TGSD Ve İSO`dan Sosyal Sorumluluk Şartnamesi

-Tgsd Ve İso`Nun Geliştirdiği Şartname, İşe Alma Ve Ayırım Yapmama Yanında Çalışma Süreleri, Zorla Ve Mecburi Çalışma, Ücretler, İzinler, İşcilerin Örgütlenme Hakkı, Disiplin Ve Taciz Etmememe Politikası İle Güvenli Ve Sağlıklı Çalışma Çevresi Konularını Kapsıyor -Tgsd Yönetim Kurulu Başkanı Keşci: -Türkiye`Nin Rekabet Edebilirliğinde Çok Önemli Bir Gelişme Sağlanmış Olacak

İSTANBUL (A.A) - 21.11.2000 - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından birlikte geliştirilen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Sosyal Sorumluluk Şartnamesi uygulamaya kondu. Şartname, Türk hazır giyim sanayinde faaliyet gösteren firmaların çalışma koşullarında geçerli standardizasyonu sağlamalarına destek olmayı ve bu kuruluşların özellikle dış pazarlarda rekabet güçlerini artırmayı hedefliyor. Şartnamenin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Keşci, Türkiye`nin ekonomik ve sosyal yapısında giyim sanayicilerinin önemli bir rolü olduğunu belirterek, geçen yıl ihracatın yüzde 26.6`sı ile bu yılki ihracatın yüzde 28`inin bu sektör tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı. Giyim sanayinin Türkiye`nin ekonomik yükünü sırtında taşıdığını ifade eden Keşci, Bu sektör sadece Türkiye`de değil, uluslararası pazarlarda da önemli paylar elde etmiştir dedi. Keşci, geleceğe bakıldığında, dünya topluluğu için son derece olumlu, ancak tedbir alınmadığı takdirde Türkiye için olumsuzluklarla sonuçlanabilecek gelişmeler olduğuna dikkat çekerek, Biz tehditleri fırsatlara çevirmeye çalışıyoruz. Dünyada mevcut uluslararası sosyal ve yaşam standartlara uygun üretim yapmak, uygun üretim yerleri oluşturmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek gerekiyor şeklinde konuştu.

-SOSYAL STANDARTLAR VE ÇALIŞMA KOŞULLARI-

Türk giyim sanayinin kalite açısından dünya standartlarına ulaştığını ve en gelişmiş teknolojiyi de kullandığını anlatan Keşci, şunları kaydetti: Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ya da ABD`nin dünyada ticaret yaparken üzerinde durduğu en önemli konu; sosyal standartlara uygunluk ve çalışma koşulları. Bizim de içinde bulunduğumuz AB sanayi temsilcilerinin hep birlikte ısrarla istediğimiz şey, alım yapılan ve bu pazarlarda pay sahibi olmak isteyen insanların üretimlerinin sosyal standartlara uygunluğu ve çalışma koşullarının iyileştirilmesidir. Bu yapılmadığı takdirde, o pazarlardan gelişmiş pazarlara mal akışında sınırlamalar koymak. Bu yönde çalışmalar sürüyor. Keşci, TGSD`nin bu anlamda 2 yıl önce İSO ile çalışmalara başlayarak, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Sosyal Sorumluluk Şartnamesini hazırladığını ifade etti. Keşci, şartname kapsamında sanayi işletmelerindeki çalışma koşulları, işyerlerinin çevre standartlarına uygun hazırlanması ve işyerlerinde insanlara zarar vermeyecek tedbirlerin alınması ile işyerinin sağlık koşullarının uygun olması gibi konuların yer aldığını bildirdi.

-HÜSAMETTİN KAVİ`NİN KONUŞMASI-

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi de, Türk sanayisinin 21. yüzyıl koşullarında rekabet edebilmesi için teknoloji ve araştırma-geliştirme gibi parametrelerin yanında, insan haklarına ve çalışma hayatını düzenleyen diğer küresel kurallara da özen göstermesi gerektiğini söyledi. Kavi, Türk sanayinin motoru olan hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe de gelişmeler olduğunu ve çok uluslu birçok şirketin gönüllülük esasına dayalı davranış biçimleri, kılavuzlar ve ILO standartlarına uygunluk ilkeleri geliştirerek, bu hususlara uyulması için çaba gösterdiğini ifade etti. Türkiye`deki ihracatın son 4 yıl içerisinde sıkıştığını belirten Kavi, bunun önündeki engellerin kalkması ve cari işlemler açığı probleminin de çözülmesi gerektiğini bildirdi. Kavi, TGSD ile geliştirdikleri şartnamenin de diğer sektörlere örnek olmasını istedi.

