Roubini, en büyük tehlikeyi açıkladı
Roubini’ye göre dünyayı bekleyen en büyük tehlike Çin`in barışçıl karakterinden vazgeçmesi...
<ımg src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5d9f601c04688fbdb4bb.jpg">
‘Kriz Kahini’ lakaplı Nouriel Roubini’ye göre dünyayı bekleyen en büyük tehlike Çin`in barışçıl karakterinden vazgeçmesi...
ımg>Çin’in barışçıl büyüme karakterinden vazgeçerek daha çatışmacı bir yol izlemesi ihtimalinin dünya için en büyük tehdit olduğu öne sürüldü. İddianın sahibi “Kriz Kahini” lakaplı Ekonomist Nouriel Roubini. Project Syndicate internet sitesi için bir yazı kaleme alan Roubini’ye göre bu ihtimal, İsrail-İran arasındaki nükleer zenginleştirmeye dair anlaşmazlıktan, Fas’tan Pakistan’a uzanan kuşaktaki kronik istikrarsızlıktan ya da Rusya ile Batı arasında çıkabilecek ikinci bir soğuk savaştan daha tehlikeli.
ADALAR MESELESİ BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Çin’in Japonya ile Adalar konusunda yaşadığı anlaşmazlığın 1. Dünya Savaşı öncesindeki İngiltere ve Almanya’ya benzetilmesinin çok rahatsız edici olduğunu ifade eden Roubini, yine de bu durumun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu ekledi.
KAPANMAMIŞ YARALAR VAR
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Asya’da Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan ve diğer ülkeler arasında geçmişten gelen “kapanmamış yaralar” nedeniyle gerilim olduğunu söyleyen Roubini, bu gerilimi daha ciddi hale getirebilecek nedenleri de sıraladı.
MİLLİYETÇİLİĞİN YÜKSELİŞİ
İlk gerekçe olarak Asya’daki seçimlerden öncekine göre daha milliyetçi liderlerin çıktığını belirten Roubini, Japonya’da Shinzo Abe, Çin’de Xi Jinping, Güney Kore’de Park Geun-hye ve Hindistan’da seçilmesi muhtemel Narendra Modi’nin bunlara örnek olduğunu kaydetti.
EKONOMİK ZORLUKLAR
Roubini, ikinci neden olarak, yükselişe geçen bu milliyetçi liderlerin gün geçtikçe daha zorlaşan ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Farklı yapısal reformların özellikle Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore ve Endonezya için önem taşıdığını kaydeden Roubini, bu ülkelerden herhangi birinde ekonominin kötüye gitmesi halinde, milliyetçi liderlerin “dış güçleri” suçlamaya meyilli olacağını söyledi.
ABD’NİN ZAYIFLIĞI
Roubini’ye göre gerilimin artıran bir diğer neden de ABD’nin son dönemde hayata geçirdiği Asya hamlesinin ne kadar güvenilir olduğuna dair şüpheler. Roubini, ABD’nin Suriye ve Ukrayna sorunlarına karşı verdiği zayıf tepkinin ardından ülkenin Asya’daki güvenlik örtüsünün “delik deşik” olduğunu söyledi. Ekonomiste göre bu durum, Japonya gibi ülkelerin kendi savunmalarını kendi ellerine almasına neden oluyor.
UZLAŞMAZLIK ORTAMI
Roubini’ye göre son gerekçe ise Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’ndaki korkunç suçlarını kabul etmesine karşın buna benzer bir uzlaşmanın Asya’da var olmaması. Roubini, Asya ülkelerinin geçmiş savaş suçlarına halen “şovenist” söylemlerle yaklaştığının altını çizdi.
TARİH TEKERRÜR ETMEYEBİLİR
Tarihte ne zaman yeni bir küresel güç yükselse bunun savaşa yol açtığını söyleyen Roubini, buna örnek olarak Almanya ve Japonya’yı gösterdi. “Yine de, tarihin demirden kuralları yok. Çin ve muhatapları tarihi tekrar etmek zorunda değil” diyen Roubini, ticaret, yatırım ve diplomasinin artan gerilimi azaltabileceğini söyledi.