Şirketin Yüzde 30’unu Değiştirdik
Sabancı Holding CEO’su Hasan Güleşçi’yi emekliliğinin ardından transfer eden Erdem Holding’de değişim tüm hızıyla sürüyor. Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, yöneticilerin yüzde 30’unu değiştirdiklerini söylüyor.
Sabancı Holding CEO’su olarak 20 yıl çalışarak, bu alanda bir rekora imza atan Hasan Güleşçi’yi transferi ile dikkat çeken Erdem Holding yeni atılımlarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Emekliliğinin ardından aktif olarak işyaşamı içinde yer almayacağını söylemesine karşın, Erdem kardeşler tarafından ikna edilen Hasan Güleşçi koordinasyonunda yeniden yapılanma çalışmaları sürüyor. Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, şirket yönetiminin yaklaşık yüzde 30’unu değiştirdiklerini belirterek, değişikliklerin süreceği mesajını veriyor. Erdem Holding, 2. GSM’in satılması sırasında halka arz için SPK’ya başvurdu. Fakat spekülasyon iddiaları sebebiyle halka açılma ertelendi. Erdem, bütün bunlara karşılık ‘mutlaka halka açılacaklarını’ söylüyor. Banka satın alma konusunda tasarılarının olduğunu belirten Erdem, bankaları iyi yöneten holdinglerin bir Sabancı Holding düzeyine gelebileceğinidüşünüyor. Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem’le yeni projeleri, son günlerin en önemli konularından birisi olan bankacılık operasyonları ve TABA Başkanı olması sıfatıyla da Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerini görüştük.
Trend: Türkiye, ABD ile olan ilişkilerini siyasi ve askeri düzlemde tuttu. Buna karşılık gerek Yunanistan, gerek Güney Kıbrıs, gerek İsrail ABD’de çok güçlü lobiler kurdu. Siz işadamları olarak bu konuda öz eleştiri yapıyor musunuz?
Zeynel Abidin Erdem: Türkiye şu ana kadar ABD ile ilişkilerini askeri ve stratejik düzlemde tuttu. Bu çok doğru. ABD, Türkiye’nin 50 yıllık müttefiki. Türkiye NATO’ya dahi ABD’nin desteğini alarak girdi. Hatta Türkiye 1950’li yıllardan sonra oluşan demokrasi ortamına ABD’nin ekonomik desteği sayesinde kavuştu. Türkiye ise buna karşılık Amerika’ya borcunu Kore’ye asker göndererek ödemeye çalıştı. Tarihte ulusların yaşaması için güçler dengesini iyi tespit etmesi gerekiyor. Türkiye’de Amerika için fedakarlıklarda bulundu.
Trend: Peki bu fedakarlıklarının karşılığını aldı mı?
Erdem: Amerika’dan fazlasını aldı. Örneğin şu anda Türkiye’nin başına Hizbullah belasını bir Avrupalı ülke sardı. Bazı Avrupalı ülkeler PKK’yı ve islami akımları destekliyor. Kendi çıkarları sebebiyle Türkiye’de sıcak ortam yaratıyorlar. Oysa, Amerika ile olan ilişkilerimizde böyle bir durum söz konusu değil. Tam tersi ABD Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösteriyor.
Trend: Amerika’nın Türkiye’den bekledikleri zamanla değişmedi mi?
Erdem: Ölçüler ve ayarlar tekniğe bağlıdır. İnsanların ağırlıkları tarih boyunca güçleriyle orantılı olarak gerçekleşmiştir. Sizin gücünüz ne kadar vazgeçilmezse, halkınız da o kadar rahat eder. Türkiye kendi gücünü biliyor. Ortadoğu’daki yeri ve öneminin farkında. Dolayısıyla Türkiye tarih boyunca hiç şımarmadı. Osmanlı feth ettiği ülkeleri asimile etseydi bugün bir Bosna-Hersek sorunu yaşanmazdı.
Trend: Sizce son seçimlerden sonra ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler değişiklik gösterecek mi?
