Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan başkanlığında Bakanlıkta gerçekleştiriliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan "Çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bu süreçte temel hedefimiz bir hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerin mutabakatıyla asgari ücreti tespit etmek. Komisyon ayrıca asgari ücreti belirlerken ülkenin içinde bulunduğu koşulları dikkate alarak tespit yapmaktadır. Kimseyi mağdur etmeyecek e
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İlk toplantıda ücret konuşulmadığı, ikinci toplantının ise 18 Aralık'ta yapılacağı belirtildi.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil etti. Bakan Vedat Işıkhan'ın başkanlığında yürütülen toplantıda; işveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar üstlendi. İşçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzer 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetinde; enerji işçisi, kara yolu işçisi, AVM işçisi ve sağlık işçisi olmak üzere 4 asgari ücretli işçi de yer aldı.
'İSTİHDAMIMIZI ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Toplantı öncesi açıklamada bulunan Bakan Işıkhan, bugüne kadar inşa edilen sosyal diyaloğun ortak akıl ve uzlaşı ile gerçekleşeceğine inandığını belirterek, "Asgari ücret, çalışma hayatında çalışanlarımıza yönelik ücret politikalarının en alt sınırını tespit eden en önemli sosyal politika aracıdır. Asgari ücret düzeyi esasında tüm gelirleri dolaylı olarak etkilemesi sebebiyle sadece asgari ücrete tabi olarak çalışanları değil; aynı zamanda tüm sektörleri, tüm çalışanları ve tüm işverenleri ilgilendiren önemli bir konudur. Asgari ücretin belirlenmesi, çalışma barışının yanı sıra işsizlik ve kayıt dışı istihdam gibi iş gücü piyasası dinamikleri açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Bu çerçevede şartlar ne olursa olsun, 21 yıldır gerek kayıt dışı istihdamda gerek işsizlikle yaptığımız mücadeleye devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim. Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre, 2023 Ekim ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8 buçuk olarak gerçekleşmiştir. Daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek, daha çok ihraç ederek, daha çok büyüyerek istihdamımızı artırmaya devam edeceğiz" dedi.
'TEMEL HEDEFİMİZ, İŞÇİ VE İŞVERENLERİMİZİN MUTABAKATI'
İnsanların hayat standartlarını geliştirmek için gece-gündüz çalıştıkların kaydeden Işıkhan, "Ekonomideki bu genel toparlanma ve yeniden büyüme sürecinin etkisi ile önümüzdeki yıl çok daha sevindirici bir istihdam artışı bekliyoruz. İnşallah bu yüzyılda her alanda güçlü bir Türkiye'den söz edeceğiz. 2024 yılı asgari ücret miktarının sosyal diyalog ve istişare yoluyla ekonomimizi büyütecek, çalışanlarımızın gelirini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız. Bu süreçte temel hedefimiz, bir hakem rolü üstlenerek işçi ve işverenlerimizin mutabakatı ile asgari ücreti tespit etmektir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'muzun getirdiği sosyal diyalog ortamı, bu hedeflerimize ulaşmak için son derece önemli bir mekanizmadır. Komisyon değerlendirmelerini yaparken ücretlerde genel düzeyi ve işçilerimizin geçim şartlarını da göz önüne almaktadır. Komisyon ayrıca asgari ücreti belirlerken ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alarak, bu tespiti yapmaktadır. Bugüne kadar işçi, işveren ve kamu arasında oluşturduğumuz üçlü diyalog mekanizması etkin bir şekilde işlemiş ve işlemeye de devam edecektir" diye konuştu.
