601c04688fbeaaa1.jpg">göre Türk şirketlerinin faaliyetleri dünyanın en riskli bölgelerinde yoğunlaşıyor.
ımg>Fransız, İngiliz, Alman ve İtalyan sigorta şirketlerinin en son risk haritalarına göre Türk şirketleri, dünyanın en riskli bölgelerinde iş yapıyor. Haritaların birbiriyle örtüşen verilerine bakılırsa, Türk şirketleri tam anlamıyla risk çemberi içinde.
Türkiye`de politik riskler de dahil yatırımları bütün riskler açısından sigorta eden uygulamalar henüz çok yeni. Hatta yok, bile denilebilir. Yani Türk şirketlerinin dışarıdaki milyarlarca dolarlık yatırımları, Türk müteahhitlerinin onlarca milyar dolara ulaşan projeleri hem en riskli bölgelerde hem de kapsamlı anlamda sigortalı değil. En son Libya örneğinde görüldüğü gibi bu durum şirket batışlarına kadar giden olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
PİYASALARDAKİ SON DURUMU GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN...
Geçtiğimiz günlerde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), bünyesinde gerçekleştirilen toplantıda işte bu risk ele alındı ve sigorta uygulamalarının başlatılması, bu uygulamada yatırım alanlarının yüksek riski dolayısıyla ortaya çıkabilecek yüksek miktarlı prim ödemelerinde devletin de devreye girmesi için neler yapılabileceği tartışıldı. Şu sıralar hükümetin oluşması bekleniyor. Bakanlar Kurulu oluşur oluşmaz DEİK, Ankara`ya giderek bu durumu gündeme getirme kararı aldı.
Batılı ülkelerde sigorta şirketleri, prim belirlemek için özel haritalar çalışıyor. Türkiye`de, Türk şirketlerinin yatırımlarını sigortalamak için yapılmış bir harita çalışması yok. Türk şirketleri, açık yatırım alanı bulmak için, Avrupalı şirketlerin genellikle riskten dolayı uzak durdukları pazarları tercih ediyor. Bu nedenle de Türkler, dünyanın `cesur` yatırımcıları arasında gösteriliyor.
Risk haritalarına göre `en riskli` bölgelerde sayılan Türkmenistan`da Türk şirketlerinin önemli tekstil yatırımları var. Anadolu Grubu`nun, yüzde 80 ortaklı Coca Cola yatırımı ve Ziraat Bankası`nın yüzde 50 ortaklı Türkmen-Türk Ticaret Bankası yatırımı var. Deri işleme, boya üretimi, mobilya üretimi, PVC pencere ve kapı üretim tesisleri bulunuyor.
Türkmenistan, aynı zamanda Türk müteahhitlerin 4.3 milyar dolarla en yüksek miktarda taahhüt işi üstelendikleri ülke. Yine riskli bölgede yer alan Kırgızistan`ın Bişkek Serbest Bölgesi`nde 12 Türk sermayeli işletme var. Bu ülkedeki taahhüt işlerinin toplamı 2 milyar doları aşıyor. Kazakistan`da 2.4 milyar dolarlık Türk yatırımı bulunuyor. Libya`da iç savaş patladığında onlarca Türk şirketinin milyarlarca dolarlık projesi vardı. Yine, `Arap Baharı` ile çalkalanan Ortadoğu ülkelerinde Türk şirketlerinin 6.7 milyar dolarlık 142 projesi var.
DEİK`in gündeminde DEİK`in gündeminde
Türkiye`ye gelen yabancı yatırımcı `politik risk sigortası` yaptırıyor. Özellikle kredi kullanıldığında bankalar istiyor. Uygulama Türkiye`de yok. DEİK`in geçen hafta düzenlediği `Politik Risk Sigortası Konferansı`nda DÜNYA`nın sorularını yanıtlayan İslami Yatırım ve İhracat Kredi Sigortası Kurumu Yönetmeni Khosro Rashid, Türk ihracatçıların riskler konusunda tam bir fikri yok. Bir risk olduğunu biliyor ama çerçevesi ve boyutlarından haberdar değiller. Kuzey Afrika`daki krizden sonra bazı ülkelerin riski yükseldi. Biz ambargolu ülkelerde de sigorta yapıyoruz dedi.
