Soykırım artık yürürlükte
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, `Ermeni soykırımı` yasasını itiraz süresinin bitimine iki gün kala onayladı. Artık geri dönüşü olmayan yasa, Türkiye açısından ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir.
Fransa parlamentosunun kabul ettiği ve `Fransa Ermenilerin 1915`te soykırıma uğradığını resmen tanır` ifadesinden ibaret olan yasa, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac`ın dün attığı imzayla geri dönüşsüz biçimde yürürlüğe girdi. Türkiye`nin yasanın önünü kesmek için tüm çabaları boşa giderken, Chirac 15 günlük itiraz süresinin yarın dolmasını beklemeden önceki gece yasaya imzasını attı. Yasa, dün resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Fransız meclisinin 18 Ocak`ta kabul ettiği yasaya itiraz için 60 milletvekilinin imza toplayarak anayasa mahkemesine başvurması gerekiyordu. Ancak marttaki yerel seçimleri göz önünde bulunduran ve Ermeni oylarının hesabını yapan milletvekilleri, bu girişim için yeter sayıyı elde edemedi. Yasaya itiraz etmeye hazırlanan senatör sayısı 30`u bile geçmedi. Anayasa, cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı ve senato başkanına da itiraz için anayasa mahkemesine gitme hakkını tanıyordu. Ancak hükümetten bu girişim gelmedi.
Kimi hukukçulara göre bağlayıcılığı olmayan, kimilerine göreyse daha önceden çıkarılan yasalarla birlikte `Ermeni soykırımını` tanımayanlara ceza getirecek ve Ermenilerin Türkiye aleyhine tazminat davası açmasına yol açacak yasanın geçmişi 1998`e uzanıyor. Tasarı, ilk kez 1998`de mecliste kabul edilmiş ve Senato`ya gönderilmişti. Senato`da 1.5 yıl bekleyen yasa daha sonra bireysel mekanizmalarla gündeme gelip kabul edildiği için meclise geri döndü. Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla 2000 sonunda ısıtılan tasarı, 7 Kasım`da Senato`da kabul edildi, 10 Ocak`ta Meclis Dış İlişkiler Komisyonu`ndan geçti, 18 Ocak`ta mecliste oybirliğiyle onaylandı.
Türkiye uyarmıştı:
Ankara sürecin başından beri tasarının yasalaşmasının Türk-Fransız ilişkileri ve Kafkasya`daki istikrar açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit başta olmak üzere üst düzey yetkililer Fransız muhataplarına mektuplar yazarak uyarıda bulunmuş, TBMM`den bir heyet Paris`te Türkiye`nin hassasiyetini anlatmıştı.
İşadamları gecikti:
Chirac`ın dün yasayı onayladığının açıklanmadığı saatlerde Türk-Fransız İş Konseyi Başkanı Aldo Kaslowski başkanlığındaki bir heyet, yasanın iptaline yönelik lobi faaliyetleri için Paris`e gitti. Kaslowski, Fransa`da işveren ve hükümet yetkililerine TÜSİAD ve DEİK gibi örgütlerin daha bilimsel bir araştırmaya destek vereceğini anlatacaklarını açıkladı. Ancak işadamları bu girişimlerinde geç kaldı. TÜSİAD, yasanın onayının duyulmasından sonra yaptığı açıklamada, Chirac`ın aceleci tavrını
eleştirirken, Türkiye`nin hükümet, iş çevreleri, parlamento ve kamuoyundaki girişimlerinin sonuca ulaşmadan önünün kesildiğini kaydetti. Açıklamada, Tarihi gerçekler günışığına çıkıp hukuki açıdan değerlendirildikçe, Fransa gibi yanlış tavır alan ülkelerin Türkiye`ye manevi borcu söz konusu olacaktır denildi.
Türkiye`den tepki yağdı:
CUMHURBAŞKANI SEZER: Kendi tarihini bırakıp başka bir ülkeyi iç politika kaygısıyla yargılamak ibret verici bir çelişkidir. Esefle karşılıyor, kınıyorum.
BAŞBAKAN ECEVİT: Farklı bir davranış beklemiyorduk. Daha doğrusu sayın Chirac`ın bu konuda daha anlayışlı davranmasını ummuyorduk. Şaşırmadık. Tabii Fransa ile ilişkilerimizde önemli hayal kırıklığıyla karşı karşıyayız. Ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. Ekonomik durumumuza herhangi bir zarar gelmemesine dikkat edeceğiz.
ESKİ CUMHURBAŞKANI DEMİREL: Chirac, 3-4 gün önce bana bu yasanın Ermeni cemaatinin tahrik ve teşviki ile kabul edildiğini söyledi, `Ben bunu halkıma söylersem, acaba Fransa`yı kim idare ediyor diye sorar` dedi. Chirac`a soruyorum: Fransa`yı milli çıkarları düşünen kurumlar mı idare ediyor, yoksa Ermeniler mi? Türkiye, kendi ayakları üstünde duran bir ülkedir. Kimsenin merhameti sayesinde var değildir.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI ÇAKMAKOĞLU: Ülke menfaatlerini dikkate alarak, Fransa`nın yaptığının yanına kâr kalmayacağı yönünde tavrımızı sürdüreceğiz. Devam eden ihale görüşmelerinde Fransız şirketlerinin iştirakleri de var. Yapacağımız değerlendirmelerde de, sözde soykırım yasasının kabulü belirleyici olacaktır. Yaptırımlarımızın yeterli olduğu kanaatindeyiz.
TBMM BAŞKANI İZGİ: Fransa`daki yasa Türkiye`ye leke bulaştıramaz. Kendi alınlarında yapışık lekeyi başka ülkelere atmak isteyen milletlerin, ulusların parlamentolarının kararı hiçbir şey ifade etmeyecektir.
DIŞİŞLERİ BAKANI CEM: Fransız meclisinin aldığı kararı Fransa Cumhurbaşkanı`nın imzalamasıyla ortaya çıkan belge, hukuken mualleldir, yani boşlukta bir belgedir. Uluslararası hukuk açısından anlamı yoktur. Chirac`ın belgeyi imzalamasının ardında yatan neden konunun anayasa mahkemesi`nde iptal edilecek olması ve Cezayir`deki işgal sırasında sergilenen vahşetin yeniden sorgulanmasının kamuoyunun dikkatinden uzaklaştırılmasıdır. Karar, Fransa`nın dünyaya vermek istediği imaja ters düşüyor. Bu kararın ardında Türk ve Müslüman düşmanlığı vardır. Türk ve Fransız halkının bir sorunu yoktur. Ancak, Fransa`ya müttefik olarak Türkiye`nin güveni sarsıldı. Kendi askeri güvenliğimizi Fransız kaynakları ile düşünemeyiz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILMAZ: Türkiye`nin bundan herhangi bir zarar görmesi söz konusu değildir. Asıl zarar görecek olan Fransa`dır. Alınacak önlemleri değerlendirdik, bir kısmı uygulamaya konuldu. Bundan sonra aşama aşama uygulanacak.