Seçim sonrasında gözler Fitch’de
Yurtiçi piyasalarda seçimler sonrası kazançlar artarken, gözler Cuma günü Fitch’den gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda
<ımg hspace="10" vspace="5" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5f26601c04688fbdbe8e.jpg" align="right">Yurtiçi piyasalarda seçimler sonrası kazançlar artarken, gözler Cuma günü Fitch’den gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda. Gelişen ülkelere girişlerin artması ve Türkiye’de seçim sonuçları sonrası yurtiçi piyasalardaki coşku daha da belirgin.
ımg>
İntegral Menkul Değerler`den Tuğba Özay`ın analizine göre; Fitch raporu öncesi yurtiçi piyasalara baktığımızda dikkat çeken bazı noktalar var. Seçim öncesinde sert yükselişe geçen endekste yabancı yatırımcıların seçimlerden beklentilerinin ve Türk Lirası’nın yükseleceği düşüncesi ile piyasaya dâhil olmasının büyük etkisi vardı hiç şüphesiz. Fed’in tahvil alımlarını azaltmasından sonra yabancı yatırımcılar gelişen ülke varlıklarında o kadar çok satış yaptılar ki, gelinen noktada az da olsa yeniden bu ülkelerde risk alınması gerektiğine karar vermişler görünüyor. Haliyle tüm gelişmekte olan piyasalarda bir coşku hâkim. Tabii buradaki önemli nokta, arka planda yatan beklentilerin yanı sıra gelişen ülke varlıklarında ciddi miktarda stop-loss da çalışıyor olması.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Elbette buna TL’ye olan talebin artmış olmasının etkisini de eklemek gerekli. Son iki günde Türkiye’ye giren paranın 1 milyar Dolar’a yaklaştığı yönünde Londra’daki brokerlardan gelen yorumlar var. Zaten piyasalar seçim öncesinde beklentiyi fiyatlamıştı. Siyasi gerginliğin de eski etkisini yitirmesi, talebi artıran etkenlerin başında yer alıyor.
ALTIN FİYATLARINDAKİ ANLIK DURUM İÇİN TIKLAYIN...
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Bir diğer önemli etken de “Carry Trade”in cazibesi. Bir süre önce bazı yabancı bankalardan Türkiye tahvillerinin yüksek kalacak faizler nedeniyle alıma ve “Carry Trade” dediğimiz düşük faizle yurt dışından borçlanma ve yüksek faizle gelişen piyasalara girmeye uygun olması yönünde gelen raporlar sonrası, bu durum Türkiye’nin özellikle seçim sonrasında diğer gelişen piyasalardan pozitif ayrışmasına sebep olan etkenler arasında.
Yabancılar tek noktaya odaklandı
Yurtdışı kurumlardan gelen seçim sonrası raporlarda dikkat çeken nokta, bu rallinin kısa vadede devam edecek olması. Sebebi ise zaten piyasalar hali hazırda seçim öncesi seçim sonuçlarını kısmen fiyatladı. Seçimlerle birlikte belirsizlik azalmış olsa da hâlâ tüm sular durulmuş değil. Çünkü önümüzde ağustos ayında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi, 2015 yılında gerçekleşecek genel seçim ve ABD’nin faiz artırım sinyali vermiş olması var.
Yurtdışı kaynaklı raporlarda dikkat çeken tek nokta var. Rallinin kısa vade devam edebileceği, önümüzdeki seçimlerin de istikrar ve ekonomi açısından önemli olduğu.
SOCIETE GENERALE: AK Parti’nin İstanbul’u kazanmış olmasını başarı olarak yorumlamakta ve seçim sonuçlarından zafer ile çıkan AK Parti hükümetinin Türk varlıklarında kısa vadede boğa piyasasını tetikleyebileceğini ve güvenli bir rallinin başlayacağını düşünmekte. Aynı zamanda kurum, tahvillere yaşanan giriş ile faizlerin aşağı yönlü hareket edeceğini düşünmekte. Kısa vadede TL’nin değer kazanacağını düşünen kurum, 2014 ve 2015 yılı içerisinde gerçekleşecek seçimlerin ekonomik istikrar açısından önemini vurgulamakta.
