Makarna Teşvik Kurbanı
Teşviklerle hesapsız büyüyen Türk makarna sektörü, ihracat pazarında ve iç piyasadaki sıkışmanın bedelini ağır ödüyor. Sektör temsilcileri, yatırımlara verilen teşviklerin artık kaldırılmasını talep ediyor.
Geçmiş dönemlerde Türk gıda sektörünün en avantajlı gruplarından biri olan makarna sanayii, son yıllarda peş peşe gelen olumsuzlukların ardından sıkıntılı ve sorunlu bir yapıya büründüğü belirtildi. İzmir Ticaret Borsası`nın aylık dergisinde yayınlanan habere göre makarnacıları strese sokan bu olumsuzlukların başında, yeni pazar araştırmaları yapılmaksızın artırılan kapasiteler ve buna bağlı olarak iç piyasada yaşanan sıkışmanın geldiği ifade edildi. Aşırı rekabet, hammadde sıkıntısı, AB ve ABD pazarının kapalı olması, Rusya krizi, kalitesiz ürünlerle haksız rekabet, yanlış teşvik politikaları ve buğdayda iç piyasa fiyatları gibi faktörler makarna sektörünü zor durumda bıraktı.
KAPASİTE KULLANIMI GERİLEDİ;
Makarna sektöründe ilk bakışta dikkati çeken en önemli nokta, üretim kapasiteleri ve kapasite kullanımlarına ilişkin rakamlar. 1996 yılında 650 bin ton makarna üretim kapasitesinin bugün 900 bin ton sınırlarını zorluyor. Buna karşılık, kapasite kullanımı yüzde 66`dan yüzde 42`ye kadar geriledi. Bu konuda görüşlerini açıklayan Pastavilla Genel Müdürü Cemali Kırmızıoğlu, hesapsız büyüyen kapasite fazlasının, sektöre glabol krizden daha büyük darbe vurduğunu söledi. Son yıllarda kapasite artırımına yönelik yeni yatırımlar ile arz-talep dengesindeki açığın giderek büyüdüğüne dikkat çeken Kırmızıoğlu şöyle devam etti:
Sektörümüzün yaşadığı sıkıntıyı sadece global krize bağlamak yanlış olur. Bu kriz makarnacıları 1998 yılı başından beri etkilemektedir. Bugün yaşadığımız krizin temel nedeni, kapasite fazlasının ortaya çıkması ve ihracat pazarındaki daralmayla birlikte iç piyasadaki sıkışmadır. Makarna sektöründeki en önemli sorunun sürekli kapasite artışı olduğunu kaydeden Filiz Makarnaları Fabrika Direktörü Mehmet Yakut, dış satımın gerilemesiyle yaşanan kapasite kullanımı düşüşünün de aynı sorunla bağlantılı olduğunu söyledi.
İHRACAT ARTMALI;
Yayla İrmik ve Makarna Fabrikaları A.Ş. Fabrika Müdürü A. Murat Tekçam ise şöyle konuştu: 450 bin tonluk makarna üretimine karşılık 250-300 bin ton seviyesindeki tüketim kısmamaları, yeni teşviklerle kurulan fbarikaların devamı yani kapasite artırımı, sektöü her geçen gün biraz daha belirsizliğe götürmektedir. 2000`li yıllarda iç tüketim ne kadar artırılırsa artırılsın, irmik ve makarnada ihracat artırılmadığı taktirde, pek çok firmanın iflasıyla karşı karşıya kalacağız.
Türkiye`nin dünya makarna üretiminde beşinci olduğuna dikkat çeken Piyale Genel Müdürü Nail Soysal, İç piyasada aşırı rekabetten yıpranmış görünen konumuzu eski düzeyine ulaştırmak için, sektör olarak üretim fazlasını ihracatla çözmek zorundayız şeklinde bir yaklaşım getirdi. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği yetkilileri ise, sektördeki atıl kapasitenin göz önüne alınarak yatırımlara verilen teşviklerin kaldırılmasını, sadece yenileme ve tevsii yatırımların teşvik edilmesini istedi. 1962 yılında yılda 33 bin ton olan kurulu kapasitenin bugün 800 bin tonu aştığını hatırlatan Oba Makarmanacılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Hakan Öztahtacı, ülkemizde kişi başına 5.5 kg, olan makarna tüketiminin artırılması gerektiğini söyledi. Filiz Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü İlhan Can ise, talebin üzerinde üretim kapasitesine sahip olan sektörün, üretim fazlasını eritebilmek için tek bir çıkış yolu olduğunu söyledi: İhracat.
Ne yapılmalı? aşamasında Pastavilla Genel Müdürü Cemali Kırmızıoğlu`nun önerileri ise şöyle: Sektörde kapasite artışına yönelik teşviklere mutlaka kısıtlama getirilmeli. Daha çok modernizasyon ve teknoloji geliştirmeye yönelik teşviklere sıcak bakılmalıdır. Zira 1999 yılı sonunda arz, talebin iki katını geçmiştir. Aslında herşey, bu sektöre yatırım yapanların, yeterli fizibilite çalışması gerçekleştirmeden bu işe soyunmalarından ya da sektördeki kar marjlarının yanlış tanımlanmasından kaynaklanıyor. (FİNANSAL FORUM)