Palm Hayranlığı
500 Milyon Dolarlık Palm Ekonomisi
Palm deyip geçmeyin. Pek çok kişide bağımlılık yaratan Palm’ın “fanatikleri” bile var. Bu fanatikler kendi aralarında internet grupları bile oluşturmuşlar. İşte Türkiye de bilgiyi avuçlara getirmenin zamanının geldiğine karar veren Biltur, bu yılın başında pazarlama faaliyetlerine başladı.
Biltur Genel Müdürü Turgut Kulaç, yıl sonuna kadar 30 binin üzerinde satış rakamına ulaşacaklarını belirtiyor.2001 yılındaki hedefleri ise 100 binin üzerinde. Yani bir “avuç” patlamasıyla karşı karşıyayız. Bir Palm’ın fiyatı ortalama 300 dolar ve buna çevre birimleriyle geliştirilen uygulamalar eklendiğinde , gelecek yıl 50 milyon dolarlık bir Palm ekonomisi oluşacak. Biltur’un hedefi de bu:
Palm modelleri, çevre birimleri ve uygulamalarıyla Türkiye’de dört başı mamur bir “Palm ekonomisi” yaratmak.
“AVUÇLAMAYA BAŞLADIK”
Sektörlerdeki yetkililerin değerlendirmelerine baktığımızda da 2001’in avuç içi bilgi cihazlarının yılı olacağı belirtiliyor. Bu yıl notebook’ların yıldızı parlamıştı. Son verilere göre notebook satışlarında bir önceki yıla göre yüzde 100’ün üzerinde bir artış oldu. Sadece Palm özelinde bakılsa bile, avuçiçi cihazların üç katı büyüyeceği kesin. Bültur’un Palm ile tanışıklığı eskilere dayanıyor. 1989 yılında dünyanın önde gelen ağ sistemleriüreticisi Robotics’in dağıtıcılığını üstlenen Biltur, işte bu şirket sayesinde Palm dünyasıyla tanışıyor. Çünkü Robotics, 1986 yılında Palm’ı üreten şirketi satın alarak kendi bünyesine katmıştı. Ürünün 90’lı yılların ortalarında avuçlarındaki yerini almaya başlamasıyla birlikte, Biltur ufak ufak Palm’ları Türkiye’ye getirip satıyor. Ancak şirket , ürünün Türkiye pazarı için oldukça erken olduğunu düşünüp sadece Palm ile bir şekilde tanışık olanların taleplerini değerlendiriyor. 1999 ortalarına kadar da bu süreç böyle devam ediyor.
Kulaç, bu dönemde artık tüm dünya da Palm’in oldukça popüler hale gelmesi ve çevre birimlerinin iyice artmasıylabirlikte Türkiye için zamanın geldiğine karar verdiklerini belirtiyor. Büyük bir tanıtım kampanyasının hazırlıklarına başlanıyor. Kulaç, “Bir basın tanıtım toplantısıyla atağa başlayacaktı ki, o hafta deprem oldu” diyor. Böylece Palm’in kitlelere taşınması 1999 sonu ve 2000 başına sarkıyor. İlk olarak Plam’in iki modeli getirilip satılıyor. Ancak gelen çığ gibi taleplerle Haziran 2000’de artık Palm’in tüm modellerine ulaşmak mümkün oluyor.Bu tarihle birlikte Palm’ler 50 satış noktasına ulaşıyor ve bir çok bilgisayar marketinde satılmaya başlanıyor. Satış noktaları yıl sonunda 70 ile 80 adete ulaşacak.
PALMBANK; Palm’lerin ciddi olarak piyasaya girmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen Palm ekonomisi önemli bir yol almayı başardı. Şimdiden Biltur dışında yutrdışından ürün ve aksesuar getirenler var. Kulaç, “Bunların dışında Palm üzerinde uygulama geliştiren çözüm ortaklarımız oluştu. Bunlar bankacılıktanperakendeye kadar oldukça stratejik sektörlerde yer alıyor”
Diyerek , bu trendin Palm satışlarını önemli ölçüde artıracağını vurguluyor. Biiltur halen bankacılık ve sigorta yönelik çözümler sunuyor. Şu anda üç büyük bankanın Plam üzerinde sistem geliştirdiğini belirten Kulaç, “Bunlar yakında hizmetlerini tanıtacaklar. Bu uygulamaların geliştirilmesine yardımcı olduk” diyor. Palm’ler dünyanın finans sektörüdışında geniş satış örgütlerinde merkezden sahaya veya sahadan merkeze müşteribilgilerinin taşınmasında kullanılıyor. Hatta araştırma şirketleri için anket yapabilecekleri Palm uygulamaları bile var. Biltur bu uygulamaları da sunacak durumda.
Ayrıca Turkcell ve Telsim ile Palm ve mobil iletişim uygulamasında görüşmeler yürütülüyor. Hatta iş-Tim ile şimdiden görüşmeler başlamış. Evet Palm Türkiye pazarında önümüzdeki yıl kendisinden oldukça bahsettirecek.Ancak Kulaç’a göre asıl patlama kablosuz data iletişiminin ucuzlamasıyla olacak; “Bugün bir bankacılık uygulamasını Palm üzerinden mobil olarak yapabilirsiniz. Ancak bunu yapmak hala pahalı. Yeni kablosuz iletişim teknolojileriyle bu çok ucuzlayacak ve hızlanacak. Böylece Palm ile bankacılık da dahil , iletişime dayalı bir çok mobil hizmeti çıg gibi artacak.”(PARA)