JP MORGAN: AKP’nin seçimden güçlü çıkmasına rağmen politik gerginliğin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar devam edebileceğini düşünmekte. Aynı zamanda Fed’in tahvil alımlarının bitirmesinin Türkiye için riski arttırabileceğini düşünmekte.
GOLDMAN SACHS: Seçimler sonrasında politik belirsizliğin devam edebileceğine, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olması halinde ise gerilimin artabileceğine dikkat çekmekte.
CREDIT SUISSE: Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar belirsizliğin ön planda kalacağını düşünen kurum, orta ve uzun vadede tek parti iktidarının Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde bulanıklığa yol açabileceğini düşünmekte. Ayrıca devlet tahvillerine kısa vadede giriş olsa da uzun vadede büyümeye ilişkin risklerin hala mevcut olduğunu düşünmekte.
Seçimler sonrası piyasalar hala kazançlarını korumakta. Ancak hem Cuma günü Fitch’den gelecek açıklama nedeniyle hem de Avrupa Merkez Bankası Toplantısı ve ABD Tarımdışı verisi nedeniyle oldukça kritik bir hafta içerisindeyiz. Hatırlatmakta fayda var: Kredi derecelendirme kurumlarından Fitch’in 4 Nisan’da, Moody’s’in 11 Nisan’da ve S&P’nin 23 Mayıs’taki Türkiye’nin ekonomik görünümüne ilişkin notları önemli olacak.
Kredi derecelendirme kuruluşlarından ne bekleniyor? Hatırlarsak Ocak ayında Fitch kaldıraç oranlarını karşılayamayan Türk Bankaları’nın daha fazla zorunlu karşılık tutmalarının kredi büyümesi riskini azalttığını, ancak kredi büyümesinin kalıcı olarak yüzde 15-20 seviyesini aşması halinde Türk bankalarının olumlu görünümünün tehdit altında kalabileceğini belirtmişti. Fitch aynı zamanda 2013 yılı büyümesini de 3,8 öngörmüştü.
Mevcut koşullar değerlendirildiğinde Fitch’in not düşürmesi beklenmemekle birlikte, küçük bir ihtimal de olsa görünüm düşürme söz konusu olabilir. Hafta içerisinde açıklanan büyüme ve cari açık verilerini de göz önünde bulundurduğumuzda, Fitch’in alınması gereken tedbirler ile ilgili uyarıda bulunması ve not değiştirmemesi muhtemel görünmekte.
11 Nisan’da gözler Fitch’den sonra Moody’s’e çevrilecek
S&P’nin Şubat ayı başında Türkiye’nin kredi notunu değiştirmeyerek görünümünü istikrarlıdan negatife çevirmesi sonrası gözler Fitch ve Moody’s’e çevrilmişti. Burada da beklenti paralel şekilde kredi notunun değiştirilmeyip görünümün değiştirebileceği yönünde. Öyle ki Moody’s’in görünümü değiştirme ihtimali Fitch’den daha yüksek. Çünkü Moody’s geçtiğimiz günlerde tahvil ihraç eden kurumların lirada yaşanan değer kaybı ve artan faizlerden olumsuz etkilenebileceği yönünde uyarıda bulunmuştu. Aynı zamanda bankacılık sektöründeki büyümenin yavaşlaması nedeniyle 10 bankayı izleme altına almıştı.
Gözler kredi derecelendirme kuruluşlarına çevrilmişken yurtiçi piyasalarda yaşanacak politik gelişmeler ve FED tarafından gelecek açıklamalar önemli olacak. Tabii ki yarın Avrupa Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilecek toplantıyı da unutmamak gerek.
Yasal Uyarı:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kişisel kullanım içindir. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul bilgilerin ve ifade edilen görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali, hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır.
Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar da dahil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez.