Tarımda Buğday ve Zeytin Bereketi
Türkiye’de tarımsal üretimde ağırlığı bitkisel ürünler oluşturuyor. Bitkisel üretimle ilgili veriler ise bitkisel Üretim İstatistikleri Tahmin Komitesi tarafından yılda üç kez yapılan tahminlerle belirleniyor. Tarım Bakanlığı’ndan aldığımız birinci tahmin sonucları tarımsal üretimde bu yıl artış yaşanacağı beklentisini güçlendiriyor.
Özellikle zeytin, hububat ve baklagillerde yüksek üretim artışı beklentisi var. Ancak bazı meyve ve sebzelerin üretiminde düşüş bekleniyor. Bu durum atrımsal üretimdeki artışın yüzde 3’ü aşmayacağını düşündürüyor.
Birinci tahmin sonuçlarına dayanarak, başlıca tarımsal ürünlerdeki son durumu şöyle özetleyebiliriz:
Rekor rekolte beklentileri:
Buğday üretiminin 22 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu tahmin tutarsa buğday üretiminde rekor kırılacak. Buğday üretiminde halen ulaşılmış bulunan en yüksek düzeyi 1993 ve 1998 yıllarındaki 21 milyon tonluk üretim oluşturuyor. Ancak ilk tahmin sonuçlarının alınmasından sonra yaşanan aşırı sıcakların buğdayda bir miktar üretim kaybına yol açtığı tahmin ediliyor. Bu nedenle üretim beklenenin altında kalabilir.
Diğer iki önemli hububat türü olan arpa ve mısırda da beklenen üretim düzeyi epey yüksek. Tahminler tutarsa mısır üretiminde de yeni bir rekor kırılmış olacak. Arpa üretiminin tahmin edildiği gibi gerçekleşmesi halinde ise bugüne kadarki en yüksek ikinci üretim düzeyine ulaşılacak.
Halkımızın tükettiği temel baklagil ürünlerinden olan kuru fasulyede beklenen üretim düzeyi de yeni bir rekora işaret ediyor.
Yine tükettiğimiz temel baklagillerden olan nohut ve mercimekte de üretimin
geçen yıla göre artması bekleniyor. Ancak bu ürünlerde beklenen üretim düzeyi
daha önceki yılların epey altında kalıyor.
Tahminlere göre, kota uygulamasına rağmen şeker pancarında üretim geçen yıla göre artış gösterecek. Bu durum, yeni ihraç bağlantıları kurulamazsa şeker stoklarının varlığını sürdüreceğini düşündürüyor.
Tütün üretiminde ise stokların erimesine yardımcı olacak bir gelişme söz konusu. Bu yıl tütün üretiminin yüzde 25’lik düşüşle 189 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Stoklar nedeniyle geçen kış sorun yaşanan patateste de bu yıl üretimin azalacağı tahmin ediliyor. Ancak 400 bin tonluk bu azalmaya rağmen yine de üretim önceki yılların epey üstünde gerçekleşecek. Bu nedenle patateste stok sorunu bu yıl da
tekrarlanabilir.
Yetersiz üretim sorunu
Karadeniz halkının başlıca geçim kaynakları olan çay ve fındıkta da üretim düşecek. Geçen yıl 1 milyon tonu aşarak rekor kıran çay üretiminde bu yılki beklenti 772 bin ton düzeyinde. Fındık üretiminin ise 500 bin ton olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Tahminlere göre ayçiçeğinde üretim 50 bin ton düşüşle 900 bin tona gerileyecek. Bu üründe i talep 1.5 milyon tonu aşıyor ve üretim ihtiyacı karşılamıyor. Hal böyle iken üretimin düşmesi sorunu biraz daha ağırlıştıracak ve ithalatın yükselmesine yol açacak.
Üretimi iç talebin altında kalan pamukta da üretimin düşmesi bekleniyor. Geçen yıl 791 bin ton olarak gerçekleşen pamuk üretiminde bu yılki beklenti 740 bin ton düzeyinde.
Tahminler tutarsa mandalina üretimi yüzde 5 artacak. Ancak diğer narenciye ürünlerinde üretimin düşeceği tahmin ediliyor.
Son üç yıldır 2.5 milyon ton dolayında gerçekleşen elmada 200 bin tonluk bir üretim düşüşü beklentisi var.
Üzüm üretimindeki rekolte beklentisi 3 milyon 450 bin ton düzeyinde. Bu durumda üzüm üretimi geçen yıla göre yüzde 1.5 artacak.
En yüksek üretim artışı beklentisi ise yüzde 200 ile zeytinde. Ancak bunda şaşılacak bir yıl çok bir yıl az ürün veriyor. Bu dönemler “var yılı” ve “yok yılı” olarak tanımlanıyor. Bu yıl “var yılı” olduğundan üretimin geçen yıla göre üç kat artışla 1 milyon 800 bin tona çıkacağı tahmin ediliyor. (EKONOMİST)