'ASGARİ ÜCRET, ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYON TAHRİBATINA KARŞI KORUYACAK'
2002 yılında net 184 olan asgari ücretin 2023 yılında net 11 bin 402 liraya çıkarak nominal olarak 61 kata, reel olarak ise yaklaşık 3 katına çıkarıldığını anımsatan Işıkhan, "2023 yılında asgari ücret, ocak ayında yüzde 55, temmuz ayında yüzde 34 oranında artırılmıştı. Yıl sonu TÜFE artış beklentisinin yüzde 65 olduğu dikkate alındığında, 2023 yılında asgari ücrete enflasyonun oldukça üzerinde bir artış gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede 1 yılda toplamda yüzde 107'lik bir zam oranı ile hamdolsun işçimizi, emekçimizi enflasyona ezdirmeme iradesi gösterdik. Böylece çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruduğumuz gibi, refah artışından da pay vermiş olduk. İşçilerimizi ve işverenlerimizi birlikte korumak amacıyla hayata geçirdiğimiz bir diğer uygulama olan ve 2023 yılının ilk 6 aylık dönemi için aylık 400 lira düzeyinde verilen asgari ücret desteğini yılın ikinci 6 ayı için 500 liraya çıkardık. Yine asgari ücret açısından yaşanan bir diğer önemli gelişme, 2022 yılından itibaren tüm ücret düzeylerinin asgari ücrete kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasıdır. İnşallah 2024 yılı içinde hem işçimizi hem de işverenlerimizi memnun edecek, tüm tarafları uzlaştıracak yeni bir düzenlemeyi hep birlikte hayata geçireceğiz. 2024 yılı için belirlenecek asgari ücretin çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı korumasına ve istihdam hedeflerimizi desteklemesine dikkat edeceğiz. Bugüne kadar hem çalışanlarımızı hem de işverenlerimizin yanında olduysak, bugün de aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Tüm paydaşların özgür iradeleri ile tekliflerini ve görüşlerini ortaya koyacakları üçlü diyalog mekanizmasını başarıyla yürüteceğimize yürekten inanıyorum. 'İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır' anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz" dedi.
'ASGARİ ÜCRET AYDIR AÇLIK SINIRININ ALTINDADIR'
TİSK Genel Sekreteri Koç ise beklentileri dikkate alarak, sürdürülebilir bir rakam belirlemek için masada olduklarını dile getirdi. Koç, "Hem çalışanlar hem işverenler olarak bol istişareli, kutuplaşmalardan uzak, birlik ve beraberlik içerisinde bu süreçte her zaman olduğu gibi tüm gayreti göstereceğiz. İstişare sürecin olumlu geçmesini diliyorum" diye konuştu.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar da sosyal devlet anlayışında iktisaden zayıf kesimlerin korunmasının amaçlandığını belirterek, "Hepimiz biliyoruz ki asgari ücret bir koruma ücretidir. Fiyat artışları başta gıda ve kira olmak üzere her alanda devam etmektedir. Alınan tedbirler henüz işçinin mutfağına, geçim şartlarına olumlu olarak yansımamıştır. İşçinin, memurun, emeklinin yaşadığı enflasyon ile açıklanan resmi enflasyon rakamları arasında büyük uyumsuzluk vardır. Asgari ücret aylardır açlık sınırının altındadır. Halen günlük net asgari ücret 380 TL'dir. Bu ücretle işçi ve ailesi hangi zorunlu ihtiyacını karşılayabilecektir. Ekonomide yaşanan olumsuzlukların nedeni, işçiler değildir. Beklentimiz, işçiye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Refahı adil paylaşmanın gereği yapılmalıdır" dedi.
'İLK TOPLANTIDA ÜCRET KONUŞULMADI'
Konuşmaların ardından toplantıya geçildi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık 1 saat sürdü. İşçi heyeti başkanı Ramazan Ağar, toplantı çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulundu. Ağar, "Milyonlarca kişinin gözü, kulağı bugünkü toplantıdaydı. 8 milyon asgari ücretli çalışan ve ona ek olarak da 30 milyon insanımız bugün burada asgari ücret konusunu takip etmektedirler. Asgari ücret tespit komisyonunun ilk toplantısı, sadece işin başlangıcı oldu. Herhangi bir ücret konusu görüşülmedi. Pazartesi saat 13.30'da tekrar komisyon üyeleri olarak bir araya gelinecek. Süreç devam edecektir" diye konuştu.
Bir sonraki toplantının da bakanlıkta gerçekleşeceğini söyleyen Ağar, heyetle beraber toplantıda yer alan 4 işçinin mevcut şartlarda geçinemediklerini ve geçinebilecekleri bir asgari ücret talep ettiklerini söyledi. Ağar ayrıca "Bizim TÜRK-İŞ olarak herhangi bir ücret söyleme şansımız yok. Ücret söylediğimiz zaman bağlanır kalırız. Ücreti veren işveren tarafından ücret gelecek ki değerlendirme yapacağız. Şu an ücret söylemenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Belirli bir ücret söyleyip de onun altında kalmanın bir anlamı yok. Kamuoyunu da yanlış yönlendirmemek lazım" dedi.