Erdem: Amerika’daki politikalar ulusal çıkarlara dayanıyor. Onlar bizi bir dost olarak kabul ettiler. Hangi başkan gelirse gelsin, biz ABD’nin dostuyuz. Pentagon askeri ve stratejik projelerini Türkiye’ye göre ayarlıyor.
Trend: Erdem Holding bünyesine bir banka katmayı düşünüyor mu?
Erdem: Banka almayı tasarlıyoruz, çünkü holdinglerin gelişmesi matematiksel olarak paraya dayanır. Paranın birikim noktası da bankadır. Bankayı düzgün kullananlar birer Sabancı olabilir. Fakat bankayı kendi emelleri doğrultusunda kullananlar 40 sene sonra doğacak olan çocuğun borçlu olarak dünyaya gelmesini sağlarlar. Bu arada şunu da unutmamak gerekir ki, bu bankaların arasında haksızlığa uğramış olan banka sahipleri de var. Örneğin Cavit Çağlar bugün bir beldeyi yaşatıyor. Yanında 40 bin kişi çalıştırıyor. Sistem sanayiciyi çöküş dönemine getirdi. Cavit Çağlar bir tokat yemiş olabilir. Ama ben onun yanlış bir hareket yaptığına inanmıyorum. Bünyesinde 40 kişiyi sigortalamamış birisinin banka sahibi olması çok yanlış. Ayrıca bankayı batıranlardan önce, banka batırma imkanlarını sağlayanlar yargılanmalı.
Trend: Peki sizce Türkiye’de böyle bir ortam yaratılacak mı? Yani batık bankaların kurulmasını sağlayanlar da yargılanacak mı?
Erdem: Onu kanun yapıcıları ve uygulayıcıları takdir eder ve uygular. Ben sadece dile getiriyorum. Bankayı kuran kuruluş kriterlerine uyuyorsa, bankanın kurulmasını sağlayan bürokrata dokunulmamalı. Ama sağlamıyorsa, bankayı kurup daha sonra da batırandan önce bankanın kurulmasına izin veren bürokrat yargılanmalı.
Trend: Geçtiğimiz günlerde Sabancı Holding’in CEO’su Hasan Güleşçi’yi holdinginize transfer ettiniz. Yeni transferler var mı?
Erdem: Holdingin yöneticilerinin yaklaşık yüzde 30’u değişti. Yeni takviyeler yapıldı. Hasan Güleşçi’nin yönetim tarzını bilemiyorum. Artık yeni transferlerden kendisi sorumlu. Gerekenleri o yapacaktır. Çünkü artık sistemin başında Güleşçi var.
Trend: Halka açılma çalışmalarınızda son durum nedir?
Erdem: Biz halka açılmak için hazırlıklar yaptık. 2. GSM’in satılması sırasında SPK’nın halka açılma kriterlerine uymadığımız konusunda tahkikat yapıldı. Bu şirket 37 yıldan beri ülkesine hizmet veriyor. Biz hiçbir spekülasyona karışmadık. Bizim çalışanlarımızın Loto oynaması dahi yasak. Bu şirket tarihinde at yarışı oynayanları işten çıkardı. Bu sebeple şimdilik SPK’nın kararını bekliyoruz. Ama mutlaka halka açılacağız.
TÜRKİYE KOALİSYONLARLA YÖNÜNÜ ŞAŞIRIYOR
Biz bir Özal, bir Menderes ve bir Atatürk dönemi yaşadık. Eğer siz hokkabaz, yalancı ve kendi yaşamında bile düzenbaz olan bir lider seçerseniz, tarihin cilvelerine de boyun eğersiniz. Liderlerimizin bir Atatürk gibi olması gerekiyor. Liderlerin Türkiye’yi kalkındırabileceğini düşünüyorum. Ama bu koalisyonlarla olmaz. Türkiye koalisyonlarla yönünü şaşırıyor. Türkiye’nin tek başına iktidara gelebilecek bir partiyi desteklemesi lazım. Yanlışı da doğrusu da koalisyondan daha iyidir. Bu sol parti ya da, sağ parti olabilir. Koalisyonlar demokrasinin yavrusudur. Ama bu yavru hep sakat doğar. Biz buna layık değiliz. (TREND)