-TGSD SOSYAL SORUMLULUK ŞARTNAMESİ-

TGSD Yönetim Kurulu Üyesi Lebib Mısırlı ise Sosyal Sorumluluk Şartnamesinin işe alma ve ayırım yapmama kuralları, çalışma süreleri, zorla ve mecburi çalışma, özel çalışma gruplarını çalıştırma, ücretler, izinler, işcilerin örgütlenme hakkı, disiplin ve taciz etmeme hakkı ile güvenli ve sağlıklı çalışma çevresi olmak üzere 9 ana başlıktan oluştuğunu bildirdi. Mısırlı, sektör üyesinin kendi talebi doğrultusunda TGSD`den şartname başvuru belgesini temin ettikten sonra, belgenin içeriğine göre, İSO tarafından randevulu ilk denetimin yapılacağını belirterek, İSO eksperlerinin uygun görmesi halinde sektör üyesi firmanın talep ettiği standartları denetleyeceğini ve sene içerisinde de 2 defa habersiz denetim yapılacağını anlattı. Mısırlı, denetimlerin olumlu bulunması halinde firmaya Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Sosyal Sorumluluk Şartanamesi Uygunluk Belgesi verileceğini bildirdi. Uygunluk belgesinin bir yıl için geçerli olacağını belirten Mısırlı, şöyle devam etti: Sınıflandırılmış tek tip bir uygunluk belgesi, sektörün alıcılar karşısında güçlü olmasını, alıcıların taleplerinin denetlenmesini olası kılacak ve tedarikçilerin zayıf ve eksik yanlarının saptanmasına yardımcı olacaktır. Bu sayede, sektörün rekabet gücünün artacağına inanıyoruz. Mısırlı, projeyi Avrupa`nın ve sivil toplum örgütlerinin de desteklediğini sözlerine ekledi.

-SORULAR-

Kavi, Keşci ve Mısırlı, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladılar. Mısırlı, bir soru üzerine, uygunluk belgesini almak için TGSD üyesi firmalardan birçoğunun başvuruda bulunacağına inandığını ifade ederek, ilk 2 günde 6 firmanın başvuruda bulunduğu ve firmaların başvuru için 500 dolar ödemesi gerektiğini bildirdi. Güngör Keşci de, bir soru üzerine, şartnameyle sektörün seviyesinin yükseleceğini belirterek, Türkiye`nin rakabet edebilirliğinde çok önemli bir gelişme sağlanmış olacak dedi. Bir basın mensubunun Şartname, İş Güvencesi Yasa Tasarısı`na katkı sağlayacak mı? şeklindeki sorusu üzerine Keşci, şartnamenin daha da ileri bir sorumluluk örneği olduğunu ifade ederek, şartnamenin çok daha geniş bir yapıya sahip olduğunu bildirdi. Keşci, şartnamenin çalışanlara örgütlenme özgürlüğü verdiğini de kaydetti. Keşci, bu yılın başında uygulamaya konulan ekonomik program konusundaki bir soru üzerine, Ekonomiyi iyi yönetmek gerekiyor. Gerekli tedbir alınmazsa, gelecek yıl tekrar enflasyonist bir ortamda bulursak kendimizi hiç şaşmayalım dedi.

-TÜRKİYE, YAPISI VE YÖNETİM ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRMELİ

Hüsamettin Kavi de, İş Güvencesi Yasa Tasarısı`nda çok ağır ekonomik yaptırımlar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: Bu yasanın getireceği sonuçlardan endişeliyiz. Her yasal düzenlemenin bu ülkenin yaşamına yeni bir artı değer getirmesi gerekir. 1 milyon kaçak işçi ortadan kalkacak mı? Kayıtsız istihdam kayıt altına alınacak mı? Bunları düşünmek lazım. Türkiye`de devletin bütçesi açıktır. Açığı kapatabilme, mevcut gelir beyan etmiş işletmeler ve çalışanların üzerindeki yükü artırmaya yönelik bir anlayış... Türkiye, bütçesinde denge sağlamak istiyorsa, yapısal reform, tasarruf ve özelleştirme yapması gerekiyor. Ya da vergileri artırarak bu açığı kapatabilir. Ama bununla bu sorunu çözemezsiniz. Türkiye, yapısını ve yönetim anlayışını değiştirmek zorunda. Kavi, insanların giderek üretim faaliyeti ve rekabet arayışı yaratılması endişesi taşıdıklarını belirterek, Türkiye`nin doğrularını bulacağını söyledi.