İngiliz Llodys Sigorta`dan Politik Riskler Uzmanı Nick Robinson da politik risk konusunda üç yıldır çalışma yaptıklarını, 2010`da primlerin arttığını söyledi. Robinson, Riski yüksek ülkelerde özel ve devlet sigortası birlikte hareket etmeli. Çok riskli ülkelerde birlikte hareket edilmezse, bu tür riskler sigortalanabilir olmaktan çıkıyor. Şu anda Libya`da belirsizlik olduğu için sigorta yapmıyoruz. Cezayir, Fas ve Mısır`daki riskleri değerlendirebiliyoruz. Türkiye dokunulmamış pazar. Fırsatla risk arasında. Biz fırsat olarak değerlendiriyoruz. Türkiye, 10-15 yıl önce riskliydi. Ortadoğu riskli sınıfından çok, Avrupa`nın daha az riskli sınıflandırmasına koyuyoruz Türkiye`yi dedi.
`Risk haritası yok`
Zurich Sigorta, Kefalet ve Politik Risk Sigorta Yöneticisi Emre Şerifoğlu da Türkiye`nin risk haritası olmadığını söyledi. Şerifoğlu, Biz, grubun know-how`ını Türkiye`ye getirmek istiyoruz. Henüz bir risk haritamız yok. Politik riskin yüksek olduğu ülkelerde faaliyette bulunuyoruz. Politik risk sigortası primi yüksek. Devlet desteği gerekiyor.
Yurtdışında ne kadar pahalıysa, Türkiye`de de o ölçüde pahalı olacak. Elbette piyasada olan ürünlerle aynı fiyatta olmaz. İş bazında değerlendiriliyor. Kontrat büyüklüğü çok yüksek olabilir ama birim zamanda açık kalan risk tutarı çok daha farklıdır. Hesaplar bunun üzerinden yapılıyor. Haliyle çok yüksek fiyatlar çıkmasının, kontrat değeriyle kıyaslandığında çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. Bu konudaki bir vergi desteği elbetteki işadamlarımızı ciddi destekleyecektir diye konuştu.
Türk yatırımcılar, Balkanlar`da başarılı
KOSOVA`DA yabancı yatırımları teşvik eden APIK, son 10 yılda 405 Türk şirketi kayda aldı. APIK Başkanı Mustafa Hasani, Kosova`nın genç işgücünün çoğunun Türkçe konuştuğunu söyledi. Southeast European Times, Priştine ve Tiran kaynaklı haberinde Türk şirketleri, başarılı biçimde Balkan piyasalarına girdi. Bu ülkelerde, bankalara, havaalanlarına, okullara ve sağlık kurumlarına yapılan yatırımlar, her iki taraf için yarar sağlıyor diye yazdı.
Haberde son 10 yılda Kosova`da yabancı yatırımları teşvik eden APIK`in, inşaat, eğitim, turizm, sağlık, haberleşme, ulaştırma ve ticaret alanlarında 405 Türk şirketi ve 2 bin 339 işçiyi kayda aldığına dikkat çekildikten sonra APIK Başkanı Mustafa Hasani`nin açıklamalarına da yer verildi. Hasani, Kosova`daki ekonomik kalkınmaya olumlu etki yapan Türk şirketleri arasında Betchel Enka, Limak Grubu ile TEB ve BTK bankalarını saydı. Haberde, Arnavutluk`un Dış Yardım Koordinatörlüğü`nün verilerine dayanılarak bu ülkede de 111 Türk şirketinin faaliyet gösterdiğine işaret edildi.
Türkiye - Yunanistan kıyaslaması
FRANSIZLARA göre Türkiye, ortalama olarak kabul edilebilir bir risk grubunda. Fransız Coface`nin risk haritasında en riskli ülkeler şöyle sıralanıyor: İran, Irak, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Moğolistan, Nepal, Laos, Ukrayna, Moldova, Belarus, Bosna Hersek, Libya, Sudan, Çad, Somali, Yemen, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Liberya, Sierra Leone, Gine, Fildişi Kıyısı, Kongo, Zimbabve, Malavi, Guyana, Küba ve Nikaragua. Alman sigorta şirketlerinin haritasında, ekonomik krizdeki Yunanistan`ın Türkiye`den daha az riskli olarak gösterildiği dikkati çekti.
Yurdagül UYGUN / VATAN GAZETESİ